Chapter 29-The Bracelet

1.8K 135 140
                                    


Karanlıktı.

Sabah olduğuna ve artık derslerin başlamasına rağmen o gün benim için karanlıktı.

Bütün gece uyuyamamanın ve içimde dolanıp duran rahatsız duygularla öylece yatmamın nedeninin ben olduğunu düşünmek istemiyordum.James okuldan atılalı birkaç gün olmuştu.Ne onu ne de Gabriel'i görmüştüm.

Beynim şüphelerle dönüyordu.'Senin yaptığını biliyorum!Nasıl hala yüzüme bakabiliyorsun!'James'in sözleriydi bunlar...Ama öğrenmesi imkansızdı!Tom söylemediğine göre başka kimden duyabilirdi ki?

Dönüştüğüm şey gün geçtikçe beni daha da çok korkutuyordu.Aynanın karşısına geçtiğimde o güzel sarı saçlara sahip,dudaklarını her gün parlatıcısıyla tazeleyen masum kız yerine artık gözlerinin altı çökmüş,mor halkalarla kaplı,dudakları kuruyup çatlamış,boş ve anlamsız bakan o soğuk kanlı katil kız yerini almıştı.

Üzerimdeki yorganı ittirip yatağımda doğruldum.Kendimi yeniden bu düşüncelere kaptırmak istemiyordum.Bu okuldaki son senemdi ve ben bu seneyi sorunsuz bir şekilde halledip,bu lanet olası yerden bir an önce uzaklaşmak istiyordum.Tom ile yoluma devam etmek istiyordum ve artık başkalarının aramıza girmesini istemiyordum.

Tom ve ben güç adına çok fazla şey feda etmiştik.Birbirimiz adına kendimizi feda etmiş,sonunda yalnızca bir diğerini feda ettiğimizle kalmıştık.

İlk ders Profesör Slughorn'undu.Kendimi hızlıca duşa atmış,artık parıldamayan saçlarıma bir büyü yapmış,eski halimden binlerce kat daha insan gibi gözükmeyi başarabilmiştim.

Beni bekleyen bir James,Amanda veya Gabriel olmadığından sınıfa tek başıma gidip,yalnız oturmak zorunda kalmıştım.Etrafta gözüken bir Tom'da yoktu henüz...Zaten olsa da artık Dumbledore'un gözünde çok fazla dikkat çektiğimizi düşünüp, aynı yerlerde oturmamaya karar vermiştik.

"Günaydın çocuklar!"

"Günaydın Profesör."

"İlk gün için sizi zorlamayacağım,zaten bu sene SBD yılınız.Çok çalışıyor olmalısınız.Gerçi Gryffindor'luları çalışırken görmek imkansız ama..."Diye mırıldandı Profesör Slughorn.

Tüm sınıf Slytherin'in gülmeleriyle yankılandı.

Kahkahalar,kapının açılıp Slytherin'den birinin girmesiyle bir anda kesildi.

Başımı kaldırıp,kapıda dikilen çocuğa baktım.

Göz altları uykusuzluktan torbalaşmış,morarmış ve eski yakışıklılığından iz bırakmayan bir çocuk girdi içeriye.

Gabriel Lestrange.

Kalbim deli gibi atarken masamda duran kitabı sımsıkı sıktım.

"Ah..." Dedi yaşlı adam çocuğu baştan aşağı süzüp."Oturun lütfen Mr.Lestrange."

Bir kişi bile başını kitabından kaldırmadı.

"Sayfa 378." Dedi yaşlı adam daha demin ki neşeli halinden eser kalmadığı apaçık ortadaydı.

Gabriel yavaş ve sakin adımlarla sıraların arasından ilerledi.Benim hizama geldiğinde,gözlerimi kapatıp kitabıma eğildim.Onunla henüz yüzleşmeye hazır değildim.

Hala yanıma oturacağını düşünüyorken o tam arkama oturmuştu.

Bu sefer kalbim daha fazla çarpıyordu.Niyeyse her an boğazımdan tutup kesecekmiş gibi hissediyordum.Tam bir paranoyak olmuştum ve terliyordum.Camların kapalı olmasına rağmen buz gibi ter atıyordum.

Diary Of Evelina MortezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin