Geçmişi görmek istiyorsan gökyüzüne bakman yeterli.
Milyarlarca yıl geriden gelen Ölü Yıldızlar'ın çözmeni istedikleri esrarengiz ve acımasız sırları var. Hadi, kapıyı arala ve içeri gir.
Ama unutma, içeri girersen sırrı çözmeden çıkamazsın...
Merhaba sevgili Ölü Yıldızlar ailesi!Nasılsınız? Umarım hepiniz çok iyisinizdir.
Bu bölümü arkadaşım Esra'ya ithaf ediyorum. Çok seviyorum seni, biliyorsun esra_601
🎵BÖLÜM ŞARKISI:
DESİİGNER ~ PANDA🎶
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyif dolu okumalar :)
Başımı cama yasladım ve akıp giden yolu seyretmeye başladım. Gökhan'ın bugün serviste olmaması benim için büyük bir lütuftu. Onun yokluğuyla oluşan sessizlik düşünebilmem için iyi bir fırsattı. Derin bir nefes aldım ve her zaman yaptığım gibi dipsiz düşüncelerimin derinliklerine daldım.
Son zamanlarda yokuş aşağı yuvarlanıyor gibi hissediyordum. Yabancı olduğum bir şey değildi ama düşüş hızım artmış, son sürat dibe doğru sürükleniyordum.
Kabuslarıma ve Kenan'la olan bilinmezliğime bir de tuhaf mailler eklenmişti.
Ama esas kafamı karıştıran nokta telefonuma gelen mesaj ve öncesindeki fotoğraftı. İkisi de büyük bir gizemdi benim için. Kim, nasıl, nereden ulaşabilmişti o fotoğrafa? Aloha, Mr.T'den bağımsız mıydı? Aloha kimdi? Mr.T kimdi?
'Kim olduğunu biliyorum, L...'
Aloha kim olduğumu gerçekten de biliyordu. Peki, nasıl? Bu imkansızdı çünkü! Nereden bildiğini çözebilmem için önce kim olduğunu bulmam gerekiyordu.
"Aptal mısın yoksa cesur mu? Anlaşılan arkanı kollamayı öğretememişler sana. Böyle giderse oyunu çok erken kaybedeceksin ve bu hiç zevkli değil."
Mr.T'ye ne demeli? Beni takip ediyordu! Kim bilir, şu an serviste bile olabilirdi. Üstelik beni haberim olmadan bir oyun masasına oturtmuştu.
Nasıl çıkacaktım bu işin içinden? Mr.T kimdi? Aloha kimdi? Dertleri neydi? Lanet olsun! Zaten sarsıntılı olan akıl sağlığım iyice tehlike altına girmişti!
Servis durduğunda boş gibi görünen gözlerimi camdan çekip sıkıntılı bir iç çekiş eşliğinde yerimden kalktım.
Servisten inerken tanıdık siyah bir Porsche takılmıştı gözüme. Ve beraberinde tanıdık yüzler... Aras, Gökhan ve isminin Anıl olduğunu öğrendiğim sessiz çocuk aynı anda arabadan inmişti. Diğerlerinin aksine Aras'ın gözleri hemen benimkileri bulmuştu, sanki ona baktığımı hissetmiş gibi. Hemen ardından bakışlarını takip eden Gökhan da beni bulduğunda gülümseyip el salladı. Karşılık vermeden bakışlarımı kaçırıp okula doğru yürüdüm.
