Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 175: Savaş(3)

Deniz' in güçlü saldırısı sonrası insanlar duraklamıştı. Tek bir kişiden kaynaklanan hasar tahminlerin ötesindeydi.

Tabiki bu saldırı insanları durdurmaya yetecek değildi. Hatta arkadaşlarını, kardeşleri kaybedenler savaşmak için daha azimli olmuştu.

Daha önceden formasyon düzenine geçen gruplar şanslıydı. Deniz' in saldırısında hiç hasar almamışlardı. Bu da bir savaşta formasyonun ne kadar önemli olduğunu gösteriyordu.

" Şimdi sıra bende. " Ayşe, Deniz' in güçlü saldırısını gördüğünde yüzünde bir gülümseme oluştu. Ama omuzlarında büyük bir baskı vardı.

Deniz çıtayı yükseltmişti. Şimdi Deniz ile ya aynı ya da daha yüksek bir saldırı yapması gerekiyordu.

Şaşkın insanlara baktı, gözleri bedeni altın sarısı bir ışıkla parladı ve " Cennetin Kutsal Işığı " diye mırıldandı.

Sözleri bittiğinde göz kamaştırıcı bir altın bir ışık topu oluşmuştu. Bu Ayşe' nin kendi imparatorluğuna ait özel bir teknikti. Sadece imparatorluk ailesine ait ve yeteneğini kanıtlamış kişiler bu tekniği öğrenmeye hak kazanıyordu.

Altın sarısı ışık topu hızla aşağıya doğru harekete geçti.

" Bu sefer izin vereceğimizi sanma! "

Gelen güçlü saldırıyı insanlar bu kez erken fark etmişti. Deniz' in saldırısından bir kez dilleri yanmıştı. Şimdi tüm dikkatleri savaş gemisindeydi. Bu yüzden hemen savunma geçtiler.

Aynı anda birkaç grup kendi imparatorluk tekniklerini kullandı ve karşı saldırıda bulundu. Ayşe' nin saldırısında yatan gücü tek bir grup durdurmayı göze alamazdı.

Havada çarpışan güçlü birkaç enerji topu müthiş bir patlamaya neden oldu. Patlama yakın olan 1. Seviye Kader Alemi ekimine sahip insanlar bilinçleri kaybetmişti.

Bazıları çıkan şok dalgasından dolayı avuç avuç kan kusmak zorunda kalmıştı.

" Bu teknik tanıdık geliyor. Yoksa o..."

Koray, Ayşe'nin kullandığı tekniği daha önce bir yerde gördüğünde emindi. Biraz düşününce Ayşe'nin kökenini anlamıştı. Ayşe en güçlü İmparatorluk olarak bilenen Kutsal Işık imparatorluğundandı.

Bu bilgiyi bildiği için Koray biraz heyecanlanmıştı. Eğer Ayşe gibi güçlü bir fidanı bugün öldürürse Kutsal Işık imparatorluğu için büyük bir kayıba neden olacaktı.

" Hazineyi boşverin önceleğimiz sarışın kızı öldürmek! "

Koray kendi astlarına yeni emir verdi. Eğer Ayşe daha fazla gelişirse bu kendi imparatorlukları için büyük bir tehdit olacaktı.

Koray' ın yeni emri ile savaş gemisini doğrudan hedef alan astları şimdi Ayşe' ye yönelmişti.

Bu sırada Hamza öfkeden çıldırmak üzereydi. 10 gündür Mustafa' dan intikam almak için sabırsızlanıyordu. Ama duruma bakınca intikam olması güç gibi görünüyordu. Mustafa' nın elindeki koz kartı çok güçlüydü. Gökyüzünde özgürce hareket edip saldırı yapabiliyordu.

" Korkak piç. Kızların arkasına saklanacağına bir erkek gibi dışarıya çıkıp benimle yüzleş! "

Hamza öfke ile gökyüzüne doğru kükredi.

" Ölmek için bu kadar bağırmana gerek yok. " 

Savaşın başından beri savaş gemisinden çıkmayan Mustafa dışarıya çıkmıştı. Şu an Mustafa' ya bakanlar birkez daha şaşırmışlardı.

Mustafa savaş gemisinden ayrı bir şekilde hiçbir canavarın üzerinde durmadan gökyüzünde uçabiliyordu.

" Bu hazine çok kullanışlı. Tek başına uçamanı bile sağlayabiliyor. Sadece bu hazine ile kişinin savaş gücü birkaç kat artmış olacak. "

İnsanlar hazinenin yeni özelliğini bulmuş gibi daha heyecanlanmıştı. Bu hazine beklediklerinden daha müthişti.

" Yasmin ateş serbest. "

Mustafa' nın emri ile savaş gemsinin altında aşağıya doğru dairesel bir şekil oluştu.

Mustafa' nın dışarıya geç çıkmasının nedeni buydu. Bu yeni silahı son kez gözden geçiriyordu.

Savaş nedeni ile şuan etrafta yoğun bir Qi enerjisi vardı. Etrafa dağılmış bu enerji savaş gemisi tarafından bir karadelik gibi emilmeye başlandı.

Biraz sonrada altında açık mavi bir ışık parladı. İnsanlar daha ne olduğunu anlamadan Yasmin bir grubu kirlitlenmiş ve ateşlemişti.

Saldırının gücü formasyon ile kendilerini koruyan bir grubu bir saniye içinde yok etmişti.

Bu yeni silah Mustafa' nın daha önce kullandığı enerji topu saldırısı ile aynı mantığa sahipti. Ama bu sefer ki onlarca kat daha güçlü versiyonuydu.

...

Savaş devam ederken savaş alanında epey uzak siyah bir pelerin giymiş bir kişi savaş alanını izliyordu.

Savaş başladığından beri yüz ifadesi aynıydı. Taki Ayşe' nin saldırısına kadar. Ayşe' nin saldırsı sonrası yüzünde hafif bir gülümseme oluştu " Sonunda seni bulabildim. " dedi.