En büyük aşklar, nefretle başlar

318 25 3
                                    

2 gün sonra ;

Nazlı;

2 gün olmuştu. Ateşler hala görevdeydi. Fethini hayati tehlikesini atlatmıştı, ama uyanmamıştı. Doktorlar her an uyanabilir diyorlar.

O günden beri hastanedeydim. Eve gitmemiştim, çünkü Selini yalnız bırakmak istemiyordum.

Baya toparlamıştı. Ama yinede korkuyordu. Selinin abisine bu kadar düşkün olduğunu hiç bilmiyordum. Ne kadar kavga ederlerdi.

Selin çok soğuk davranan birisi. İlk başlarda tanıştığımızdada, ama anladım ki. Sen Seline ne kadar yaklaşsan, o sana dahada açılıyordu.

Eylemde aynı şekilde toparlamıştı.

Acıktığımı hissetmiştim.

Selin lavaboya gitmişti , Eylem ve Baharda bebeğin kontrolu için hastanenin diğer tarafına gitmişti.

Ayağa kalkıp kantine gitmiştim. İki tost ve çay aldıktan sonra yeniden Fethinin yattığı odaya gitmiştim.

Vardığımda Selini görmüştüm.

Beni görünce gülümsedi, bende ona.

N: Yiyecek birşeyler aldım.
S: Ne gerek vardı.
N: Saçmalama, hiç birşey yemiyorsun. Hem sen bana emanetsin. Fethi uyandığında ne dememi bekliyorsun?

Yeniden gülümsedi, o an ilk kez gamzesini fark ettim. O kadar tatlı duruyordu ki.

Selin baktığımı fark edip bana 'ne oldu?' Bakışıyla bakmıştı.

N: Senin gamzelerin var mıydı?
S: Hıhı.
N: İlk kez görüyorum.
S: Hayat yüzüme gülmüyor ki, ben güleyim.
N: Selin yapma. Bak herşey yavaş yavaş düzeliyor. Fethi iyileşiyor, Baharın sağlığı yerinde. En önemlisi, biz beraberiz.
S: Halklısın.

Bana baktı.

S: Nazlı, iyi ki varsın.

N: Neyse, şimdi sana birşey sorucam. Geçen gün vakti değildide.

Selin çayından içmişti.

S: Neyi?
N: Şu Selim.

Sırıtmaya başlamıştım.

Selin durumu anlamıştı, ama anlamamış gibi yapıyordu. Bu kız beni salak sanıyor galiba.

S: Ne varmış ?
N: Sen anladın.
S: Neyi?
N: Off Selin, ben sana herşeyi anlatıyorum ama.
S: Ya ortada birşey yokki anlatayım.
N: Yok diyosun?
S: Evet yok diyorum.
N: Geçenki kavga neydi, peki?
S: Salak salak konuşmuştu işte.

Ona sırıtarak bakmıştım .

Çayından yine bir yudum alıp, bana baktı.

S: Yok ya, hem tanımıyorum pek.
N: Olur ya.
S: Nazlı! Hem sen kendi işini bi hallette.
N: Onun zamanıda gelir canım.
S: Gelir gelir.

Güldüm.

Bende çayımdan içmiştim.

N: Ne zaman tanıştınız? Yani hangi ara?
S: Kimle ?
N: Of Selin.

S: Feyzullahın nişanında.
N: Haa, ondan geç geldin yani.

Selinin kızarmıştı.

S: Yok, öyle değil. Çarpıştık biz sonra ben yer düştüm. Aya-
N: Tam bi film gibi. Peki elinde kitaplar var mıydı.
S: Nazlı, sanada hiç birşey anlatılmıyor.

Nazlı güldü.

N: Tamam, tamam.
S: Kavga etmiştik.
N:yine?
S: He yine. Kızım, bi dinlesene !

Kendimi şimdi gerçekten zor tutuyordum, gülmemek için. Selini bu halde görmek o kadar komikti ki.

S: Sonra başka bi gün işte yeniden karşılaştık.

Selin orda durmuştu. Hemen anlamıştım, anlatayım mı anlatmayım mı diye düşünüyordu.

N: Anlat.
S: Ya ben abimle kavga etmiştim, kendimde değildim. İşte karşılaştık, biraz konuştuk. Öyle.

Pek inandırıcı gelmemişti, aslında.

N: Geçen gün neden kavga ettiniz.
S: Saçma sapan konuşmuştu. Canımı sıktı.
N: Hmm peki.

İkimizde tostumuzu yemeye başlamıştık.

Uzun bir süre birşey dememiştik birbirlerimize.

N: En büyük aşklar, nefretle başlar.

Geri Dönüş {SÖZ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin