R-33

17 3 0
                                    


'' Bu hafta olacak fanmeeting'inden sonra gideriz.'' işte bunu unutmuştum. Jimin hevesle bana döndü.

'' Sizde geliyorsunuz. '' 

'' Bilet almadık Jimin.'' Jungkook hızla ayağı kalktı ve aynı hızla geri döndü. Elinde tuttuğu iki biletle birlikte. Simre heyecanla elinden aldığında bende meraklanmıştım.

'' Artık biletlerinizde var.'' 

'' Tokyo'ya gitmiyor muydunuz?'' 

'' Evet, çok eğlenceli olacak.'' Tae mutluluk saçıyordu resmen. Yerimden kalktım.

'' Gidip uçak bileti arıyım. Tabi onuda almadıysanız.'' 

Rm:'' Jimin başımızın etini yedi  bizle geleceksiniz.'' yinede yerime oturmadan kalktım. İştahım yoktu.

'' Hyung  eline sağlık çok güzeldi ama ben aç değilim.'' odama çıktım ve kapıyı da kilitledim. Düşünmem gerekiyordu.  Kore'de arkadaşımız yoktu yani görüştüğümüz. Seseang veya anti olabilir miydi? Ama erkek bir seseang hiç duymamıştım. Kaldı ki şüpheliydi.  Kafam iyice karışmıştı. Simre tekvando biliyordu ve siyah kuşaktı. Bu yinede onu korur muydu? Kendini savunurdu diye düşünmek istiyordum. Evin güvenli olduğunu düşünüyordum ama kafam karışıyordu. Ya değilse? Kapım açılmaya çalışınca yerimden sıçradım. 

'' Kapıyı neden kilitledin?'' Jimin inatla kapıyı yumrukluyordu. Sadece düşünmek istiyordum... Balkonda hareketlilik görünce kalktım. Benden önce davranıp içeri girdi ve kollarımı kavrayıp beni yokladı.

'' Sen iyi misin ne oldu?''

'' Sadece yalnız kalmak istiyorum.'' kapıyı açtığımda Simre'yi gördüm ve içeri alıp kapıyı kapattım. Kendime çekip sıkıca sarıldım.

'' Beni rahat bırakmanı emrediyorum. Nefes alamıyorum kadın.'' onu serbest bıraktım.

'' Biraz yalnız kalmak istiyorum. '' nedenini sormadan kapıyı açtı.

'' Hazır hissettiğinde anlatman için sormuyorum.'' gülümsediğimde gitti. Bende kendimi yere attım. Kimdi bu ? Ya da hiç kimse miydi? Yani biz mi yanlış anlıyorduk? Bu da bir olasılıktı. Yerde yuvarlanmayı sürdürerek düşünmeye devam ettim. 

Bir koku beni aşağıya çekene dek... Kapıyı araladığımda puding kokusunu takip ettim. Sessizce merdivenden indiğimde kahkaha koptu.

'' Ben size kokuyu alınca gelecek demiştim.'' Simre önlüğünü takmıştı. Ve beni delirtecek olan mükemmel pudingi yapıyordu. Diğerlerine aldırmadan hızlıca tezgaha yürüdüm. Tabiki tencereyi sıyıracaktım. Bunu Simre'de yapacaktı. Kaşık aldım ve yerime kuruldum. 

'' Kendine gel. Sana tatlıyı yasaklasam mı? Kendini kaybediyorsun.'' onu takmadan devam ettim. Kafamı kaldırdığımda Jimin'İn burnumun dibinde olduğunu yeni görmüştüm. Ve son yeri kapmak için inatlaşıyordu.

'' Jimin bak Junngkook taklidini yapıyor.'' arkasını döner dönmez kaşığı mideme indirdim. Sinirli bir yüzle bana bakıyordu.

'' O zaman bende başka yollarla o pudingi yerim.'' ona o iş geçti olum artık midemde bakışı atıyordum. Aniden dudağımın kenarını öptüğünde dondum. Simre öğürme sesleri çıkartırken ben tepkisizdim. Simre'ye döndüm.

'' Yine insan gibi yemedim ve yine her yerim puding dimi?'' kafasıyla onayladığında yerimden kaçtım. Ellerimi ve yüzümü yıkadım. Her fırsatı değerlendirmesine şaşırıyordum. Jungkook Simre'ye doğru ilerlemeye başladığında.

'' Bence güzel taktikti bende denemek istiyorum.'' Kaşığı kafasına yediğinde Simre arkama kaçtı. Tae'ye doğru kollarımı açarak koştum. Bana karşılık vererek kollarının arasına aldı.

RegulusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin