Herşey geçecek

279 23 2
                                    

D: Üzgünüm.

Ne demekti bu?

S: N-nasıl?

Doktor bu sefer bana döndü.

D: Ameliyatı zor geçti. Hayati tehlikesi var. 48 saat yoğun bakımda tutulacak. Elimizden gelen herşeyi yaptık. Artık beklemek lazım.
S: Ne demek beklemek?! Siz doktor değil misiniz? Vazifeniz hastalarınızı iyileştirmek değil mi? Ne biçim hastane ya burası ?!

Nazlı kolumdan tutmuştu.

N: Selin, tamam sakin ol.
S: Nazlı, söyle bana, nasıl sakin olayım? Söyle!

Gözümden yine yaşlar akmaya başlamıştı. Ağlamaktan nefret ediyordum. Ağlamak zayıflıktır.

Ama bu sefer umursamamıştım.

N: Gel biz hava alalım.
S: Burda kalalım. Gitmek istemiyorum.

Y: Tamam, Selin burda kalsın. Akşam oldu, herkes evine gitsin. Kalabalık olmayalım. Nazlı, Ateş siz durun. Yardım edersiniz.
B: Ben neyim burda, Yavuz?
Y: Sen eve gideceksin.
B: Hiçtebile.

Eylem karışmıştı.

E: Yavuz, bırak kalsın. Bahar bana destek oluyor.

Yavuz uzun bir süre Bahara bakıp kafasıyla onaylamıştı.

Diğerleri gitmişti ve Yavuz haklıydı. Baya kalabalıkmışız. Bomboş olmuştu birden ortalık.

Abim ameliyathaneden çıktığında, gözlerim dolmuştu. Onu öyle görmek baya zordu.

S: Abi.

Yatağın yanına gidip elini tuttum.

S: Herşey düzelecek.

Fısıldamıştım, çünkü hiç kimsenin duymasını istemiyordum.

Abimi başka bir odaya, yoğun bakıma götürdüler. Bizde onun arkasında gitmiştik.

~

Birisinin telefon sesiyle uyanmıştım. Ne ara uyudum, inanın ben bile bilmiyorum.

Etrafıma baktığımda, herkesin uyuduğunu gördüm.

Telefon sesiyle sadece ben değil hepimiz uyanmıştık. Sadece telefonun sahibi.

B: Yavuz, telefonun.

Yavuz gözlerini bir kaç kere açıp kapatmıştı, ışığa alışmak için.

Herşeyin farkına vardığında, elini hemen cebine sokup telefonu çıkarmıştı.

Y: Efendim, komutanım.
.....
Y: Anladım.
.....
Y: Peki ne zaman?
.....
Y: Ben timi toplayıp hemen geliyorum.

Yavuz telefonu kapatıp, Ateşe baktı.

Y: Ateş, bizimkilere haber ver. Gidiyoruz.
A: Emredersiniz, komutanım.

Nazlı;

Yine görev. Görevler beni çok yormuştu artık, sanki ben gidiyordum.

Yavuz abi hastaneden çıkmıştı. Ateşe baktım.

N: bir veda daha.
A: İşim bu, Nazlı.
N: Kendine dikkat et. Sana birşey olursa dayanamam.

Ateş gülümsemişti.

A: Gerçekten mi?
N: Evet, Ateş Açar. Hem ayrıca sana birşey olursa kafanı kırarım.

Bu sefer ikimizde gülümsemiştik.

A: Tamam. Sırf bunun için hiç birşey olmadan geri dönüceğim.
N: Aferin.

Ateş anlımdan öpüp, gözlerimin içine bakmıştı.

A: Eğer bir şey olursa veya bir gelişme, bana mesaj at.

Ateş Seline bakmıştı. Bende baktım.

Önüne doğru bakıyordu. Dünden beri kendinde değildi. Onun için çok üzülüyordum.

A: Selin sana emanet biliyorsun dimi ?

Başımı sallamıştım.

N: Tabikide bana emanet .
A: Ona iyi bak tamam mı kelebek?
N: Tamam.

Ateş elimi kısaca tutup bıraktı. Arkasını dönüp Selinin yanına gitti.

Güzel kalpli sevgilim.

Onu çok seviyorum be.

Ateşte gittikten sonra, Selinin yanına gittim.

Yanına oturup, ona sarıldım.

N: Herşey geçecek . Göreceksin.

Geri Dönüş {SÖZ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin