Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 132: Antik Şehirde Kargaşay (3)

Şu an herkes yaralı Mustafa' yı görmezden geliyordu. 3. Seviye Gümüş aleminde bulunan bir çöpü kimse gözüne koymuyordu.

Mustafa toplanan insanların ateş kurdu için geldiğini gördüğünde gözlerinde bir ateş çıktı.

Ateş kurdu kendisini efendisi olarak seçmişti. Kendisiyle uzun zamandır birlikteydi. Ne kadar zor bir durumda olmuş olursa olsun daima yanında durmuştu. Şimdi bile durmaya devam ediyordu.

" Benim olanı almak için ilk önce bana sormanız gerekmez mi ? "

Toplanan kalabalık iki kader alemi uzmanı arasında ki çatışmaya bakıyordu. O an ateş kursunun yanında yaralı bir şekilde duran Mustafa' nın seseni duyunca gözler oraya kaydı.

" Bu çöp ne diyor. Kendi güçünden haberi olmayacağı kadar aptal mı ? "

" Bu güç ile bu dünyaya gelmesi tam bir aptallık. Hangi gerizekalı onu buraya göndermiş ki ? "

...

Mustafa insanların konuşmalarını görmezden geldi. Ateş kurduna doğru yaklaşırken " Bu sefer sadece sana güvenebilirim. Bizi güvenli bir yere götür. " dedi.

Ateş kurdu efendisinin düşüncelerini anlamıştı gibi başını salladı.

" Bu tekniğini kullanmayalı uzun zaman oldu. "

Mustafa ateş kursunun önüne geçti ve kalabalığın tüm bakışlarını kendi üzerinde topladı.

" Benim olana göz dikelen bunun bedelini ödemek zorunda. "

" Bu çöp ne diyor. Karınca kadar gücüyle ne yapabilir ki ? "

İnsanlar Mustafa' nın tehdidini hiç kaale almadı. Onlar için Mustafa küçük bir karınca kendileri de güçlü bir fildi.

Bir karıncanın bir file zarar vermesi imkansızdı.

" Seni küçük sıçan sadece uslu bir şekilde orada bekle. Ölmek için bu kadar can atmana gerek yok. " Grup lideri, Mustafa doğru öfkeli bir şekilde bağırdı.

Aslında Mustafa' nın böyle yapması işine geliyordu. Zaman kazanarak genç efendisinin buraya gelmesini sağlayabilirdi.

Mustafa grup liderine baktı ve " Ölmek mi ? Üzgünüm bugün ki planlarımda öyle birşey yok. " dedi.

Mustafa' nın sözleri kalabalığı şaşırtmıştı. Burada ki kişiler normal insanlar değildi. Hepsi ekim yolunda birçok olay ve zorlukları atlatmış deneyimli insanlardı.

Mustafa' nın sözlerinden halen güçlü bir kozu olduğunu anlamışlardı. Hepsinin gözlerinden bir ışık parladı.

Kader alemi uzmanlarının elinden bile kurtulmasına yardımcı olacak kozun ne olduğu bilmek istiyorlardı.

Herkes bu dünyaya değerli hazineler bulup en üste çıkmak için gelmişti. Aradıkları hazine ayaklarına gelmişti. Kimse bu fırsata hayır diyemezdi.

Kalabalıktan uzakta bir çift göz olay yerine bakıyordu. Bu kişi küçük hırsızdan başkası değildi. Mustafa' nın insanlar tarafından çevrildiğini fark ettiğinde yardım etmek için geri dönüyordu.

Ama Mustafa' nın sözünü duyunca uzaktan bekleyip izlemeye başladı. Herkes gibi o da Mustafa' nın kozunu merak ediyordu.

" Haaa.... "

Mustafa bakışlara aldırmadan tüm konstrasyonunu topladı ve büyük bir savaş narası attı.

Daha sonra bedeninden küçük yıldırım sarmalları ortaya çıktı.

Her bir yıldırım sarmalı gerçek bir ejderha gibiydi. Üzerlerinde garib bir aura taşıyorlardı.

" Ne yapmaya çalıyor. Bedeninden çıkan güç çok tuhaf. "

İnsanlar şaşkın bir şekilde Mustafa baktı. Kimse Mustafa' nın ne yapmaya çalıştığını anlamadı.

Mustafa' nın siyah uzun saçı çıkan yoğun güç nedeniyle dalgalanıyordu. Gözleri beyaz bir ışıkla kaplıydı. Bedenini ise yıldırım ile kaplıydı.

Şu an ki Mustafa' nın halini gören kimse ona çöp demeye cüret edemezdi.

Bedeninde ortaya çıkan yıldırımlar sağ kolunda toplanmaya başladı. Tüm yıldırımlar sağ kolunda biriktiğinde Mustafa güçlü bir ses ile " Yıldırım Ejderhasının Öfke Yumruğu " dedi.

Sağ kolunu gökyüzünü kaldırdı. Hemen sonrasında kolundan gökyüzüne 10 metre boyunda tamamen yıldırımdan oluşmuş bir ejderha yükseldi.

Bu ejderha tıpkı canlı bir varlık gibi etrafına vahşi ve güçlü bir aura yayıyordu. İnsanlar yayılan vahşi aura tarafından şoka uğramıştı.

Herkes Mustafa' nın koz kartını merak etsede kimse böyle bir tikniğin olacağını asla hayal bile edemezdi.

Mustafa' da biraz şaşırmıştı. Daha önce tekniği kullandığınında ejderhanın boyu 6 metreydi. Şimdi 4 metre daha uzamış ve daha vahşi görünüyordu.

" RAORAOR.... "

Antik bir çağdan kalma bir kükreme bırakan ejderha yeryüzüne doğru hızlı bir dalış yaptı.

" BOMMM... "

Ejderha yeryüzüne ulaştığında yer ve gökyüzünü sallayan bir patlama gerçekleşti.

Patlama o kadar şiddetli ve güçlüydü ki tüm binalar sallanmıştı. Yer yüzünde derin yarıklar ve devasa bir mantar bulutu oluşmuştu.

~ Whosh ~

Herkes patlamadan dolayı şoka girmişken ateş kurdu efendisini alıp gökyüzüne yükseldi.

Mustafa' nın planı en başından boydu. Nano robotları olsa bile bu kadar çok kader alemi uzmanı ile başa çıkamazdı.

Tek çaresi insanların dikkatini dağıtıp kaçmaktı. Burdaki insanlar normal olmadığı için onların dikkatini dağıtacak güçlü bir şeye ihtiyacı vardı.

O zaman Su ve Yıldırım dünyasın da öğrendiği teknik aklına geldi. Bu tekniğin geri tepmesi çok yüksekti.

Güçlü olsada tek kullanımlıktı. O yüzden sadece birkez kullanmıştı. Şimdi başka çaresi kalmadığı için ikinci sefer kullanmak zorunda kalmıştı.

Tahmin ettiği  gibi ilk seferki gibi sonuçlanmıştı. Bedeninde derin yaralar oluştu. Daha önceki yaralarıda eklenince durumu çok kötüydü.

Ateş kurdu efendisine yardım etmek için dışarıya çıkmıştı. Ama bu yardım yerine efendisine daha zora sokmuştu.