Güven

295 28 6
                                    

Nazlı ;

Gözlerimi açtığımda, hastane yatağında yatıyordum. Gözlerim ışığa alışık olmadığından dolayı, bir kaç kez gözümü açıp kapatmıştım.

Annem ve babamı yanımda gördüm. İkiside endişeli bir şekilde bana bakıyorlardı.

G: İyimisin kızım?
N: İyim anne.
E: Noldu Kızım sana birden ?
N: Başım döndü birden.

Babama tabikide doğruları söylemiyecektim.

N: Baba.

Babam bana baktı.

E: Efendim kızım ? Bi isteyin mi var ?
N: Yok, ben bayılmadan önce Yavuz abiyi aramıştım, Fethinin haberini vermek için. Yavuz abi Ateşin vurulduğunu söyledi. İyimiymiş?

Babam saçımı okşadı.

E: Sen onları düşünme şimdi. İyice dinlen, sonra konuşuruz.

Babamın bu dediklerinden iyice korkmaya başlamıştım.

N: Ben iyim. Sadece merak ettim.
E: O iyi sen merak etme.
N: Emin misin baba? İyi durmuyorsun.
E: Eminim.

Babamın bu dedikleri beni hiç rahatlatmamıştı. Sanki birşey vardıda söyleyemiyordu. Ama neden söylemesin ki? Sonuçta babamın gözünde Ateş benim için sadece bir dost, hatta bir dost bile değil.

G: Hadi sen biraz dinlen biz babanla çıkalım.
N: Dinlemeye ihtiyacım yok.

Annem gülümsemişti.

G: Doktor öyle dedi kızım, hadi inat etme.

Annemler odadan çıkmıştı.

Aklım hala Ateşteydi. Acaba iyimiki ? Onu kaybedemem ben.

Selin;

Ateşin yaralandığını duyan abim, yataktan kalkıcaktı. Çok şükür ki Ateşin birşeyi yokmuş, yoksa abim ayağa kalkıcaktı. Doktor bunu bir kaç günlüğüne yasaklamıştı, dikişinden dolayı.

Ateşi duyduktan sonra, Nazlının bayıldığını duydum.

Ateşin vurulmasından mı, yoksa başka birşeyden mi bilmiyordum.

Az sonra öğrenecektim.

Nazlının odasının önüne vardığımda, Güler ablaya Erdem abiyi görmüştüm.

Gülümsemiştim onlara.

G: Nasılsın, Selin ?
S: İyim Güler abla, sen ?
G: İyim.
S: Şey ben Nazlıya bakmıştım.
G: içerde, sıkılıyordu zaten. Git yanına.

Başımı sallayıp içeriye girmiştim.

Nazlının bana bakmasıyla, ayağa kalkması bir olmuştu.

N: Selin ! Ateş nasıl?

Nerdeyse fısıldıyordu.

S: Sadece kolundan vurulmuş, o da kötü değilmiş yani.
N: Ohh çok şükür!

S: Sen nasılsın ? Noldu ?
N: Ya, Ateş olayının duyduğumda başım baya döndü. Sonra kendimi yatakta buldum.
S: Ayy, kıyamam !
N: Yalnız biz  bu hastaneye iyi alıştık ha !

İkimizde gülmüştük.

N: Selin, ben Ateşi görmem lazım.
S: Ee kapı orda.
N: Kızım sen mal mısın ? Babam orda !
S: Unuttum ya ben onu. Neyse ben bi yolunu bulurum.

Ateş;

Gözümü açtığımda, kolumda çok kötü bir ağrı hissetmiştim. Ne olduğunu anlamamıştım.

Etrafıma baktığımda, hastanede olduğumu anladım.

Ve sonra herşeyi hatırladım. Operasyonda vurulmuştum.

Ne ara hastaneye geldiğimi hiç hatırlamıyorum.

Ağrım o kadar çoktu ki, sadece uyumak istiyordum.

O sırada kapı açılmıştı. Başımı yavaşça kapıya yöneltmiştim.

Kapının önünde Nazlıyı gördüğümde, sanki her ağrıya iyi gelen bir ilaç içmiş gibi olmuştum.

Yorgun olduğum halde, küçük bir gülümseme oluşturmuştum yüzümde.

N: Ateş.
A: Kelebek ?

Nazlı gülümseyip, kapıyı kapattı.

Yanıma gelip oturmuştu. Elini tutup, gözlerine bakmıştım.

A: İyisin değil mi ?
N: Beni bırak sen şimdi. Sen nasılsın? ağrın var mı ?
A: Seni görünce geçti.
N: Çok korktum, sana birşey olacak diye.
A: İyim ben, korkma.
N: Ateş, sensiz yapamayacağımı bir kez daha anladım.

Gülümsedim.

A: Bende seni seviyorum.

Kapı hızlı bir şekilde açılmıştı. İkimizde kapıya baktık.

Kapıda Erdem Komutanım duruyordu. İkimize bakıp sonra benim tuttuğum ele bakmıştı.

Şaşırmış bir şekilde bakıyordu bize, ama gözlerinden hayal kırıklığınıda görebiliyordum.

Ve o an anlamıştım ki, komutanımın bana karşı olan güvenisi eskisi gibi olmayacağını.

Geri Dönüş {SÖZ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin