Mustafa' nın derisi düşme sırasında toz olup dağılmıştı. Bedeni nerdeyse tanınmaz bir hale gelmişti.
Derisi yok olduğu için tüm vücudu kanlar ile kaplıydı.
" Mustafa!!! " Deniz korku ve endişe içinde çığlık attı. Mustafa' nın bu halini görmeye kalbi dayanamamıştı.
Kim sevdiği insanı böyle bir durumda görmeye dayana bilirdi ki. Gözlerinden yaş akarken ne yapacağını bilmez bir halde etrafına bakınıyordu.
İlerde nano robotları görünce hemen yanına geldi.
" Ne olur Mustafa' yı kurtar. " Deniz gözlerinden yaşlar akarken bir umut nano robotları eliyle tutmuş ve çalışması için yalvarıyordu.
Ama ne kadar yalvarsa da boştu. Nano robotlar sadece Mustafa' dan emir alıyordu. Şu an Mustafa bilinçsiz olduğu için nano robotlar tüm işlemsel faaliyetlerini kaybetmişti.
Ateş kurdu da Deniz gibi endişe ve korku duyuyordu. Efendisinin yanında durmuş üzgün bir ifade ile ona bakıyordu.
Eğer görevini yerine getirmiş olsaydı efendisi böyle bir durum ile karşılaşmayacaktı. Ateş kurdu daha önce hep kendisi için güçlü olmak istemişti.
Ama bu yaşananlardan sonra artık güçlü olmak istemesinin nedeni değişti. Artık efendisine layık olmak ve verdiği görevleri yerine getirmek için güçlü olmak istiyordu.
Deniz ve ateş kurdu ne yapacağı bilmez halde bir umut ararken Mustafa' nın durumu her saniye daha kötüye gidiyordu. Bu hücresel bir yok oluş süreciydi.
Bedeninde ki her hücre gelen yoğun güç ve baskıyı kaldıramamış ve yok oluşu seçmişti.
Bu işlem her hücrenin yok olup hiçliğe karışacağı zamana kadar devam edecektir.
~ Whoosh ~
Tüm umutları tükenmiş Deniz ve ateş kurdu gelen kişiyi hemen fark etmişti. Deniz bu gelen adamı görünce biraz olsun umutlandı.
Çünkü bu kişi Mücevher Salonu sahibi Gökhan' dı. Deniz, Gökhan ile ilk kez bu gün öğle vakti tanışmıştı. Gökhan her zaman gizemli bir kişi olmuş ve kimse ile kolayca görüşmüyordu.
Deniz, Gökhan ile ilk bir araya geldiğinde sahip olduğu güç seviyesini bile anlıyamamıştı. O zaman neden herkesin Mücevher Salonu' ndan çok korktuğunu ve rahatsız etmediğini daha iyi anlamış oldu.
Mustafa' nın kendisine verdiği kan hapını Merve' ye ödeme için vermiş. Merve aldığı kan hapı üzerine küçük bir şok yaşamıştı.
Daha sonra Deniz' i Mücevher Salonu sahibi ile tanıştırmaya götürmüştü. Salon sahibi Gökhan kendisine Mustafa ile ilgili bir kaç soru sormuştu.
Merve ve Gökhan' ın bu kadar meraklı ve şok olması Mustafa' nın yaptığı % 70' lik saflığa sahip kan hapıydı.
Hapların formülü herkes tarfından bilinse de onu yaparken ki yetenek ve tecrübeden dolayı hapın saflık oranı değişiyordu.
Mustafa gibi simyaya yeni başlayan bir kişi için bir haftada % 70' lik saflık oranına sahip kan hapı yapması imkansız bir şeydi.
Ama Mustafa bunu yinede başarmıştı. Bu da simya konusunda korkunç bir dahi olduğunu gösteriyordu. Savaşırken hazineler ile güç artırıla biliniyorken simya da böyle bir şey yoktu.
Gökhan, Mustafa' nın ilk geldiği andan beri diğer insanlar gibi merak izliyordu. Tüm olaylara şahit olan Gökhan, Mustafa' nın durumunu görünce hemen ruh şehrinden yıldırım kartalı ile gelmişti.
Bu yıldırım kartalı dört metre kanat açıklığına sahip siyah tüyler ile kaplı devasa bir bedene sahip. Evcilleştirile bilir nadir 3. Seviye bir canavardı.
Gökhan Mücevher Salonu içinde daima onu tutmuş ve küçüklükten beri besleyip büyütmüştü. Bu yüzden şu ana kadar kimse Ruh şehrinde böyle bir canavarın olduğunu bilmiyordu.
Ateş kurdu Gökhan' ı tanımadığı için hemen savaş durumuna girdi. Yaralı kanlar içinde bedenine aldırmadan Deniz ve Mustafa' yı arkasına alıp onları son nefesine koruyacak gibi duruyordu.
" Onu tanıyorum bırak gelsin " Deniz daha önce Gökhan ile konuştuğu için az çok nasıl biri olduğunu anlamıştı.
Zaten umutları tükenmiş şu an can düşmanı yardım teklifinde bulunsa bile sevdiği insanın yaşaması için kabul ederdi.
Gökhan hiç bir şey söylemeden Mustafa' nın yanına geldi ve bir kutu çıkardı.
Bu kutuyu açınca etrafa yüksek miktarda doğal enerji yayıldı. Gökhan' ın açtığı kutuda mavi renkte parlak bir hap vardı.
Bu hap bir Büyük Usta Simyager tarafından yapılmış çok pahalı ve nadir 4. Seviye bir haptı.
Simyagerler ruh gücü ve hap yapmasına bağlı olarak küçükten büyüğe doğru : Acemi Simyager, Çırak Simyager, Usta Simyager, Büyük Usta Simyager olarak sıralanıyordu.
Gökhan bir saniye bile tereddüt etmeden çok değerli hapı Mustafa' nın ağzına kattı.
" Bu hap geçici olarak durumunu biraz olsun iyileştirecek. Hemen onu Mavi Bulut Akademisi' ne götürmem gerek "
Mustafa' nın aldığı hasar 4. Seviye bir hap tarafından bile düzeltilmeyecek kadar büyüktü.
Deniz biraz tereddüt ettikten sonra hemen öneriyi kabul etti. Bu durumda her geçen saniye çok önemli ve değerliydi.
" Ben gittikten sonra Merve ile birlikte gelebilirsiniz "
Deniz ve ateş kurdunun üzgün bakışlarını fark eden Gökhan onlarında Mavi Bulut Akademisi' ne gelebileceklerini belirtti.
Gökhan, Mustafa' yı yıldırım kartalı üzerine yavaş ve düzgünce yerleştirdikten sonra hızlı bir şekilde Mavi Bulut Akademisi' ne doğru yola çıktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/105521088-288-k131638.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü İmparatoru
Fantasía03.06.2018 #fantastik 1 Teknolojinin gelişmesiyle. İnsanlık nano robotlar ile isteği herşeyi yapabilme imkanına kavuştu. Bu çağ doğmuş kahramanımız dokuz yıldırım çarpması sonucu başka bir dünyada tekrar hayat buldu. Gökyüzü uzanan macerasına tanık...