Sabah güne, "Günaydın tatlım," diyen annemin sesiyle uyandım. Gözlerimi hafifçe aralayınca odamın perdelerini sonuna kadar açtığını gördüm. Güneş ışıltısının üzerime vurmasıyla yüzümü buruşturup örtüleri kafama kadar çektim.
Yataktan çıkmak istemiyordum. Evden çıkmak istemiyordum. Okula gitmek istemiyordum. Dün olanlardan sonra okula gitmek yerine, kaybolmak, yok olmak istiyordum. Yaşadığıma, hayatta olduğumu dair yeryüzünde tek bir iz bile kalmamasını diliyordum. Olan bunca şey yetmezmiş gibi üzerine bir de Kağan denilen baş belası çocuk çıkmıştı. Her şey bu kadar kötüye gitmek zorunda mıydı?
Sanki her yer zifiri bir karanlığa bürünmüş ve tek bir ışık bile yoktu tutunabileceğim. Bilmediğim, yabancısı olduğum bir dünyada gittikçe daha da dibe batıyordum. Ben alışmaya çalıştıkça, daha da bir uçurumun kenarına doğru sürükleniyordum. Azıcık da olsa nefes alacağım bir yer olsa, olmaz mıydı? Bir köşeye çekilip etrafımı duvarlarla örmek ne iyi olurdu, bunun her koşulda şu anki halimden çok daha iyi olacağına emindim.
"Hadi ama Buket, kalk artık, okula geç kalacaksın."
Örtünün altında kalmaya devam ederek, "Kendimi iyi hissetmiyorum, bugün okula gitmesem olmaz mı?" diye sızlandım anneme.
Acınacak haldeydim, ama bu umurumda bile değildi. Tek bildiğim, o okula gitmek ve Kağan'ı görmek istemiyor olduğumdu. Ondan tiksiniyordum. Hayatımda hiç kimseden böylesine çok nefret etmemiştim. Dün tam da ondan kurtulduğumu sandığım anda, beni nasıl da gafil avlamıştı? Her şeyden habersiz, savunmasız bir şekilde kaldırımda yürürken bütün giysilerime kadar beni ıslatmış, kıyafetlerim, ayakkabılarım, çantam baştan sona çamura bulanmıştı.
Annem sesli bir şekilde iç çekip, "Olmaz, daha yeni başladın okula, şimdiden böyle yapamazsın canım. Hadi sızlanmayı bırak, kalk hazırlan," dedi yumuşak bir ses tonuyla.
Yüzümdeki örtüyü açıp dirseklerimin üzerinde doğrularak anneme baktım. "Gitmek istemiyorum, lütfen anne," diyerek inledim.
Annem bu durumdan sıkıldığını belli edercesine kafasını iki yana salladı. "Beş dakika içinde hazırlanıp kahvaltıya geliyorsun Buket. Konu kapanmıştır," deyip odamdan çıktı.
Homurdanarak yatağımla vedalaştım. Örtüleri üstümden atıp yataktan çıktım ve isteksizce okul için hazırlanmaya başladım. Lanet olasıca okul!
Instagram : Mavimihri
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT
Teen FictionAşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bıraka...