Asya:'' Sen umursamadığın birine sinirlenmezsin. Ondan hoşlanıyor musun?''
Simre:'' Peki sen Jimin'den hoşlanıyor musun?''
Kafamda dolanıp duran hoşlanıyor muyum sorusu dolanıyordu. Bana kalırsa sadece hayranlık olabilirdi bile...
Asya: '' Hayranlıkla karıştırabilir miyiz?'' biraz sessizlik oldu düşünür gibi dudağını büzdü ve bana cevap verdi.
Simre:'' Hmm, olabilir olmayadabilir. Kendini anlayacak kişi sensin Asya. Kendini dene.''
Asya:'' Ama nasıl anlayacağım ki kafam çok karışık. Ve artık o 18 yaşında ki kız değilim. Hala aynı seviyorum ama bilmiyorum. Sanki bir şeyler daha renksiz, galiba yetişkin denilen o canavarlara benzedim. Neden büyüdük ki...''
Simre:'' Asya, sen asla neşeni kaybetmedin. İçindeki o çılgınlığı öldürmedin ki. Hala genciz, hala aynıyız. Çok şey yaşadık evet bunlar bize tecrübe kattı ama sen aynısın. Hala kırılgan, cıvıl cıvıl, hayalleri için çılgınca çabalayan Asya'sın.''
Asya:'' Öyle miyim?'' kolumu başımın altına koyup ona döndüm ve bakmaya başladım.
Simre:'' Evet benim küçük poğaçam.''
Asya:'' Ne poğaça mı?'' Kıkırdamaya başlamıştık.
Simre:'' Evet, hani şu cepli yaptığım sonra ceplerine domates tıktığım.''
Asya:'' Ya beni yemeğe mi benzetiyorsun. Hem ben o kadar şişko değilim ki.'' üstüne atlayıp onu gıdıklamaya başladım. O da gülerek beni engellemeye çalışıyordu. Arada minik çığlıklar atıyordu. Yeterince cezalandırdığı mı düşünerek üzerinden kalktım. Çünkü nefessiz kalmıştı, ayağa kalktım ve elimi ona uzattım.
Asya:'' Hadi kalk uyumaya gidelim.'' elimden tuttu ve elimi omzuna atarak eve girdik. Merdivenleri çıktığımızda odama gidecektim ki
Simre:'' Bu gece seninle uyuyabilir miyim poğaçaam...''
Asya:'' Kes şunu çakma unicorn.'' dudaklarını büzerek bana yavru köpek bakışı attığında barış bayraklarını çekmiştim bile.
Simre:'' Yaşaasııın...'' odama doğru yollanırken bende onu izledim ve odaya girip kapıyı kapattım.''
-Jimin'in Ağızından-
Az kalsın yakalanıyordum. Banyoya girdim ve öylece aynaya bakmaya başladım. Benim yüzümden sakatlanmıştı ve çizemiyor muydu? Büyük iş aldım... Sözcükleri kafamda dönüyordu. Ya yüzüne bir şey olsaydı. Gözleri çok hafif çekik gibiydi ama çok hafif. Güzeldi hemde çok benim yüzümden o güzelliğine bir şey olsaydı. Neden o kadar sinirlendim ki. Hye için değmezdi ki, sadece mevkisi için beni kullanmaya çalıştığının farkındaydım. Kendimi çok suçlu hissediyorum bu his çok iğrençti. Kapıyı açıp çıkacaktım ki sesleri duydum. Asya'nın sesiydi, eğleniyor gibiydiler korece konuşmuyorlardı bu yüzden anlayamıyordum. Sonunda gittiklerinden emin olup banyodan çıktım. Aşağı kata indim ve bahçeye çıkıp derin bir nefes aldım...
-Asya'nın Ağızından-
Yatağa geçip yorganın içine gömülen Simre'ye baktım ve
Asya:'' Noldu sen ilgi mi istiyorsun hıı?''
Simre:'' Evet benimle ilgilen poğaçam.'' ona şeytani bir gülüş attım ama faydasızdı. kolumu sarılı olduğunu hatırladım suratım düştü ve usulca yatağa girdim.
Simre:'' Noldu kaburgan mı acıyor?''
Asya:'' Birazcık.''
Simre:'' Oyy kıyamam gel.'' beni bir anne edasıyla sarmalayıp yorganımı yokladı ve açıkta bir yerim kalmayana kadar sardı sonra da yanımdaki yerini alıp gözlerini kapattı. Onu takip edip bende.''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Regulus
RandomRegulus :Aslan takım yıldızı'nın en parlak, gece vakti gökyüzünün en parlak yıldızlarından biridir. Ben bunu BTS ile aynı kefeye koyuyorum. Ve bir diğer anlamı da genellikle şansdır.