Kapıyı kilitlendiğide kaşlarımın havalandığını hissediyordum. Bu sefer o beni kıstırmıştı. Ama bir şey bilmiyordu, burda da onu delirtebileceğimi... Gözlerini bana kenetlediğinde gittikçe yakınlaştı ve benim yaptığımı yapmayı planladığını anlamıştım. Kendince benden intikam alacaktı. Gözleri koyulaşırken bende bakışlarımı sabitledim. Ellerimi boynuna doladım ve parmaklarımk saçlarında gezdirdim. İstediğine ulaştığını sandığında oyunu ben yönlendirecektim. (!)
Jimin:"İtiraf et, sende karşı koyamıyorsun. " biraz doğruydu. Sadece sesini bile duymak tüylerimi ürpertiyordu. Daha da yaklaşıp beni delirtmeyi düşündüğüne emindim.
Jimin:"Dünü hatırladın mı? Bana yaptığını?"
Asya:"Hangisi?" gözlerini kıstı ve çenesinin verildiğini gördüğüm de yaklaştım. Konuşurken dudakların değeceği kadar yakın bir mesafeden.
Asya:"Bunu mu?" harfleri bastırarak söylemiştim. Nefesi yüzüme çarparken gözlerinin büyüdüğünü ve gözlerindeki halkların daha gelir cümle stilini farkettim. Geçişli bir kahve tonuydu ve giderek derinleşiyordu. Soluğu hızlandığında zafer benimdi ve arkamk dönüp kapının kilidine yöneldim. Kolumdan sertçe çekilip döndürüldüğümde sadece tepkisiz kalmıştım. Bunu beklemiyordum işte. Dudaklarımı dudaklarına hapsederek delirmişçesine öpmeye başladığında şok olmuştum. Duygularını bana o kadar yoğun bir şekilde hissettiriyordu ki. Öfke ve tutku vardı, biraz da özlem. Bir süre sonra karşılkk verdiğim de daha yumuşak davranmıştı. Başımın döndüğünü itiraf etmeliyim. Gözlerimi kapattığımda onla benim vağarolduğumuz bir galaksideydik. Yavaşça geri çekilip bana baktı. O an ki hissini çözememiştim.
Jimin:"Bir daha sakın istediğimi almamı engelleme. Sana sinirlenemiyorum bile." gülümsediğimde çenemden tutup ona bakmamı sağladı. Ve yanağını işaret etti.
Asya:"Ama makyajın bozulur başka bir fikrim var." gözlerini açıp ne olduğunu anlamaya çalıştı. Parmak ucumda hafifçe yükseldim ve boynuna öpücük kondurdum.
Jimin:"Bu daha iyiydi. "
Asya:"Hadi kapıyı aç. " kilidi açıp elimden tutarak kulisi gittik. İçeri girer girmez makyöz Jimin'e baktı ve
"Rujuna ne oldu? " Suga aynadan bakış atıp sırıttığında Tae gülme krizine girmişti.
Suga:"Biri sabahtan beri istediği şeyi almış. " herkes kahkahaya boğulurken ben utanmıştım. Kız Jimin'e doğru gelirken ona döndüm.
Asya:"Suga'yı bırakıp nereye geldiğini sanıyorsun? Zaman azaldı hadi işini bitir. Ben hallederim. "
"Amaa? "
Asya:"Bir daha bana cevap verirsen seni kara listeme alırım." yerinde çivilendiğinde Jimin'e oturmasını söyledim. Ve yanına gittim. Ruj dağılmıştı... Islak mendille yavaşça sildiğimde gözlerini bir an olsun benden ayırmıyordu. Ten makyajını bozmamak adına dikkatli davranıyordum. Sonunda halledip ruhu sürdüm. Ruj değildi aslında lip balmdı. Ama biraz yoğun renk verenlerdendi. Çilek koktuğunu fark edince koklamaya başladım.
Jimin:"Keşke her gün böyle geçse. "
Asya:"Vaktim olduğunda her zaman gelirim. Merak etme. "
Herkesin makyajı bittiğinde menajer geldi"Acele edin çekim başlayacak. " hepsine dikkat ederek peşlerinden gittim. İlk Tae gidecekti.
Asya:"Tae bekle. " bana döndüğün de yakasındaki tozu ittirip son kez kontrol ettim. Yakalarımı düzelttiğimde bana gülümseyerek bakıyordu.
Asya:"Hadi çuf çuf göster onlara Kim Taehyumg kimmiş. " o da eliyle fighthing işareti yaptığında izlemeye başladım. Her biri çıkarken Tae'ye yaptığımı onlara da yaptım. Ayrım olmazdı. Saati kontorl ettiğimde 11'e on dakika vardı. Menajerin yanına gittim.
![](https://img.wattpad.com/cover/129674294-288-k532392.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Regulus
RandomRegulus :Aslan takım yıldızı'nın en parlak, gece vakti gökyüzünün en parlak yıldızlarından biridir. Ben bunu BTS ile aynı kefeye koyuyorum. Ve bir diğer anlamı da genellikle şansdır.