Ayrıldık

270 23 7
                                    

Selin;

Telefonumun sesiyle uyandım. Başımı kaldırıp, kimin aradığına baktığımda Ateşin ismini gördüm.

"Efendim?" "Selin, konuşmamız lazım." "Bişey mi oldu?" "Konuşmamız lazım, aşağıda bekliyorum. Fethi'ye görünmeden gel."

"Tamam ben bi üstümü giyineyim ." "Tamam, hadi çabuk." Telefonu kapatıp, yatağımdan çıktım.

Yüzümü yıkayıp, üstümü giyindim. Tam çıkacakken telefonuma mesaj geldi. "Of bi bekleyemiyorsun, Ateş!"

Telefonumun ekranına baktığımda ise Selim'in ismini gördüm. Mesaj atmıştı. Mesajı hemen açıp okudum;

Akşam görüşebilir miyiz?

Şimdi cevap yazamazdım. Telefonumu ceketimin cebine koyup, evden çıktım.

Aşağı indiğimde Ateş dışarda bekliyordu. Çok merak ediyordum ne hakkında konuşmak istediğini.

Dışarıya çıktığımda, Ateş bana baktı. Gözleri ağlaya ağlaya kırmızı olmuş. "A-ateş?" Ateş ağlamaya başlamıştı.

Ateş'e sarılıp, susturmaya çalıştım. "Ateş, noldu?" Ateş beni bırakıp, bana baktı. "Selin, Nazlı herşeyi öğrenmiş."

"Ne?!" Nasıl olurdu bu? Hiç kimse bilmiyordu, sadece Ateş ve ben. "Nasıl olur?" O anda aklıma Yavuz ve Bahar geldi. "Bilmiyorum, Selin. Anlamıyorum."

"Çok kızdı mı?" Ateş yere baktı. "Ayrıldık." "Ne?!" Şu an şok üstüne şok yaşıyordum. "Ben konuşayım derdim, ama benim telefonlarımada cevap vermiyor."

"Neyse, sen çık artık. Fethi olayı anlamadan, zaten-." "Ha yok, abim evde değil." Ateş şaşkın bir şekilde bana baktı. "Gece gelmedimi. Kusura bakma Selin, senin kendine göre dertlerin barmış zaten, bide ben geldim şimdi."

"Yok geldi gece, hemde özür dilemek için. Artık olayı çaktı mı, Eylem mi anladı bilmiyorum." "Ee? Nereye gitti sabah sabah?"

"Ben içeriye almadım abimi. Anahtarlarınıda unutmuş zaten." Ateş gülümsedi. Onu gülerek görmek benide mutlu etmişti.

"Deli." Ateş'e gülümsedim. "Ateş, canını sık a bak. Nazlı seni seviyor, bir anlık öfkeyle bunu yaptı eminim." "Umarım öyledir."

O sırada telefonum çalmıştı. Kesin Selim arıyordu. Telefonu cebimden çıkarıp, ekranıma baktım. Selim arıyordu. Şimdi açarsam, Ateş yine gereksiz şeyler diyecek, ama çocuk daha yeni mesaj atmıştı.

Belki önemlidir. "Bunu açmam lazım." Ateş başını onaylayarak salladı ve ben telefonu açtım.

"Selim?" Ateş'in bana baktığını hissetmiştim. İsmini söylemem pek akılı değildi galiba. "Mesajıma neden cevap vermiyorsun, canım ?"

"Kusura bakma, baya olaylar felan oldu da, sen bana canım mı dedin?""Eh.. öyle demek istemedim tabikide. Alışkanlık işte." Güldüm.

"Anladım da, sen buluşmak istiyordun değil mi?" "Aa bak ben onu unutmuştum, akşama işin var mı?" "Yok, saat yedide kafede görüşürüz o zaman."

"Tamam, görüşürüz." Telefonu kapatıp cebime koydum.

"Selin, bu Selim kim?" "Arkadaş."

"Sadece arkadaş mı peki?" Ateş'e baktım. "Of Ateş, sen beni düşünmede, Nazlı ile aranızı nasıl düzelteceğiz?"

Ateş beni sanki anlamamış gibi bakıyordu. "Düzelteceğiz derken?" "Evet, düzelteceğiz. İkimiz yüzünden ayrıldınız, şimdi beraber düzelteceğiz."

Geri Dönüş {SÖZ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin