Yarım saat boyunca sessizce denizi dinlemiştim. Ve biraz üşümüştüm, artık eve gitmem gerektiğini anlayıp ayağı kalktım. Bir anlık acıyla donakaldım. Ayağım sanki kesiliyormuş gibi acımıştı. Zorla da olsa motora bindim. Kaza yapma olasılığım vardı ama mecburdum Motoru burada bırakamazdım. Kaskı takıp motoru çalıştırdım ve yavaş bir hızla ilerlemeye başladım. Etraf karanlık ve sessizdi. Evin önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve bahçeye sessizce girdim. İçeri girmek istemiyordum Simre hemen üstüme çullanacaktı biliyordum. Gözlerimi kapayıp yumruklarımı sıktım, son kez. Ve kapının kilidini tuşladım.
-Evden çıktıktan sonra Simre'nin ağzından-
Simre:'' Jimin, senin neyin var? Neden bağırdın ki? Kaldı ki haklıydı ben olsaydım kızı yolmuştum.''
Jimin:'' Ben özür dilerim.''
Simre:'' Özür dilemen şuan bir şey değiştirmiyor. Evden sinirle çıktı ve öfke kontrol sorunu var. Bir şey olmaz umarım.''
Namjoon:'' Sakin ol Simre, yakında döner.'' herkes oturdu ve sessizleşmişti. Asya Jimin'in büyük bir hayranıydı. Ona bağırdığı için baya üzülmüştür. Umarım iyidir, düşünceler beynimi kemiriyordu ve kalbimde bir yumru var gibiydi. Bir şey oldu gibi hissediyordum.
Simre:''Asya'ya bir şey oldu.''
Jimin:'' Ne oldu? Onunla konuşmadın ki.''
Simre:'' Hissediyorum ama.''
Min Yoongi:'' Sakin ol bir şey olmadı.'' Jungkook kalktı ve elinde bir bardak suyla geldi
Jungkook:'' Biraz iç fazla korkuyorsun.''
Simre:'' Asya hız sınırını umursamaz ki. Ya bir şey olursa?'' yanıma oturdu ve elini omzuma koydu ve hafifçe vurmaya başladı. Bu vurmak değil de destek olma şekli gibi. Hava çokta kararmıştı ve Asya hala eve gelmemişti. Telefonu elime aldım ve Asya'yı aradım. Sonuna kadar çaldırdım ama açmadı.
***
Kapının kilidi açıldığında Asya'nın geldiğini anladım ve ayağa fırladım. İçeri girdiğinde darıma dağın gözüküyordu.
-Asya'nın ağzından-
Yutkunarak içeri girdim ve karşımda Simre'yi gördüm. Topallamamak için kendimi kasmıştım. Zorlayarak adım attım.
Simre:'' Neredesin sen!'' resmen kükremişti. Cevap vermedim.
Simre:'' Telefonları mı da açmadın!'' odama çıkmak için ilerledim.
Simre:'' Sen neden topallıyorsun?'' şimdi mahvolmuştum işte
Asya:'' Yoo topallamıyorum.''
Simre:'' Nede panikledin? Ayağına ne oldu diyorum sana?''
Asya:'' Bir şey olmadı diyorum sana.'' herkes sessizce bizi izliyordu. Arkamı döndüm ve basamağa bastım. Kolumdan çekilmemle acıyla inledim. Döndüğümde Jimin bana öfkeyle bakıyordu.
Jimin:'' Kolunu aç.''
Asya:'' Bana emir veremezsin.''
Jimin:'' Sana aç dedim!''
Asya:'' Bana emir veremezsin dedim.''
Simre:'' Ama ben veririm kolunu aç!'' kaçmak için ilerledim ama başarısızdı. Kolum o kadar acıyordu ki fazla sıkı tutuyordu. Bir anda sıcak bir şey hissettiğimde Simre çığlık attı.
Simre:'' Bu-u bu kan.'' ceketi sıyırdı ve dona kaldı. Kolum soyulmuştu hatta baya derin bir yaraydı. Ayağıma da bakmaz umarım. Jimin olduğu yerde kaldı ve hiç bir şey demedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Regulus
RandomRegulus :Aslan takım yıldızı'nın en parlak, gece vakti gökyüzünün en parlak yıldızlarından biridir. Ben bunu BTS ile aynı kefeye koyuyorum. Ve bir diğer anlamı da genellikle şansdır.