Nefes al Buket, derin derin nefes al, korkunu belli etme. Sürekli içimden bunu tekrar ediyordum. Başıma çok kötü şeyler gelecekti. Az önce Kağan bunu sözleriyle kesinleştirmişti. O çok tehlikeli biriydi ve ben onu düşman olarak karşıma almıştım. Korkum devasa boyuttaydı ve kulaklarımda bir nabız gibi atıyordu.
Of, çok aptalım!
Şu an kafamı duvarlara vurmak istiyordum. Ama yok, ben zahmet etmeyeyim, Kağan bunu zaten birazdan zevkle yapacaktı. Buradan bir an önce gitmem gerekiyordu. Kağan'la karşı karşıya gelmeye hazır değildim. Hiç de olmayacaktım! Ben onun gibi biri değildim. Şimdiye kadar hayatın karanlık taraflarını hiç görmemiş, kendi akvaryumunda sessiz sedasız yaşamış bir insandım.
Hayır, hayır, hayır.
Ne yapacaktım ben şimdi? Düşün Buket, düşün, diye kendimi teşvik ederken zilin çalmasıyla irkildim.
Kağan ayağa kalktı. Beni de kolumdan tutup sıradan kaldırdı. Yüzüme o kadar hiddetle bakıyordu ki ağzımı dahi açamadım. Hemen telaşla etrafıma bakındım ancak kimseden yardım geleceğini sanmıyordum.
Aklıma gelen ani bir fikirle sesimi yükselterek öğretmene seslendim. "Hocam! Sizinle bir şey konuşmam lazım, vaktiniz var mı?" dedim.
O kadar çok bağırmıştım ki sınıftaki çoğu kişi bana döndü ama hiçbirini umursamadım, şu an önümde halledilmesi gereken çok daha önemli bir konu varken kimin bana nasıl baktığı cidden önemsiz geliyordu.
Yanımızdan geçen Emre'yle göz göze gelince bakışlarını kolumu tutan Kağan'ın eline çevirdi. Sonra gözleri tekrar beni buldu ve başını çevirmeden önce gözlerinde anlamlandıramadığım bir şey gördüm.
Ah, belki de acımaydı! Kağan'sa hâlâ kolumu bırakmamıştı. Yalvarırcasına bakarak öğretmene döndüm. Beni ancak o kurtarabilirdi.
Öğretmenimiz "Tamam. Gel bakalım, biraz yürüyelim seninle," diyerek çantasını toplamaya başladı.
Derinden rahat bir nefes alırken gitmek için hamle yapınca Kağan kolumu daha da sıktı. Eminim, parmaklarının izi çıkmıştır, öküz herif!
Kulağıma eğilerek her zamanki buz gibi sesiyle konuştu. "Benden kurtulabileceğini mi sanıyorsun çakma prenses?"
Hiçbir şey diyemedim, sadece konuşmaya devam etmesini bekledim.
"Şimdilik git bakalım. Daha sonra seninle görüşeceğiz, benimle ilgili söylediklerinin hesabını mutlaka soracağım sana," diyerek kolumu bıraktı.
Seslice yutkunarak apar topar çantamı koluma atıp hızla onun yanından ayrıldım. Şükürler olsun, sınıftan güvenle çıkarak ilk adımı atmıştım. Umarım devamı da gelirdi de sağ salim bir vaziyette güvenle evime dönebilirdim.
Instagram: Mavimihri
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT
Teen FictionAşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bıraka...