Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 66: İlk Öğrenci

Mustafa, ateş kurdunun sırtında tatlı bir uyku geçirdikten sonra, ertesi sabah uyanmıştı.

Gözleri açtığında sol tarafında sıra sıra uzanan Yükselen Ejderha Dağları' nı gördü. Akademiden ayrılırken meditasyon yaptığı için bu harika manzarayı görmemişti.

Ateş kurdu, efendisinin uyandığı hissettikten sonra hızını attırdı. Hızlı bir şekilde akademiye doğru yol alırken Mustafa tekrar nano robot rünlemeye başladı.

Bu şekilde bir gün daha geçirdikten sonra akademi artık görüş alanına girmişti.

Mustafa yaklaşık iki haftanın ardından tekrar akademiye ulaşmıştı. Elindeki kart ile sorunsuz bir şekilde güç duvarını aştı ve Bilgin Sarayı' na gitti.

Yere indikten sonra etrafında ki öğrencilerin bakışlarına aldırmadan içeri girdi ve Elif' in yanına geldi.

Elif, Mustafa' yı görünce çok heyecanlandı ve hızlıca harekete geçti. Mustafa' nın yanından geçip dışarı çıktı, dışarda ateş kurdunu görünce büyük bir sevinç ile ateş kurduna sarıldı.

Mustafa bu olay karşısında sadece gülümsedi.

" Efendim, hoşgeldiniz "

Mustafa, Elif' in gittiği yöne baktığı sırada arkasında gelen saygılı bir sesi duyunca biraz şaşırdı. Çünkü bu sesin sahibini tanıyordu, bu ses Veysel' e aitti.

Mustafa, Veysel' in kendisini bu kadar saygılı karşılamasına hiçbir anlam veremedi. Veysel ile daha önce biraz yakınlaşmışlardı, kendisine saygı göstermesi için hiçbir neden yoktu.

" Neden bu kadar resmi davranıyorsun ? "

Mustafa hafif şaşırmış bir şekilde Veysel' e sordu.

Veysel bu soruya nasıl cevap vereceğini bilemiyordu.

Yaklaşık iki hafta önce Mustafa ayrıldıktan sonra, Elif bunu babasına bildirmişti.

Veysel buna biraz şaşırmış ama Mustafa' nın bi bildiği olduğunu düşünüp kendi araştırma odasına gitmişti.

Odanın içine girdikten sonra daha önce Mustafa' nın kendini test etmek için bakıp değiştirdiği rün parşömenini görünce büyük bir şok yaşadı.

Tüm bedeni heyecandan titriyor ve gördüğü şeye inanamıyordu. Birkaç defa gözleri ovuşturup ve kendini çimcikledikten sonra tekrar rün parşömenine baktı ve halen aynı olduğunu görünce büyük bir sevinç ve mutluluk yaşadı.

Bu rün parşömeni üzerinde 5 yılı harcamış ama her seferinde bir hata ile karşılaşmıştı. Ne yaparsa yapsın bir türlü doğru rünik formülü oluşturamıyordu. Şimdi formüle bakınca sanki aydınlanmış ve ne kadar bakarsa baksın hiçbir hata bulamıyordu.

İlk başta bunu değiştiren kişiyinin kim olduğunu anlamadı, ama daha sonra aklına Mustafa gelince bunu yapının o olduğunu hemen anladı.

Bu odaya kendisinden ve Mustafa' dan başka kimse girmemişti. Kendisi değiştirmediğine göre geriye tek seçenek Mustafa kalıyordu.

Heyecanı ve şoku atlattıktan sonra Veysel' i biraz korku ve merak kapladı. Mustafa sadece iki gün uğraştıktan sonra kendisinin 5 yıldır uğraşıp çözemediği rünik formülü çözmüştü. Bundan birkaç yıl sonra yapacağı şeyleri düşünemiyordu.

Bu bilgi sadece kendine saklayan Veysel, Mustafa' nın gelişi dört gözle beklemeye başladı. Bu süre içinde düşünmek için çok vakti olmuş ve sonunda hayatını değiştirecek büyük bir karar almıştı.

Mustafa geldikten sonra kendisini öğrencisi yapmasını isteyecekti. Bu biraz utanç verici olsada, bilginin kendileri için güç olduğunu kabul eden Bilginler için hiçbir sıkıntı yoktu.

Veysel, Mustafa' nın şaşırmış bakışları fark etti ve onu içeriye aldı. Burda birçok öğrenci olduğu için herkesin önünde bu bilgiyi söyleyemezdi.

İçeri girdikten sonra herşeyi anlatmaya başladı. Mustafa, olanları duyunca ne yapacağını bilemedi. Sadece kendini test etmek için kullandığı rün parşömeninin böyle bir etkiye sebep olacağını asla tahmin edemezdi.

Veysel olanları anlattıktan sonra yüzünde hafif bir kızarıklık ile eğildi ve " Efendim lütfen beni öğrenciniz olarak kabul edin " dedi.

Mustafa, Veysel' den böyle bir hareket beklemediği için kendiside biraz utandı. Daha sonra " Daha önce hiç öğretmenlik yapmadım ama sana yinede işe yaracak birkaç ipucu verebilirim. Gerisi sadece sana kalmış olacak. " dedi.

Mustafa, Veysel ile tanıştığı ilk andan itibaren hep kendisine karşı olumlu bir izlenip oluşmuştu. Bu yüzden yaptığı teklifi geri çeviremezdi.

" Çok teşekkür ederim efendim. "

Veysel, Mustafa' nın kendisini öğrencisi olarak almayacağı için içten içe çok korkuyordu. Bu yüzden olumlu cevap alındığında tüm bedeni heyecandan titriyordu.

" Bu kadar saygılı olmana gerek yok. Eskisi gibi davransan yeterli. "

Mustafa, Veysel' in kendisine sürekli böyle davranmasının biraz utanç verici olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden kendisine eskisi gibi davranmasını istedi.

Veysel üzerinde ki heyecan ve mutluluk havasını atınca, Mustafa ile rün hakkında biraz konuşmaya başladı.

Mustafa' nın tecrübesi ve zihin gücü Veysel' den az olsada bilgisi ve anlayışı kat be kat üstündü. Kendi dünyasında çocuk yaşta program yapmayı öğrenmişti, bu yüzden burdaki programlama dilini çözdükten sonra herşey onun için çocuk oyuncağıydı.

Veysel, Mustafa' nın her söylediğini aklının bir köşesine not ediyordu. Bu sözler kendisi için kutsal sayılacak bilgiler içeriyordu. Kendisi onlarca yıl araştırmış ve bilgi edinmiş olsada halen anlayamadığı çok yer vardı.

Mustafa, Veysel' e birkaç saat süren konuşma yaptıktan sonra artık konuşmayı bıraktı. Veysel konuşma sırasında trans bir duruma girmişti ve konuşma kesilince hemen kendine geldi.

Mustafa kendisine istekli bakan Veysel' e yüzünde bir gülümseme ile " Şimdilik burda bırakalım. Bu bilgileri iyice kavradıktan sonra sana diğer bilgileri veririm. " dedi.

Veysel hemen eğildi ve " Efendim çok teşekkür ederim." dedi.

Daha sonra Mustafa' ya kalacağı yeni yerini gösterdi. Mustafa' nın mağarası yıkıldığı için yeni bir yer halen yapılmamıştı. Bu yüzden Mustafa, Bilgin Sarayı' nda kalıyordu.

Veysel, Mustafa' ya yeni odasını gösterdikten sonra aldığı bilgileri hazmetmek için kendisini odasına kapatıp meditasyon durumuna geçti.

Mustafa' da iki gün sonra yapılacak iç öğrenci testine daha hazırlıklı girmek için nano robotlarını rünlemeye başladı.

Bu sırada ateş kurdu ve Elif sürekli bir biriyle oynuyor ve eğlenceli vakitler geçiriyordu.