Ameliyat

324 28 12
                                    

Yavuz;

Hepimiz ameliyathanenin önünde iyi bir haberi bekliyorduk. Tam 4 saattir bekliyorduk, ve Allah bilir daha ne kadar bekliyecektik.

Selin ve Eylem perişan olmuştu.

Sadece onlar değil, hepimiz. O benim askerim ve ondan geç kardeşim. Onu kaybedersek, kalbimin bir parçasını kaybederim.

Yanımda ayakta duran Bahara bakmıştım.

Y: Otursana, bebeğe birşey olur.

Bahar küçük bir gülümseme oluşturdu yüzünde.

O da beni az da olsa mutlu etmişti.

B: Korkma, birşey olmaz.
Y: Biz yinede garantiye alalım.

Ateş;

Doktorun güzel bir haberle çıkmasını bekliyorduk.

Seline bakmıştım. Perişandı.

Kapıyı açtığında ban öyle bakmıştı ki. Kalbimi sökseydi o kadar acımazdı.

Nazlı yanındaydı, teselli etmeye çalışıyordu. Ama o da biliyordu ki, işe yaramıyacağını.

Yanlarına gittim.

Selinin diğer tarafında ki boş koltuğa oturdum.

A: Selin, bi isteyin var mı?

Selin hiç istifini bozmadan kafasını 'hayır' diye salladı.

S: Sağol.

Sesi kötü geliyordu.

A: Fethi başarıcak. O güçlü, aynı senin gibi.

Nazlıda araya girmişti.

N: Evet, aynen. Selincim , ağlama. Herşey düzelecek, bunu hep sen bana derdin. Unuttun mu?

Gülümsedim.

Güzel kalpli kelebeğim.

Elimi  Selinin omuzuna koydum. Bana dönüp baktı. Yeşil gözleri ağlaya ağlaya kırmızı olmuştu.

S: İyi olacak demi ?

Gözlerinden yaşlar akıyordu.

A: Olacak tabikide. İstersen Nazlıyla beraber bi hava almaya çık.

Nazlıya bakmıştım. O da durumu anlamıştı.

N: Ha evet. Selin hadi gel.
S: İstemiyorum ben. Abimin yanında kalmak istiyorum.
N: Peki.

Koltuktan kalkıp az önceki ayakta durduğum yere gitmiştim. Kafamı duvara yasladım. Başım çatlıyordu.

Bahar;

Eylem başımı omzuma koymuştu. Mahv olmuştu. O kadar çok ağlamıştı ki, omuzum ıslamıştı.

Elimle Eylemin saçını okşamıştım.

B: Kendini harap ettin.
E: Ben onsuz ne yaparım.
B: Şş öyle düşünme. Herşey iyi olacak, göreceksin.
E: Bana söz vermişti, burnu kanamadan gelecekti.

Dudaklarımı birbirine bastırdım.

Buna ne demeliydim ki? Birşey diyemezdim.

Arkamı dönüp Yavuza bakmıştım. Kendi dünyasındaydı. Uzun süre bi baktım, baksın diye.

Sanki hissetmişti. Bana baktı. Ona 'yardım et' bakışıyla bakmıştım. O da hemen anlayıp 'ne yapabilirim' bakışıyla bana baktım. Ona 'Bırak neyse' bakışıyla baktıktan sonra geri Eyleme döndüm.

B: Eylem.

Eylem cevap vermemişti, ama beni dinlediğini biliyordum.

B: Eğer sakinleşirsen, Fethi ameliyattan çıktıktan sonra, onu görebilmen için elimden geleni yaparım.

Eylem sanki yeniden canlanmış gibi omuzumdan başını kaldırıp bana yaş olan gözleriyle baktı.

E: Gerçekten mi?

Gülümsedim.

B: Evet, gerçekten.

Saatler sonra Eylemin yüzünde gülümseme görmüştüm.

E: Bahar, çok çok çok teşekkür ederim.

Onu dedikten sonra bana sarılmıştı.

Selin;

Başlardaki gibi o kadar ağlamıyordum. Ama hala içim yanıyordu.

Elime baktığımda, Nazlını elimi tuttuğunu fark etmiştim. Sebepsizce gülümsemiştim.

Nazlı gülümsediğimi fark etmişti.

N: Daha iyi misin ?

Başımı 'evet' diye sallamıştım.

O sırada telefonum çalmıştı. Ceplerime bakmıştım ama bulamadım.

S: Nazlı, telefonum nerde?
N: Ateş almıştı.

İkimizde Ateşe bakmıştık.

N: Ateş, Selinin telefonu sendeydi?
A: Ha, hıhı.

Cebinden telefonumu çıkartım bana verdi. Telefonumu elime aldığımda, Selimin aradığını gördüm.

Telefonu açmıştım.

Sm: Selin, ben Selim.

Sesi çok mutlu geliyordu. Bana böyle şeyler çok garip geliyordu. Hayat sana gülmezken, başkalarına gülüyordu.

Sm:Nasılsın?

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Nasılım? Aslında bu soruyu cevap vermek için cevabım yoktu.

S: Bilmem.

Sesimin titrediğini duyuyordum.

Sm: Sen iyimisin ?
S: Değilim.
Sm: Canın mı sıkkın.

Gözlerimden yeniden yaşlar akmaya başlamıştı.

Nazlı beni kendine çekip, saçımdan öpmüştü.

S: Selim, şu an konuşacak halde değilim. Seni ben sonra ararım.
Sm: Selin dur! Beni endişelendirdin. Noldu?
S: Selim, abim çatışmada yaralanmış. Durumu kötü.

Selimin büyük bir şok geçirdiğini, anlamıştım.

Sm: A-abin asker mi?
S: Evet.
Sm: Hastaneye gelmek isterdim, ama gelemem.
S: Sorun değil. İşin bitti mi? Karabayıra dödün mü?
Sm: Yoldayım. Görüşelim demek isterdim, ama galiba abinin yanında durmak şu an sana daha uygun.
S: zaten evet diyecek halimde yok.
Sm: Sakin ol biraz, abini ben vurmadım.
S: Şaka yapılacak durum değil. Sen kimsin be?

Selim birşey demeden, yüzüne kapatmıştım.

N: Birşey mi oldu?
S: Ha, yok ya. Gerizekalı işte.

Nazlı sırıttı.

N: Peki.
S: Nazlı!

O sırada ameliyathanenin kapısı açıldı. Döndüğümde doktoru kapının girişinde görmüştüm.

Hemen ayağa kalkıp, doktorun yanına yürüdüm. Koştum, yani.

Sadece ben değil, herkes. Hepimiz iyi bir haber bekliyorduk doktordan.

Doktor hepimize teker teker bakmıştı.

Y: Doktor bey, ameliyat nasıl geçti? İyi demi?

D: Üzgünüm.

Geri Dönüş {SÖZ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin