Chapter 2-Leave Me Alone

4.2K 281 224
                                    


O gün sanırım 10 defa falan belki bir şeyler konuşuruz ve beni yeniden fark eder diye karşısına çıkmaya çalışmıştım.Yaptığım tam bir sapıklıktı ama beni kim suçlayabilirdi ki?Geldiğimden beridir ilk defa kendini tanıtan oydu...

Ama kabul etmem gerekirdi...Onu arkadaş seveceni birisi olarak tasvir edemezdim. Çok soğuktu.Kimseyle konuşmazdı.Çok konuşmazdı.Kimse gidip Tom'a sataşmıyordu.Bir şekilde insanların saygısını kazanmıştı.Köşesine çekilip insanları en güzel yerinden izliyordu,onları tanıyordu.

Onunla ikinci konuşma denemem okulun kapanmasına denk gelmişti.1. yılımız bitiyordu işte.Sonunda!Ortak salonda kimseler yoktu.Herkes bavullarını almış Hogwarts arazisinde bekliyordu.Slytherin'den iki kişi ise ortak salonuna veda ediyordu...Ben ve Tom...İşte yakaladığım en iyi fırsat!

"Burayı özleyeceğim." Dedim.

Gerizekalı falan mıydım ben?Merlin aşkına bu dediğime ben bile inanmamıştım o mu inanacaktı?! Düşük çenem yine yapmıştı yapacağını.

Cevap gelmemişti.Orda yokmuşum gibi asasıyla şömineyi söndürdü.

"Pekala."dedim gülümsemememi bozmamaya çalışarak."Sende özleyeceksin sanırım...Yolculuk Londra'ya mı?"

"Bu seni neden ilgilendiriyor?"

"Beni ilgilendirm-"

"Benim karşıma çıkmayı bırak." Sesi o kadar soğuk ve ciddiydi ki gözlerimin dolmaması için yanaklarımı ısırıyordum.

"Karşına çıkmak mı?"dedim sesimin titrek olmamasına özen göstererek. "Böyle bir şey neden yapayım ki?"

"Ciddiyim." Dedi bana dönerek. "Beni yalnız bırak.Rahatsız ediyorsun."

Kalbimin hızlı atışını o da duyacak diye ödüm kopuyordu.Rahatsız ediyordum...Onu rahatsız ediyordum...Ağlama sakın ağlama Evelina.

"Bir daha olmayacak." Dedim o an benden bile çıktığına inanmadığım sert bir sesle.

"Mükemmel.Öyleyse o acınası hayatına geri dönebilirsin."

Bir şey söylersem ağlayacağımı biliyordum ve onun karşısında daha da küçük duruma düşmek istemiyordum.Hızlı adımlarla ortak salonu ona bıraktım.Hogwarts ekspresine bindiğimde kendimi boş bir kompartımana atıp Londra'ya gidene kadar ağladım.

2. ve 3. Senem 1. Seneme göre çok daha normal geçmişti.Sanırım bende artık kendimi insanlara soyutlamıştım.Bende insanları izlemeye karar vermiştim.Arada tabi ki "weirdo" lakapları havalarda uçuyordu ve buna artık tolerans gösteremeyeceğimi fark etmiştim.Tom'a gelirsek...Tom'un takıldığı 5 erkek vardı.Takılmak demek doğru olmazdı.Tasmasıyla gezdirdiği diyelim biz ona.Çünkü Tom ne isterse onu yapıyor,gece herkes yatakhanelerine çıktığında onlar aşağıda fısıltıyla hararetli bir şeyler tartışıyorlardı...

Ve bir gece herkes yatakhanesine çıktığında, o tartıştıkları şeyin ne olduğunu dinlemek için yatakhanemin kapısının önünde hareket etmeden onları dinlemeye karar vermiştim.

Antonin Dolohovdu konuşan.

"Bugün o Gryffindor çocuğunu sorguladım.Hiç bir şey bilmiyor." Dedi.

Neyi bilmiyordu?Neler oluyordu?Daha da iyi duymak için bir adım daha yaklaştım.

"Peki ya kız? Onu ne yapacağız?" diye atıldı diğer bir erkek sesi.

Ve ben daha ne olduğunu anlamadan durduğum basamaklar kaydırağa dönüştü ve beni ortak salonun ortasına düşürdü.

"Merlin aşkına!" dedim yerden kalkıp cüppemi tozlardan arındırırken.

Oh hayır.İfşa edilmiştim.Hepsi beni öldürecek gibi bakıyordu ve ben karşılarında savunmasız,utanç verici bir şekilde onlara bakıyordum.LANET OLSUN!

"Sen kimi dinlediğini sanıyorsun weirdo!?" dedi Dolohov üstüme yürüyerek.

Yetmişti artık.Gerçekten sabrım tükenmişti.Tom'a baktığımda koltuğunda kitabına odaklanmış,bizimle ilgilenmiyordu bile.Gerçekten görünmez olmak bir yere kadardı.

"Uykumu bölen itaat köpeklerini dinlememek mümkün mü? Sesiniz kızlar yatakhanesine kadar çıkıyor!" dedim üstüme gelen Dolohov ve arkasındakilere.

Arkadan biri "Asan bile yanında yokken bu cesaret nerden geliyor ucube?" dedi.

Dolohov kollarımdan sıkıca tutup çekiştirdiğinde gözlerimi acıyla yumdum.

"Kolumu bırak!" diye bir çığlık patlattım ve çocuğun kolunu ellerimle uzaklaştırmaya çalıştım.Ve bir anda çocuğun pelerini ufaktan alev almaya başladı.

Gözlerim kapalı, kolumu ovalarken bir anda gözlerim fal taşı gibi açıldı ve arkamı döndüğümde yatakhanenin kapısında yaklaşık 6-7 kişiyi bizi izlerken fark ettim.Ben daha demin ne yapmıştım?!

"Sakin ol,Mortez! Ne yaptığını sanıyorsun sen öyle?!" dedi yukarda izleyenlerden biri.

Önüme döndüğümde de o dört çocuk,Dolohov'un pelerinini üstünden çıkartıp ayaklarıyla ufak ateşi söndürüyordu.

Şaşkın bakışlarımı Tom'a çevirdiğimde ise Tom koltuğunda istifini bozmamış oturuyordu ama bakışları kesinlikle kitabında değildi...bendeydi.

Diary Of Evelina MortezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin