Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 71: Kurucu Lider (2)

Mustafa  tüm süreci dikkatli bir şekilde izliyordu, yeşil sisten oluşan bedeni göründüğünde biraz şaşırdı. Beklediği son şey bu olsa gerekti.

Yeşil sisten oluşan beden Mustafa' yı biraz süzdü ve etrafına bakındı " Uzun zamandır bu anı bekliyordum. Sonunda senin gibi biri gelebildi. "

Yeşil bedenin yüz şekli anlaşılmasada  memnun olduğu hareketlerinden anlaşılıyordu.

Mustafa sisten oluşan kişinin konuşmasına tepki vermedi ve " Sende kimsin ? " diye sordu.

Soru üzerine yeşil beden düşünüyormuş gibi bir hale girdi, birkaç dakika geçtikten sonra Mustafa baktı " Ben bu akademinin kurucusuyum. Uzun zamandır senin gibi birinin beni uyandırmasını bekliyordum, senden bir isteğim var bunu yapman karşılığında sana tüm mirasımı bırakıp yok olacağım "

Mustafa yeşil sisin kurucu lider çıkacağını asla tahmin edemezdi. Yüzünde hafif bir şaşırmış bir ifade vardı. Daha sonra kurucu liderin söylediği istek ve mirası düşünmeye başladı.

Kurucu lider düşüncelere dalmış Mustafa baktı " Gördüğün gibi bu beden ne kadar dayanır bilmiyorum, o yüzden kararını çabuk versen iyi olur. "

" Bu isteğine bağlı. "

" Bunu evet olarak kabul ediyorum. "

Kurucu lider sözleri bitmeden harekete geçti ve Mustafa' nın anlına girdi. Kurucu liderin hareketini geç fark eden Mustafa hiçbir tepki veremedi.

" Merak etme sana zarar verecek birşey yapmıyorum, bu formun ile sana herşeyi açıklıyamam o yüzden geriye kalan tüm anılarımı sana devrediyorum. İşlem bittiğinde bende yok olacağım umarım birgün isteğimi yerine getirebilirsin. "

Kurucu lider bu sözleri bitirmesinden sonra, Mustafa zihnine akan ani bilgiler yüzünden acı hissetmeye başladı. Dişlerini sıkarak bu yoğun acıya karşı direndi.

Tüm bilgiler zihnine aktıktan sonra gözlerini kapatıp bilgilere baktı. Bu bilgiler Kurucu Lider' in hayatının önemli noktalarını ait bilgilerdi. Zamana karşı dayanamayan liderin anılarının çoğu gitmiş ve sadece önemli hatıralar kalmıştı.

Mustafa bu anılar içinde gezinirken bedeni istemeden de olsa biraz öfke ile dolmaya başladı. Kendisinin affedemeyeceği görüntüler gördüğü aşikardı.

Yaklaşık birgün boyunca bu şekilde kalıp geriye kalmış tüm anıları bakan Mustafa' bedeninde taşan bir öfke ile gözlerini açtı.

" İstek ve arzunu artık biliyorum, hayatta olduğum sürece dileğini gerçekleştimek için elimden gelen herşeyi yapacağım. Huzur içinde artık uyuyabilirsin. "

Mustafa' nın gördüğü anılar bilenmesede üzerinde ki öfkeden sahip olduğu benliğe çok ters görüntüler olduğu aşikardı.

Mustafa anılar içinde kurucu liderin nasıl öldüğünü görmesede yaşadığı çoğu şeyi artık biliyordu, ama halen karşısında duran saydam kürenin ne için kullanıldığını bilmiyordu.

Anıları içinde en değerli mirası olarak geçtiğini hatırlıyor ama bazı yerler eksik olduğu için ne işe yaradığını bilmiyordu.

Yavaşça elini uzattı ve saydam küreyi tuttu, küreyi tutması ile birlikte küre elinde hemen eridi ve bedeni girip kendisi ile birleşti.

" İlerde öğrenmek için fırsatım olur. Şimdi diğer hazineleri burda olmalı "

Mustafa yavaşça kristal tabutu itmeye başladı, tabut hafif görünsede birkaç ton ağırlığındaydı. Bu yüzden iterken biraz güç kullanmak zorunda kaldı.

Tabutu itmeye başardığında altında küçük kristal taşlar gördü, bu kristal taşların içinde yoğun miktarda doğal enerji olduğunu hissediyordu. Bunun yanında birkaç kitap vardı.

Mustafa özel işlenmiş kitaplara açıp baktığında daha önce hiç görmediği birçok bilginin içinde olduğunu gördü. Bilginler ve Simya için olan kitaplar insanlar için kutsal kitaplar sayılırdı. Yanında nano robotları olduğu için tüm kitapları tek tek sayfa çevirmeye zahmet etmeden kaydetti.

Daha sonra tüm eşyaları uzay torbasına koyup dışarı çıkmak için hazırlandı.

Yarıktan tekrar aşağıya indiğinde kapanan kapının açıldığını gördü, dışarı çıktığında bedenine baskı yapan gücün kaybolduğunu fark etti.

Test bittiği için artık baskıcı güce gerek kalmamıştı, ama Mustafa yinede nano robotları kullanarak hızlıca aşağıya inmeyi tercih etti.

Birinci kata geldiğinde nano robotları tekrar uzay torbasına gönderip, dışarı çıktı. Çıktığında kendisini karşılayan dört kişiyi gördüğünde hemen savunma moduna girdi.

Çünkü bu dört kişiden yayılan güç daha önce hiç hissetmediği kadar fazlaydı. Nefes almak bile bunların yanında çok zordu. Bu dört kişi akademinin en güçlü varlıkları olan kişilerdi.

Mustafa üçüncü kattaki rünik formülü çözüp kapıdan içeri girdiğinde, dışarda kendisinin hangi katta olduğunu gösteren ekrandan kayboldu.

Bu insanlar arasında panik durumuna neden oldu, bazı kişiler Mustafa' nın öldüğünü bile düşünmeye başladı. Çünkü bu ekran sadece canlı varlıkları gösteriyordu.

Mustafa' nın ortadan kaybolmasını öldüğü şeklinde yorumlayan Yahya ve Caner' in yüzünde bir gülümseme oluştu. Şuan keyifleri çok yerindeydi.

Herkes panik durumuna girdiğinde ateş kurdu sakince halen olduğu yerde uzanıyordu. Efendisi ile ruhsal bağı olduğu için halen hayatta olduğu biliyordu.

Herkes merak ile Gökhan' a baktı ondan bir açıklama bekliyorlardı. Gökhan açıklama yapmadan birden yanında dört kişi belirdi.

Bu insanların ortaya çıkması ile gücü zayıf olanlar nerdeyse bilincini kaybedecekti.

" Hepiniz hemen dağılın. "

Gelen dört kişiyi fark eden Gökhan güçlü bir ses ile herkese dağılmasını söyledi. İnsanlar bir an bile tereddüt etmeden hemen kayboldu.

Geride sadece Gökhan, Atabey, Ural, Hakan, Osman ve ateş kurdu kalmıştı. Gökhan, Elif' i de göndermiş, burdaki bilgiler özel olduğu için onun bile kalmasına izin verilmedi.

Mustafa başını hafif çevirdiğinde Gökhan ve ateş kurdunu gördüğü zaman savunma durumundan çıktı. İlk başta bu insanları kuleye çıkmasını engelleyen insanlar sanmıştı bu yüzden savunma durumuna geçmişti. Daha sonra ateş kurdu ve Gökhan' ı gördüğünde sandığı gibi bir durum olmadığını anladı.