Esneyerek mutfağa girdiğimde, annemin masada yalnız başına oturduğunu ve babamın yanında olmadığını gördüm. Annemin karşısına oturarak portakal suyumdan hızlıca büyük bir yudum aldım. Susamıştım. Ağzıma bir peynir dilimi atarken, "Babam nerede?" diye sordum merakla.
"Baban çıktı tatlım, bu aralar çok çalışıyor. Bugün kendin gideceksin okula."
Masaya dikmiş olduğum gözlerimi anneme çevirdim. Sesinden çok üzgün olduğu anlaşılıyordu. Bu duruma ben de çok üzülüyordum. Babam artık eskisi gibi bizimle vakit geçiremiyordu.
Annem sonra iç çekerek devam etti. "Ben de bugün babanın yanına gideceğim. Artık işlerinde ona yardım etmeye karar verdim."
Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. "Ne yani, çalışacak mısın?" diye sordum sesimde saklayamadığım hayretle. Durumumuz o kadar kötü müydü yani?
"Evet," diyerek masadan kalkıp kahvaltılıkları toplayarak dolaba koymaya başladı.
İşte, buna cidden şaşırmıştım. Annem bildiğim kadarıyla üniversiteden mezun olduktan sonra hiç çalışmamıştı. Okulunu bitirince hemen babamla evlenmiş, ihtiyacı olmadığından çalışmayı da hiç düşünmemişti. Annem rahat yaşamayı severdi. Boş zamanlarında hiç evde durmaz, sürekli gezer, arkadaşlarıyla yurtdışına alışverişe gider, ara sıra vakıf işleriyle ilgilenirdi. Yoğun bir şekilde çalışmak hiç ona göre değildi. Şimdi de şaka mı yapıyordu acaba?
Şüpheyle onu süzerken, "Sen ciddi misin?" diye sordum.
"Evet, neden olmasın? Baban çok yoğun, ona yardım etmeliyim. Neyse, hadi, sen çık artık, geç kaldın zaten. Ben de hazırlanıp çıkacağım," diyerek beni kapı dışarı etti.
Onun aceleci tavırları karşısında başımı sallayarak evden çıkıp okula doğru ağır adımlarla yürümeye başladım.
Instagram : Mavimihri
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT
Teen FictionAşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bıraka...