Bölüm 63:Ruh Sözleşmesi (4)

2.1K 217 3
                                    

Mustafa bayıldıktan sonra yaşanan olayları anladı ve peri ile birlikte mağaranın içinde başka bir odaya doğru ilerledi, etrafına hafif bir şekilde baktı ve odanın içini saran gri renkte kristal taşları gördü.

Bu kristal taşlardan garip bir güç etrafa yayılıyordu. Biraz daha dikkatli baktığında bu gücün ruhsal bir güç olduğunu anladı ve yüzünde hafif bir şaşkınlık oluştu.

Periler normal canlılardan farklı olarak ruhsal güç üzerine ekim yapıyorlardı. Yani yaşam kaynakları ruhsal güce bağlıydı.

Mustafa, içeri girdiğinde  yüzlerce perinin ona dikkatli bir şekilde baktığını gördü.

Tüm periler hafif eğilerek " Kurtarıcı teşekkür ederiz. " dedi.

Eğer Mustafa olmasaydı bugün burdaki birçok peri ölmüş olacaktı. Bu yüzden hepsinin yüzünde minnettar bir bakış vardı.

Mustafa birden böyle birşey ile karşılaşınca ne yapacağını bilemedi ve " Sadece herkesin yapması gerekeni yaptım " dedi.

Tüm periler hafif bir şoka uğradı ve  Mustafa baktı. Ne demek herkesin yapması gerekeni yaptın gibi bir bakışları vardı. Senin yaptığını yapacak başka insan yok diyorlardı adeta.

Mustafa herkesin şaşkın bakışlarını fark etti ve yüzünde hafif bir gülümseme oluştu. Burda ki insanların nasıl olduğunu unutmuştu. Kendi dünyasında herşey gayet modern ve adaletli iken bu dünyada düzgün ahlak kuralları bile yoktu.

Altın sarısı gözlere, hafif kızıl saçları ve narin kanatları ile Kraliçe peri " Herkes bize yalnız bırakabilir mi?"  dedi.

Diğer periler hiç karşı koymadan küçük ışık toplarına dönüştü ve ayrıldılar. Kraliçenin özel bir görüşme yapacağının farkındalardı, yoksa kraliçeleri onlardan hiçbir şey saklamazdı.

Şuan mağarada sadece Mustafa, Küçük peri, Kraliçe ve iki tane yardımcısı vardı.

Kraliçe zarif bir şekilde " Öncelikle kız kardeşimi kurtardığınız için teşekkür ederim. Değerli vaktinizi almadan direk konuya gireceğim, kristal taşları fark etmiş olmalısınız. Bu taşlar bizim yaşam kaynağımız  ruhsal güçü barındırıyor. İçindeki ruhsal bitme noktasına ulaşmış durumda " dedi.

Mustafa Kraliçe perinin kendisinden birşey istediği fark etti ve " Benden ne yapmamı istiyorsunuz? "

" Bizim ile Ruh Sözleşmesi yapmanızı istiyoruz. "

Kraliçe perinin sağında duran yardımcısı hemen ileri atıldı ve asıl konuya değindi.

Mustafa ilk defa Ruh Sözleşmesi' ni duyduğu için biraz şaşırdı ve kafası karışık bir şekilde " Ruh Sözleşmesi de nedir? "

" Efendim, Ruh Sözleşmesi peri ırkının sahip olduğu özel bir yetenektir. Bir peri ancak kendi istediği ile bu anlaşmayı yapabilir. Anlaşmayı yapan peri yaptığı kişinin ruh dünyasında yaşayabilir bir duruma gelir."

Küçük peri, ileri çıkarak hemen açıkladı. Mustafa bu açıklamayı dinleyince kafasında hemen bir hesap yapmaya başladı. Eğer antlaşma yaparsa bundan en çok kârlı periler çıkacaktı.

Mustafa' nın düşenceli bir duruma girdiği fark eden soldaki peri " Efendim, anlaşmayı kabul ederseniz size ihtiyacınız olan birçok şifalı bitkiler yetiştirebiliriz. " dedi.

Mustafa, bunu duyunca hemen kararını verdi, periler için yapması gereken birşey yoktu. Ruhsal gücünü özümsemek onlar için yeterliydi. Karşılığında zor bulacağı birçok bitkiye sahip olacaktı, bundan daha kârlı bir anlaşma olamazdı.

Mustafa' nın pek vakti kalmamıştı biran önce akademiye dönmesi gerekiyordu, bu yüzden " Sözleşmeyi hepiniz ile tek tek mi yapmalıyım? " diye sordu.

  " Perilerin kraliçesi olduğum için sadece benim ile yapman yeterli. Benim kararım diğer perilerin de  kararı olduğu için onlarda bu sözleşmeden yararlanabilir."

Kraliçe peri yüzünde mutlu bir ifade ile konuştu.  Mustafa teklifi kabul etmişti ve üzerinde büyük bir yük kalkmıştı.

Mağarada ki ruhsal güç azaldığı için  artık bu mağarada yaşayamazlardı. Ruhsal gücü olan yeni bir mağara bulmaları gerekiyordu.

Normal şartlarda asla bir insanla Ruhsal Sözleşmesi yapmazlardı, ama Mustafa' nın hem ahlakı iyi hemde güçü yüksek olduğu için bu fırsatı kaçıramazlardı.

Küçük perinin yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Mustafa sayesinde artık bu mağarada kısılıp kalmayacak ve dış dünyayı istediği zaman görebilecekti.

Mustafa bu cevap üzerine çok sevindi ve  " Öyleyse hemen yapalım " dedi.

Sağdaki yardımcı dışarı çıktı ve diğer perileri hemen çağırdı. Tüm peri toplandıktan sonra Kraliçe peri " Kurtarıcımız ile yaptığımız görüşme sonrası bizim ile Ruh Sözleşmesi yapmayı kabul etti. Bugünden sonra efendimiz olacaktır. "

Bu kararı tüm periler büyük bir çoşku ve sevinç ile karşıladı, artık ruhsal güç sıkıntıları tükenmişti. Mustafa' nın sahip olduğu güç ile dış dünyayı özgürce görebileceklerdi.

" Çok yaşa efendim "
" Çok yaşa kraliçe "

Tüm periler çoşkulu bir şekilde bağırmaya başladı. Bugün onların özgürlüklerine kavuştukları gündü. Nasıl mutlu olamazlardı.

Birkaç dakika süren tezahürattan sonra Kraliçe peri uçarak Mustafa' nın yanına geldi ve gözlerinin içine bakarak " Ben Kraliçe peri olarak seni yeni efendimiz olarak tanıyorum " dedi.

Daha sonra tüm periler parlamaya başladı. Yukardan bakan biri büyük bir rünik çemberin oluştuğunu hemen fark edecekti. Bir kaç saniye sonra etrafı kör edecek kadar yoğun bir ışık kapladı.

Yoğun ışık kaybolduğu da Mustafa kendisine bağlanan birçok ruhsal bağ oluştuğunu fark etti. Bu bağların sayısı 327' ye ulaştığında durdu.

Mustafa gözünü kapatıp ruh dünyasına baktığında gri renkteki dünyası içinde perileri gördü.

Kraliçe peri minnettar bir şekilde baktı ve " Efendimiz olduğunuz için mağarada ki tüm bitkiler size ait hepsini alabilirsiniz. " dedi.

Mustafa buna çok sevindi çünkü mağara içinde daha yüzlerce farklı türden binlerce bitki vardı.

Mustafa bu işi tek başına yapmanın çok vakit alacağını düşündü ve perilerden yardım istedi, periler sayesinde tüm bitkileri yarım gün içerinde hasat etmeyi başardı ve hepsini uzay torbasına koydu.

Sözleşme sonrası perilerin artık kristallere ihtiyaçı yoktu, bu yüzden Mustafa nano robotları kullanarak kristalleri söktü ve onlarıda yanına aldı. Daha sonra bu kristalleri özümseyerek ruhsal gücünü artırabilirdi.

Mustafa herşeyi aldıktan sonra mağaranın girişine geldi, set set girişi kapatan zehirli bitkileri görünce yüzünde istemsiz bir gülümseme oluştu.

Bu bitkileri kullanarak çok güçlü zehirler yapabilir ve yenemediği düşmanlara karşı kullanabilirdi. Bu hayatta kalması için başka bir kart demekti.

Periler sayesinde bu bitkileride hasat eden Mustafa dışarı çıktı, bir köşede uyuyan ateş kurdunun yanına geldi.

Ateş kurdunun bedeni büyük olduğu için mağaraya girememişti, bu yüzden dışarda bekliyordu.

Daha sonra ateş kurduna bindi ve akademiye doğru yola çıktı.














Gökyüzü İmparatoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin