Karanlıkta sadece ayın ışığını görebiliyordum ve birinin beni kurtarmasını umuyordum. Ben buradayım ve çaresizim. Simre'nin başıma bir şey gelmiş olabilirdi. Ve hiç bir şey yapamıyordum. Gözlerimi sıkıca kapatıp çabalamaya çalıştım. Ama olmuyordu... Nefes alamıyordum, boğuk sesler ve karanlıkta boşluk hissini duyduğum an bedenim buz kesti. Tüm kalbimle haykırıyordum ama sesim çıkmıyordu.
'' Biri beni kurtarsın lütfen.'' ağırlık hissiyle gözlerim kapanmaya başladı. Direndim ama güçlü değildim.
Simre'den-
Asya gittikten sonra içim hiç rahat değildi. Yastığımın altından telefonumu alıp Jungkook'u aradım.
'' Efendim prenses.''
'' Huzursuzum bu yüzden sesini duymak istedim.''
'' Hm, şu olay yüzünden değil mi?''
'' Evet, Asya bana uyumamı söyledi ama kendisi uyumadı. Nöbet tutacakmış saçmalığa bakar mısın. Kendini tehlikeye atıyor. Biliyorum kendini koruyabilir ama yine de bu çok fazla.''
'' Sakinleş Simre,o hepimizin iyiliğini düşünüyor. İstersen onun haberi olmadan ona yardım edebiliriz.''
'' Nasıl.''
'' Ben Jimin'e söylerim zaten karşımda şuan. Ben seni birazdan arayacağım.'' Jungkook telefonu kapattığında bir plan yapacaklarını anlamıştım. Yorganı çekerek bende düşünmeye başladım. Çok geçmeden geri aradı.
'' Plan şöyle, uyumayacağız ve tedbirli olacağız. Tahminimce Asya şuan izliyor, bu yüzden bizde ışıkları kapattık. Ve sizin bahçeyi izleyeceğiz. Tuhaf bir durum olursa hemen geleceğiz.''
'' Jungkook dikkatli olmak zorundasınız. Yaralanamazsınız.'' arkadan Jimin'in sesini duydum.
'' Asya'ya bir şey olurken yerimde durmamı bekliyorsun. Bunu bekliyorsan küçük cadı çok yanılıyorsun. İkinizde yalnız değilsiniz.'' bu beni güçlü hissettirmişti. Bende Asya'nın odasına geçtim. Çünkü Jungkook'un odasıyla yan yanaydı. Birbirimizi görebiliyorduk. Yerimde oturdum ve görünmediğime emin oldum.
***
Telefonuma gelen mesajla hemen kendime geldim. Uyuyakalıyordum. Dışarıda biri vardı.
/Jungkook yerinizde durun. Asya bu sistemden biraz bahsetmişti. Şuan her şeyi kontrol ediyor eminim. Aksi bir durum olana kadar yerinizden ayrılmayın./
/Bunu Jimin'e söyle./ Camdaki Jimin'e baktım. Gergindi.
/ Sakin olmasını söyle./ başıyla onayladı. Adam kapıya yaklaştı ve geri çekildi. Sanırım Asya onunla biraz oynuyordu. Biraz daha yaklaştığında daha büyük bir tepkiyle geriledi. Biraz daha bekledi ve eline bir şeyler geçirdi. Elinde aletler vardı. Aniden görüş açıma elinde beyzbol sopasıyla Asya girdi. Sessizce ilerleyip kapının yanındaki ağacın arkasına saklandı. Kolundaki saate benzer şeyle bir şeyler yapıyordu. Bazen arkadaşımdan korkmuyor değildim. .Şeytani bir yanı vardı. Mesajla telefona baktım.
/Jimin çok gergin. Hazırlanıp aşağıya inebilir her an./
/ Biraz daha bekle adam tanıdık geliyor./
Adam kapıdan atlamak için tırmandı. Akım yok muydu nasıl bir şey olmamıştı? Bunun tek bir açıklaması vardı. Asya bilerek içeri çekmeye çalışmış. Adam etrafa bakınıp içeri atladı. Bir kaç adım attıktan sonra Asya kendini gösterip arkasından ilerledi ve konuştu. Ne dediğini duyamamıştım. Camı açmak için usulca hareket ettiğimde adam Asya'ya doğru hamle yaptı. Elindeki sopayı iyice kavrayıp karnına geçirdi. Acı dolu inlemesini duyduğumda yerdeydi. Asya konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Regulus
RandomRegulus :Aslan takım yıldızı'nın en parlak, gece vakti gökyüzünün en parlak yıldızlarından biridir. Ben bunu BTS ile aynı kefeye koyuyorum. Ve bir diğer anlamı da genellikle şansdır.