12

1.1M 19.6K 3.1K
                                    

Yanıma gelen bir kızın, "Sen de kimsin?" demesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm. En azından birisi benimle konuşmak istiyordu.

Karşımdaki kız kısa boylu ve oldukça kiloluydu. Dizlerine kadar uzanan eteğinin belinden gömleğinin bir tarafı çıkmış, diğer tarafıysa içeri katlanmıştı. İki bileği de deri bilekliklerle doluydu. Elinde tuttuğu teneke kolayı masaya sertçe bırakıp çatık kaşlarla bana baktı.

"Ben yeni öğrenciyim. Burası boş olunca oturdum," diye cevap verdim çekingen bir sesle. Çünkü başımda dikilip bana kötü kötü bakarken oldukça tehditkâr görünüyordu.

"Kalk hemen," diye yüksek sesle konuşunca gözlerimi kırpıştırdım. "Ben yalnız otururum. Kaybol şimdi."

Kabalığı karşısında dudaklarım aralandı, sırasından kalkıp ürkek bir şekilde kenara çekildim. Büyük bir özgüvenle sırasına yerleşirken çantamı bana doğru fırlattı.

"Eşyalarını da unutma," deyip alay ederek güldü.

Derin bir nefes aldım ve sabırlı olmam gerektiğini kendime hatırlattım.

Yanımıza gelen başka bir kızın, "Ceren! Ne diye azarlıyorsun kızı?" demesiyle ona doğru döndüm. Belli ki beni sırasından kovan kıza bağırıyordu.

Kahve saçları dalgalı bir şekilde omuzlarına dökülmüştü. Alnına düşmüş perçemleri yüzüne sevecen bir hava katıyordu. Gözleri çok güzeldi. Ela rengindeydi, ama bunu anlamak için dikkatlice bakmak gerekiyordu. Yuvarlak gözleri ince uzun yüzüyle inanılmaz bir zıtlık oluştururken, ayrıca bir ahenk de katıyordu. Kirpikleri gür ve uzundu. Kumral bir teni ve yumuşak yüz hatları vardı. Dolgun dudakları ve küçük burnuyla oldukça güzel bir kızdı.

Ceren, "Sen karışma Cansu. Bu ezik benim yerime oturmuştu. Haddini bilsin diye küçük bir uyarıda bulunuyordum," diye şikâyet etti beni.

Cansu derin bir nefes aldı. "Ceren, kız okula yeni gelmiş, nereden bilebilir senin burada oturduğunu? Biraz anlayışlı davranabilirsin diyeceğim de o kavramdan pek haberin olduğunu sanmıyorum."

Ceren ağzını açmış, tam cevap verecekti ki adının Cansu olduğunu öğrendiğim kız lafını ağzına tıkayarak söze girdi.

"Hiç konuşmaya zahmet etme, kimsenin seni daha fazla dinlemeye isteği yok," derken sesinde onu uyarırcasına bir ton vardı.

Ceren de bunu hissetmiş olacak ki bozularak geri çekildi ve yüz ifadesine yansıyan hoşnutsuzlukla sırasına oturup arkasını bize döndü.

Hafif bir gülümsemeyle Cansu'ya döndüm. "Teşekkürler," dedim.

"Önemli değil," diye yanıt verdi. "Yeni kızsın ha?" diye sorduğunda başımı sallayarak onu onayladım. "Evet."

"İstersen benimle oturabilirsin," diyerek birkaç sıra arkaya geçti.

"Olur," dedim. Kendimi daha iyi hissederek onu takip ettim.

"Ben Cansu," deyip elini bana doğru uzattı.

Elini sıkarken, "Buket," dedim.

Çantasını camın önüne koyup bana döndü. "İlk günün nasıl geçiyor bakalım, başka vukuatın oldu mu?" diye sordu.

"Ah, olmaz mı!" diye mırıldandım. "Burada insanlar neden böyle kaba, ayrıca bütün gözler üzerimde ve bu gözler hiç dostça bakmıyor, kendimi şimdiden dışlanmış hissediyorum," dedim yakınarak.

Küçük bir kahkaha attı. "Okulumuza hoş geldin," dedi takılarak.

"Yeni kız olmak çok kötüymüş. Okulun ilk gününden cidden nefret ettim."

"Bilirsin, sonradan gelenleri ya ezmeye çalışırlar ya da kullanmak isterler. Bu hep böyledir. Takma kafana, birkaç haftaya 'yeni' sıfatın unutulur gider."

Merak ederek, "Sana da mı aynısını yaptılar?" diye sordum. "Yani okula ilk başladığında?"

Gözlerinde kendine güvenen bir parıltı belirdi. "Hayır. Kimse bana o şekilde davranamaz," derken sesinden ne kadar güçlü bir kız olduğunu anladım.

"Hımm... Bana özel yani," dedim şakaya vurarak.

"Çok hanım hanımcık duruyorsun," deyip bakışlarını indirerek beni şöyle bir süzdü. "Buradakilerden farklı olduğunu hissettiren, göze batan bir havan var. Bu dikkatlerini çekiyor ama endişe etme, alışacaklardır. Sen de zamanla onlara alışacaksın," deyip güldü.

Gülüşüne eşlik ettim. "Seninle tanıştığımıza sevindim. İlk gün arkadaş bulabildiğim için mutluyum. Bir iki kelime konuşabilmek bile bana çok iyi geldi. Teşekkür ederim."

"Rica ederim. Seni sevdim, bence iyi anlaşacağız," dedikten sonra Cansu ile birbirimizi tanımaya çalışarak sohbet etmeye başladık.

PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin