Regulus

R-25

Kavgaları hala sürerken umutsuzca kendimi koltuğa attım. Jungkook biraz fazla sahiplenmişti. Simre ise geri adım atmıyordu. Ben olsam bende atmazdım. Ama bu kadar büyütülmesi gereksizdi.

" Aiish, susun artık. Jungkook neden bu kadar itiraz ediyorsun ki? Tamam salyası akabilir. Ama senin de idolün Gdrogondu. Bu fırsatı ondan esirgeme. "

Jungkook:"O zaman birlikte gidelim. "

Asya:"İlk okul çocuğu mu bu kız. " Simre sinirden delirmek üzereydi. Oflayarak yukarı çıktığında hızla Jungkook'un yanına gittim. Gözlerimi ona diktiğimde o da bana gözlerini kısarak eşlik etti.

Jungkook:"Ne istiyorsun? "

Asya:"Onun için endişeleniyorsun, ben de öyleyim ama bu konuda bence çok üsteleme. O Gdragona hayran fakat sana aşık. Arada uçurum kadar fark var. "

Jungkook:"Sanırım haklısın. Fazla sahiplenici davrandım. "

Asya:"Bu biraz hoşuna gitmiş olabilir. Ama çook az. Çünkü kısıtlanmaya gelemiyor hem de hiç. Kimin arkadaşı. "

Jungkook:"Peki ona neden dövüşmeyi öğretiyorsun. "

Asya:"Bilmem, sadece emin olmak istiyorum. Zayıf bir bünyesi var ama kendini savunabilir. Her zaman yanında olamadığımda emin olmak istiyorum. Biliyorsun sözümü tutmak zorundayım. Onun annesi gibi korumak zorundayım. Ne pahasına olursa olsun. Ve sen aşağıda benc galip yoktu. Bildiğim kadarıyla tekvandoda kara kuşağın var. " sırıtarak bana bakıyordu.

Jungkook:"Evet, ama seni küçük görmemem lazımdı, dongseang. " diyerek kafamk kıstırıp saçlarımı bozmaya başladı.

Asya:"Bana bak tavşan kılıklı. Bırak kafamı.. " beni rahat bırakıp omuzlarımdan tutup ciddileşti.

Jungkook:"Senin gibi birine sahip olduğu için içim çok rahat. Yoğun bir hayat tempom var ve bazen istesemde onh koruyamam. Ama sen onun hep yanındasın. Bunu o da biliyor mesela bir yere gidiyoruz ve aa bunu alalım Asya sever diyor. " içten bir Gülümse vardı yüzümde. Biliyordum ikimizde böyleyiz. Jimin homurdanıp burada olduğunu belli ettiğinde.

"Ne oldu sıkıldın mı? " yanaklarını çekiştirip öpücük kondurdum. Saçlarını dağıtmaya başladım. Bana küsmüş gibi yapınca kollarımı bağdaş yapıp gözlerimi oda diktim.

"Bana küs müsün yani? Neden? "

"Sabahtan beri benle ilgilenmiyorsun. " hmm bakalım ne kadar dayanacaksın Park Jimin. Yan tarafa dönüp bağdaşımı bozmadım.

"Küs olan benimdim. " cevap vermeden duvarı izlemeye devam ettim. Bu arada Simre aşağıya inmişti. Jungkook onu bileğinden kavrayıp çektiğin de biraz afallamıştı.

"Özür dilerim. Ben biraz çocukluk ettim." belinden tutup alınını ona dayamıştı. Gözlerini kapatıp af diliyor gibiydi. Simre parmak uçlarında hafif yükselip yanağına öpücük kondurduğunda şoka girdim.

"Asya bize bakmayı kes utanıyorum. "

"Öperken utanmıyorsunda... " onlardan gözlerimi ayırdığımda Jimin'le göz göze geldim. Hemen diğer tarafa baktım. O ise kafasını gözüme gözüme sokup ona bakmamı sağladı.

"Kafanı çeker misin bakmayacağım işte. Hem sen küstün ilk sen başlattın. "

"Bende yanağından öpsem barışır mıyız?" yanağımı öpüp tepkime baktığında. Simre çığırdı.

"Utandıı. Kıpkırmızı oldu. " yanaklarımı tutup ona baktım.

"Senin yüzünden. Utanmadım bir kere. Hala küsüm. " aniden kucağına alıp ilerlemeye başladı.