22

1.1M 16.2K 1.9K
                                    

Üzgün gözlerle Kağan'a baktığımda gözlerini kıstı ve dudağının bir kenarı alaycı bir ifadeyle kıvrıldı. Onun bu acımasız tavrı karşısında kaşlarımı çatıp içimden, "Hayır!" diye bağırarak hemen kendimi topladım.

Bana meydan mı okuyordu? Pekâlâ, ben de ona aynı şekilde karşılık veririm öyleyse!

Öğretmene döndüm. "Kağan okulu asla bitiremeyecek. Hatta bu zekâyla buraya kadar nasıl geldi, hiç bilemiyorum. Büyük ihtimalle geçer not vermeleri için öğretmenlerini tehdit etmiştir," diyerek gözucuyla ona bakıp ondan iğrendiğimi gösteren bir bakış attım. "Kağan okuldan atıldıktan sonra kendisini içki ve uyuşturucuya verecek. Meslek olarak hırsızlığı seçecek ve suç hayatı sadece bununla kalmayacak, adam kaçırma, kaçakçılık, zimmete para geçirme, uyuşturucu satışı ve cinayet suçlarından da ömür boyu hapis cezası alacak. Sonra da hapishane köşelerinde yapayalnız çürüyüp ölecek," diyerek Kağan'a döndüm ve hafif bir tebessümle "Hak ettiği gibi" deyip sözlerimi bitirdim.

Kağan gözlerini kısarak bana dövecekmiş gibi bakarken dişlerini sıktı, sinirden çenesinin kasıldığını görebiliyordum. Bakışları ise insanın içinin buz kesmesine neden olan bir zalimlikle parlıyordu. Evet, bravo bana, Kağan'ı kesinlikle deli gibi sinirlendirmiştim.

Ops! Sanırım biraz ileri gittim.

Öğretmen kızgınlıkla araya girdi. "Bu nasıl bir terbiyesizliktir böyle! Dersimi ciddiye almıyorsanız derse girmeyin! Sizin saçmalıklarınızı çekmek zorunda değilim ben! İkiniz de bu hafta cezalısınız. Çıkışta müdür beye isimlerinizi ileteceğim, eminim size uygun cezayı verecektir!"

Ardından sakinleştikten sonra en önde oturan öğrencilere dönüp dersine devam etti.

Bense zil çalınca sınıftan nasıl kaçsam diye düşünmeye başladım. Kağan'ın sinirini iliklerime kadar hissedebiliyordum, öyle ki öfkesinin büyüklüğü tenimi yakıyordu adeta.

Böylesine tehlikeli birini neden sinirlendirdim ve neden çenemi tutamadım ki sanki? Biraz suyuna gidemez miydim?

Hiçbir fikrim yoktu. Gerçi suyuna gidilecek birisi de değildi. Sanırım bir delilik anının beni içine çekmesine izin vermiştim ve şu an acınası bir halde korkumu gizlemek için çaba harcıyordum.

Sakin kalmaya çalışırken Kağan oturduğumuz sırada aramızdaki mesafeyi kapatıp kulağıma doğru eğildi. Dudaklarını tenimde hissedince ürperdim. Kalbim gittikçe hızlı atmaya başlarken nefes alıp verişimi kontrol altında tutmaya uğraştım.

Çok ciddi ve sert bir ses tonuyla konuşunca korkuyla yutkundum.

"Sen bittin çakma prenses!" 

Pişmanlıkla yüzümü buruşturdum. Lütfen, ölmek için çok gencim!

PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin