Regulus

R-27

Hala karşımda bana sırıtarak oturduğunda duruşumu daha da dikleştirdim ve masama doğru ilerledim. Kahvemi masaya koyarak ceketimi çıkarttım ve astım. Sandalyeme oturmadan direkt karşısındaki koltuğa oturdum ve gözlerinin içine dikkatlice baktım ve konuşmaya başladım.

''Sen çekirdek(gerçek) kişilik misin? Yoksa alter (ikinci kişilik) mi?'' çarpık bir gülümsemeyle bana baktı.

'' Ben Yi Joon Seo, sence alter kişilik olsaydım buraya gelir miydim?'' gelmezdi. Ama eminde olamazdım çünkü bazı kişilikler çekirdek kişinin yerine geçmeye çalışırdı. Bu tip durum sadece bir kişide gözükmüştü. Ve çok teorikti. Gerçek kişiliği bu kadar kabaysa alter nasıldı! Masanın üzerindeki dosyasını alıp inceledim ve ismi onayladığım da konuşmaya devam ettim.

'' Haklı olabilirsin ama sormam gerekiyordu. Ve bir doktorla böyle konuşamazsın! Eğer sınırlarını aşarsan ben de aşarım.'' saçlarını geriye atarak anlık şokunu yaşadı. Ama hala egosundan ödün vermiyor gibiydi.

'' Sadece diğer doktorlar gibi paranı al ve dediklerimi yap!''

'' Pardon! Sen hastasın. Hasta! Anladın mı? Ben de doktorum, benim dediğimi yapmak zorunda olan sensin. Diğer doktorlardan yeterince sorunlu biri olduğunu duydum. Eğer bu lanet hastalığından kurtulmak istiyorsan o çeneni kapatacaksın.'' Öfkeden çıldırmak üzereydim. Ne ara ayağa kalktığımı bile bilmiyordu. Biri ilk kez ona böyle tepki vermiş olacak ki afalladı ve yerinde sessizleşti. Masama geçtim ve ellerimi birleştirdim.

'' Şuan başka hastam olmadığı için anlatabilirsin. İlk olarak ne zaman başladı?'' biraz durdu. Birçok doktora gittiğine göre net olmalıydı...

'' Annemi kaybettiğim yıldı. O zamanlar çocuktum 7 yaşındaydım.''

'' Hmm anneni kaybetmenin verdiği şokla oluşmuş belli ki. Peki, alter kişilik ne gibi durumlarda ortaya çıkıyor? Ve o an farkında oluyor musunuz?''

'' Herhangi bir şey tetikleyebiliyor. Bu konuda tam emin değilim ama ani ruh hali geçişlerinde sesleri duyamıyorum ve derin bir uykuya geçiyor gibi oluyorum. Ve bilincim diğer kişiliğe geçiyor. O anda yaptıkları mı hatırlamıyorum. Benim aksime daha yumuşak huylu bir kadın oluyor. ''

'' Kadın mı? ''

'' Evet.'' biraz düşündüm.

'' Acaba anneniz nasıl biriydi?''

'' Çok yumuşak huylu bir kadındı. Herkese karşı iyi niyetli davranırdı.''

'' Tahminimce alter kişilik annenizin yerini doldurmaya çalışan bir alter. Çünkü ipuçları çok açık. Onunla tanışmayı istiyorum sizin aksinize daha kibar olduğuna eminim.'' bana göz devirip, sırtını dikleştirdi ve gözdağı vermeye çalıştı... (!)

-Asya'dan..

Evden çıkarken Albus'a baktım bana masumca bakıp gitme diyordu. Yanına gidip dizlerimi bükerek eğildim. Onu kucaklayarak yüz hizama getirdim.

'' Annen gelecek bebeğim. Sana mama almam için çalışmam gerek. Sana mamada koydum. Evde oyun oynamak serbest.'' hala göz bebeklerini büyüterek bana bakıyordu. Sarıldım ve öpücük kondurdum. Kapıyı kilitleyip evden çıktım. Arabaya bindiğimde hala aynı sorun kafamdaydı, Simre ve hastası. Umarım bugünü sorunsuz atlatırdı. Telefonum çaldığında bluetooth kulaklığımı alıp cevapladım.

Jimin:'' Günaydıın arabayla çıktığını gördüm.''

'' Evet, işe gidiyorum. Yeni mi uyandı?''

'' Hayır, sabah koşuya çıkmıştım yeni döndüm.''

'' Kendini çok yorma. Bugün yoğun olmazsam ararım.''