Bölüm 58: Canavar Ormanı

2.1K 213 4
                                    

Ateş kurdu Merve ve Deniz ile birlikte akademiye geldiği için geri dönüş yolunu biliyordu.

Bu yüzden Mustafa' nın yolu bilmemesi önemli değildi. 

Ateş kurdu gücünü hemen tükenmemesi ve efendisini rahatsız etmemek için hızını biraz düşürdü. Normal bir hızda ilerliyordu.

Bu şekilde iki gün geçtikten sonra uzaktan gökyüzünü delen devasa ağaçlar görünmeye başlanmıştı.

Mustafa yavaşça gözlerini açtı. Gözlerinde parıltılı ile Mustafa ileriye doğru bakarken yüzünde mutlu bir gülümseme oluştu.

Geçen bir gün boyunca projesini Yasmin ile birlikte birçok kez gözden geçirmişti. Artık projesinin kusursuz olduğuna emindi.

Efendisinin uyandığı hisseden ateş kurdu hızını artırmaya başladı.

Bu hız ile yarım saat daha uçtuktan sonra sonunda Canavar Ormanı' na varmışlardı.

" İlk başta Ruh şehrine gidelim "

Mustafa Ruh şehrinin durumunu merak etmişti. Merve' den olanları duymuş birde kendi gözüyle görmek istiyordu.

Ateş kurdu efendisinin yeni talimatları doğrultusunda ejderha kanatları çırparak hızını birkez daha attırdı.

Bir kaç saat geçtikten sonra Mustafa' nın önünde büyük bir göl çıktı.

Bu göl 6 ay önce burda yoktu. Burası  Mustafa' nın öfkeden kontrolü kaybettiği zaman yok ettiği vadiydi.

6 ay boyunca yağan yağmur vadinin yok olması ile oluşan çukuru doldurmuş ve bir göle çevirmişti.

Göle bakan bir kişi suyun çok berrak ve temiz olduğunu hemen farkına varacaktı.

Bunun nedeni Mustafa' nın vadiyi yok ettiğinde kusursuz bir şekilde yok etmesiydi. Vadiye düşen yağmurlar en ufak bir çamur ile temasa girmemişti.

Gölün çevresinde birçok canavar toplanmış kendi yaşam alanlarını kurmuştu.

Mustafa göle biraz baktıktan sonra ateş kurdu yoluna devam etti. Bazı canavarlar ateş kurdunu gördü ve korku içinde başlarını eğdi.

Bu canavarların iç güdü ile yaptığı bir hareketti. Canavarlar kendisinden güçlü olandan daima korkmuştu.

Bir süre daha uçtuktan sonra Mustafa ve ateş kurdu sonunda Ruh şehrine vardı.

Şehrin daha önceki heybetli surları yok olmuştu. Daha önce insanların yaşadığı şehir şu an canavarların yaşam alanı haline gelmişti.

Birçok farklı canavarı şehirde görmek mümkündü. Altı ay önce yaşanan katliam sonrası ortaya çıkan büyük miktarda ki kan kokusu birçok canavarı şehre yönlendirmişti.

Ardı ardına gelen canavar akımları sonrası Ruh şehri artık canavarların yaşadığı bir alana dönüşmüştü.

Mustafa daha dikkatli baktığında bir köşede kemikten büyük bir tepe oluştuğu gördü. Bu kemiklerin hepsi insanlara aitti.

Bazı küçük yaratıklar bu tepenin yanına gelmiş ve insan kemiklerini kemiriyordu.

Mustafa bu manzarayı gördüğünde içinde tuhaf bir duygu oluştu. Bu tuhaf duyguyu ilk defa yaşadığı için ne olduğunu anlamadı. Kısa bir süre sonra kendini toparladı ve etrafına biraz daha bakındı.

Şu an Mustafa ateş kurdundan inmiş ve Ruh şehrinde yürüyerek dolaşıyordu.

Canavarlar Mustafa' ya birkaç kez saldırmak istemiş ama yanında ki ateş kurdunu görünce korkup kaçmışlardı.

Mustafa biraz daha yoluna devam edince kemiklerin sadece o tepe ile sınırlı olmadığı her tarafta olduğunu gördü.

Bazı kemikler daha küçük çocuklara ait kemiklerdi. Bazıları daha yeni doğmuş bebeklere aitti. Bu manzara Mustafa' nın üzerinde tuhaf bir etkiye neden oluyordu.

" Bu duygu çok tuhaf neden böyle hissediyorum. "

Mustafa kemikleri gördükçe artan tuhaf duyguya bir anlam veremedi. Bu duygu Mustafa' da sanki kalbi sıkılıyormuş gibi etkiye neden oluyordu.

Nefes alış verişini değiştiyordu. Birde içinde anlamadığı karanlık bir boşluk varmış gibi hissettiyordu.

" Kanlı Dolunay Klanı bunun hesabını çok ağır ödeyeceksiniz. "

Mustafa gördüğü katliam manzarasından sonra Kanlı Dolunay Klanı' na olan nefreti daha da artmıştı.

***

Mustafa şu an altı ay önce Deniz ile birlikte gezdiği Su Klanı' ndaydı. Mustafa nostaljik bir duyguya kapılmış ve uzaklara bakıyordu.

Altı aydır sevdiği kişiyi görmemişti. Şu an nasıl olduğunu bile bilmiyordu. Belli bir süre bu duygu halinden çıkamadı. Daha sonra deney yaparken kullandığı odaya gitti.

Altı ay önce kapattığı gibi halen kapalı olan odanın kapısını Mustafa büyük bir umutla açtı.

Kapıyı açtığında Mustafa' nın yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. Çünkü kendi dünyasında sağlam olarak topladığı eşyalar halen odanın içindeydi.

" Hahahaha... Sonunda herşey tamam "

Mustafa elinde tuhaf siyah bir kutu tutarken delice kahkaha atıyordu.

Mustafa' nın tuttuğu bu kutunun içinde mikroskop benzeri bir alet vardı. Bu alet sayesinde görüntü hiç bozulmadan binlerce kat büyütmek mümkündü.

Mustafa diğer malzemeleri de  topladıktan sonra ateş kurdu ile tekrar yola koyuldu.

Bu sefer yol gösterici görevi Mustafa' ya aitti. Ateş kurdu Mustafa' nın talimatları ile bir süre uçtuktan sonra Canavar Ormanı' nın orta kesimlerinde bir yere geldi.

Bu yer yıkılmış binalar ile kaplıydı. Ama bu binaların yapısı bu dünyaya ait değildi. Burası Mustafa' nın bu dünyaya ilk geldiği yerdi.

Mustafa altı ay geçmesine rağmen bu yerin bıraktığı ilk gün gibi olmasına biraz şaşırdı. İnsanlar bu yeri bulamazsa bile etrafında sayısız canavar vardı. Bu canavarların birinin bu yeri bulamaması imkansızdı.

" Ne oldu. "

Mustafa ateş kurdunun biraz titrediğini fark etti. Bu durumun normal olmadığı biliyordu. Sanki ateş kurdu korkuyordu.

Mustafa hissetmesede altı ay önce ortaya çıkan tuhaf gücün kalıntıları halen bu alanda vardı. Canavarların hissettiği bu güç onların bu yere yaklaşmasına izin vermiyordu.

Ateş kurdu efendisine biraz baktıktan sonra sonunda aşağıya inmeye karar verdi. Efendisi ile birlikte olduktan sonra onun için hiçbir şeyin önemi yoktu.

Gökyüzü İmparatoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin