Chapter 26-The Water

2.2K 152 178
                                    



"İçeri girin,Miss Mortez."

Kendimi sakin olmaya zorladım ancak karşımda seherbazlar dikilmiş oturuyorken bu o kadar da kolay olmayacaktı.

Slughorn'un eliyle işaret ettiği tekli deri koltuğa oturduğumda, başımı seherbazlara çevirdim.

"James Avery ile olan ilişkiniz ne derecedeydi?"

Sarışın ince yüzlü adama baktım.Neden böyle bir soru sormuştu?

"James benim arkadaşım."

"Evet." Dedi başseherbaz bilmemne Malfoy arkasına yaslanıp."O zaman kuzeni Ophelia Avery'nin birkaç gün önce kayıplara karıştığını biliyorsunuz."

Cevap vermek için ağzımı açtım ama daha sonra tekrar kapattım.Yapmamı istediği şeyleri yapıyor ve ona cevap veriyordum.

"Bugün öğrendim." Dedim başımı sallayıp.

"Ancak onu sevmiyordunuz."

"Hayır."Diye itiraz ettim."O benim en yakın arkadaşımın kuzen-

"Ancak Avery'lerin ev cini bunun aksini söyledi."Adam kaşlarını çattı."Bir gece yarısı siz ve Bayan Drews,mutfakta Ophelia Avery'i tehdit etmişsiniz."

Hasiktir.Ev cinlerinden nefret ediyordum.Bunu niye hiç düşünememiştim?

"Belki farkında değilsiniz ancak daha çocuğum ve her insan gibi ben de insanlarla kavga edebiliyorum."

Sarışın adam ellerini bağlayıp masanın üzerine hafifçe eğildi.

"Ancak hiç kimse bir kavgadan sonra kayıplara karışmıyor."

"Bu bir şeyi ispatlamaz." Dedim sert bir sesle."Ben suçlu değilim."

Adam bocalar gibi ağzını araladı, sonra tekrar kapattı. Omuzları düşüp yüz ifadesi gevşerken içimde günlerce koşmuşum gibi hissettiren bir yorgunluk vardı.

"Ah, evet." Dedi adam gözlerini kaçırıp birkaç kez kırpmanın ardından. "Tabi ki."

Oturduğum koltukta kıpırdandım.

"Efendim?"

"Vaktinizi ayırdığınız için teşekkürler, Miss Mortez. Sizi bir daha rahatsız edeceğimizi sanmıyorum."

"Ama-"

Adam ayağa kalktı.

"Lütfen, Seherbazlar sizi Ortak Salonu'nuza bırakacaklardır." Beni, yanıma gelip nazikçe koluma destek olarak kaldırıp kapıya kadar eşlik ederken, ağzımı her açtığımda 'Lütfen, önemli değil.' Gibi şeyler söyleyip sözlerimi kesti.

Kendimi kapının dışında, siyah cübbeleriyle etrafımı çevirmiş Seherbazlarla bulduğumda neye uğradığımı şaşırmış, içimde hissettiğim saf korkuyla baş etmeye çalışıyordum. Ben olduğumu anlamıştı. Bundan sonra ne olacaktı? Azkaban'a mı gidecektim?

Tırnaklarımı elime geçirip biraz daha sakin olmadığım için içimden binlerce kez küfrettim. Boğazıma takılan yumruyu geride tutmak için dişlerimi sıktım.

Azkaban'a gidemezdim. Orada yaşam yoktu, oraya gitmektense ölmeyi yeğlerdim.

Seherbazlar beni geride bırakıp başka bir öğrenciyle Ortak Salon'u terk ettiğinde titreyen bacaklarımla zar zor ayakta duruyordum.

Koluma birisi dokunduğunda hafifçe yerimde sıçradım. Hızlı hızlı nefes aldığımı o an fark edip kendimi kontrol almaya çalıştım.

Antonin ilk defa destek olmak istermiş gibi kolumu tuttuğunda Ortak Salon'un kapısında dikildiğimi yeni fark etmiştim.

Diary Of Evelina MortezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin