Kahvaltı

373 30 5
                                    

Sabah olmuştu ve içeriye abimin yanına gitmiştim.

S: Günaydıın!

Abimin yanağını öpmüştüm

F: Oo bakıyorumda çok mutluyuz bugün.
S: Evet ya ! Vallaha ne olduysa bana.

Ikimizde güldük.

F: Hadi hazırlan. Misafirimiz gelicek birazdan.
S: Misafirmi? Bu saatte?
F: Evet kahvaltıya gelicekler.
S: Kim?
F: Yavuz komutanım felan işte.
S: Peki. Hazırlanmaya gideyim ozaman.

Odama gidip hazırlanmıştım. Ve abime yardım etmeye gitmiştim. O sırada zil çalmıştı.

S: Ben bakarım.

Kapıyı açtığımda Eylemi karşımda görmüştüm.

S: aa Eylem.

Pek sevimemiştim. Ama neyse fark etmesin diye biraz sevinmiş gibi davranıyordum.

S: Girsene.

Eylem içeriye girip hemen abimin yanına mutfağa gitmişti. Ben ise elimdeki tabağı masaya koymaya gitmiştim.

Fethi;

F: Sevgilim !
E: Nasılsın canım ?
F: İyim sen ? Özlemişim.
E: Bende.

Bana sarılmıştı ve ben onun kokusumu içime almıştım.

F: Şey. Selin ile nasıl aranız?

Eylem düşünüyormuş gibi duruyordu.

F: Ee?
E: Şey yani ben sevdim Selini aslında , ama o pek benden hoşlanmış gibi değil.
F: Saçmalama o da seni sevmiş.
E: Yani bilmiyorum ama zaten alınmıyorum. Bu kadar yakışıklı bi abim olsa ben de kıskanırdım.

Güldüm.

F: Ben aslında anlamıyorum. Bu kadar güzel bir kızı nasıl sevmeyebiliyor?

Bu sefer Eylem gülmüştü. Dudaklarını bakmıştım. Çok güzeldi. Bir insan bu kadar mı mükemmel olabilir. Onu öpmek için yaklaşmıştım.

Selin;

Mutfağa geri geldiğimde abim le Eylem öpüşmek üzereydi. Yuh yani!

S: Öhöm.

Şaşırmış halde bana bakıp hemen işlerine dönmüşlerdi.

Işim bittiğinde oturup misafirleri bekliyordum. Çok acıkmıştım.

F: Selin ! Kapı.

Hemen kalkıp kapıyı açtim. Karşımda herkesi görmüştüm. Feyzullah, Yavuz , Bahar, Ateş ve hatta o deli asker bile vardı.

S: Hoş geldiniz.

Herkes içeriye girdiğinde masaya oturup kahvaltımıza başlamıştık.

B: Selin, dün -

Hemen Bahar'a bakmıştım.

S: Bahar sonra konuşalım.
B: Peki.

Abim bana bakmıştı.

F: Noldu?
S: Yok birşey.

Bu sefer Bahar'a bakmıştı.

F: Bahar bir şey mı oldu.
B: Aa yok.

Bahar bana baktı.

B: Dün biz Selin ile alışveriş yapıcaktık. Biraz bekletmiştim ama geldiğimde yoktu. Ve telefonunda kapalıydı galiba. Bende nerdeydin diye sorucaktım.
F: Nerdeydin Selin?
S: Şey ben.. eve geliyordum.
F: Orki Baharı neden beklemedin ve haber vermedin?
S: Şey ben dün telefonumu düşürmüşüm.
F: Ne ? Kızım sen kişisel eşyalarına dikkat edemiyor musun ya? Kaç yaşına gelmişsin.
S: Düşürmüşüm işte. Insanlık hali.

Abim gülmeye başlamışti.

S: Ben gülecek bir şey söylemedim.
F: Iyi ozaman bende herşeyimi kaybedip insanlık hali deyip durim.
S: Of tamam ya.
F: Selin! Karşında abin var.
S: Ha evet. Abiliğini çok gördük. Şimdi geldi aklına.

Çok kötüydü dediğim ama sinir ediyor beni.  Herkesin yanında bu kadar üstüme gelmesin oda. Onu dedikten sonra yemeğime bakıp durdum. Ama biliyordum ki herkes bana bakıyordu.

F: Ne-
A: Fethi tamam. Sakin ol.

Ateşe bakmıştım.

F: Ateş sen karışma.
A: Fethi, duyduğun gibi değil

Bu sefer herkes Ateşe bakmıştı.

K: Noluyo aga burda?
Fey: Aynen ya.
Y: Beyler durun. Ateş anlat bakim şu meseleyi.

Hayır. Bu gerizekalı beni şimdi rezil eder.

S: Işte telefonumu-
F: Selin sen sus.

Ateşe bakmışım ve anlatma diye işaretler yapıyordum.

A: O şöyle oldu. Ben dün kahve içmeye kafeye gitmiştim. Selin de ordaydı.

Allahım ya ! Bugün herkeste birşey var galiba.

A:Ama yanına gitmemiştim. Sonra bi şerefsizin teki..
S: Ya tamam yeter. Bir şey yok işte! Allah allah. Hadi yemeğimizi yiyelim.
F: Noluyor ya burda?!
S: Telefonumu çaldı.

Ateşe bakmıştım.

A: Izin ver.
Y: Ateş anlat!
S: Ha-yır.
A: Selini rahatsız etmişti. O sırada düşürmüş olmalı.
F: Ne?!
A: Yani ben gerekeni yaptım Fethi korkma.
F: Bunu neden anlatmıyorsun bana?
A: Fethi tamam. Şey kızın üstüne o kadar gitme.

Geri Dönüş {SÖZ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin