~~
Bölüme başladığınız tarihi ve saati buraya bırakabilirsiniz!
Bölüm Şarkısı: Nickelback - What Are You Waiting For?
***
#Anlatıcı
Ufuk gardırobundan aldığı siyah atkıyla birlikte kimseye çaktırmadan evden çıktığında ceplerini kontrol ediyordu.
Kimliği, anahtarları ve telefonu yanındaydı.
Derin bir nefes alarak apartmanın merdivenlerinden inmeye başladığında, telefonu bir kez daha titremişti.
Esin: Ağaç oldum. Şimdiye evimin yolunu yarılardım.
Ufuk, gözlerini devirmekten alıkoyamadı kendini. Zaten ilk attığı mesajlara göre yarım saattir kapısının önündeydi, beş dakika beklemek mi böyle zor gelmişti?
Ufuk: Bekle orada, söylenme...
Mesajı gönder tuşuna bastığında apartmanın kapısından çıkmıştı. Apartmanın karşısındaki büyük çam ağacının altında bekleyen kot pantolonlu, siyah kapüşon takan kişiyi gördüğünde, kendi kendine 'Sesli yaklaşsam iyi olur, korkmasın...' diye düşünmüştü.
Esin ağacı incelerken kalbi küt küt atıyordu, avuç içleri çoktan heyecandan dolayı terlemeye başlamıştı. Hatta belli belirsiz bir şekilde titrediğini hissedebiliyordu.
Yaklaşan ayak seslerini duyduğunda, tedirginliği iyice artmıştı, ayrıca şu an dengede durmak ona zor bile geliyordu. Babasından aşırdığı alkolle yola çıkıp buraya gelmesi büyük bir hataydı ve hatasının farkına daha yeni varıyordu.
"Korkma, ben Ufuk. Şimdi omuzuna atkıyı koyacağım, aniden dönüp de sakladığın yüzünü bana gösterme. Tamamsa yere vur," dedi Ufuk, Esin'e birkaç adım kala.
Esin yere birkaç defa vurduğunda, titremesi artmıştı. Özellikle de Ufuk'un kendine has kokusuyla harmanlanmış yumoş kokan atkısı omuzlarına konduğunda...
Esin, hızlı bir şekilde atkıyı kapüşonun içinden ilk önce boynuna oradan da yüzüne sarmıştı. Gözleri için ufak bir aralık bırakarak, Ufuk'a döndüğünde, Ufuk gülümseyerek ona bakıyordu.
Kalbinin hızlanışı, titremelerini unutturmuştu ona.
Ufuk, karşısındaki kızın sadece gözlerini açık bırakacak şekilde yüzünü sarması karşısında istemsizce gülümsemişti. Başını eğerek, kolunu öne uzattı ve "Hadi gidelim," dedi. Ardından ekledi: "Sen yürü ben de bir adım arkandan geleceğim."
Esin'in arkasından yürümeye başladığında, Esin cep telefonunu eline alarak bir şeyler yazmaya başlamıştı. Birkaç saniye içinde Ufuk'un arka cebindeki telefonu titremişti.
Ufuk sırıtarak telefonu eline aldığında, mesajın Esin'den geldiğini görmüştü.
Esin: Aslında yanımda yürüyebilirsin...
Ufuk mesaja cevap yazmak yerine konuştu: "Yüzünü görmemi istemediğin için öyle söylemiştim."
Tekrar telefonu titredi.
Esin: Sadece gözlerim açık, beni incelemeden önüne bakarsan sorun olmaz.
"Sapık olan sensin... Seni incelemem," dedi Ufuk.
Esin, Ufuk'un sesindeki alayı fark etmişti ve kendi kendine gülümsemeye başlamıştı.
Esin: Rolümü çalma benden.
"Çalmayacağım."
Esin: Umarım bu konuşmalarını sayarak beni kendine borçlu bırakmıyorsundur.
"Hayır, ama beni eve bırakma borcun var," diyen Ufuk'la, Esin olduğu yerde donakalmıştı.
Esin: Bu şekilde gündüz vakti seni evine bırakamam.
"O yüzden kendini açıklayacağın günü bekliyorum."
Esin: Ya öyle bir gün gelmezse?
"Borçlu ölmek istemezsin... Gerçi seni tanımıyorum ama her şey karşılıklı diyorsan bunun karşılığını vereceksindir."
Esin: Karşılığını alacaksın.
"Nasıl?"
Esin: Daha düşünmedim...
"Tamam... Sen neden sendeliyorsun? Benden çekindiğin için mi sallanıyorsun yoksa başka bir şey mi var?"
Esin: Yoook...
"Var gibi hissediyorum. Neyse ki evine gittiğinde bana her şeyi bir güzel açıklayacaksın. Böylece bir borcunu silerim."
Esin: Hangisini?
"Şimdi konuşmuyor oluşunu... Silerim, yine de beni bir gün evime bırakacaksın!"
Esin: Tamam... Bırakacağım.
~~
Bölüm hakkındaki yorumlarınızı ve düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz!
Bana ulaşmak için:
Instagram: semihaakaya
Twitter: semihaakaya
Tekrar görüşmek üzere! Beklediğiniz için hepinize teşekkürler, sizleri seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Texting | 03:00
Short Story"Saat, 03.00'ü gösterdiğinde derin bir nefes aldım ve yavaşça gözlerimi kapattım, yine onun hayali süslemişti zihnimi. Ona karşı takıntılı bir sevgim vardı... Çoğu zaman ona ulaşabilecek olmama rağmen kendimi ondan uzak tutardım ama ona yaklaşmadan...