Sen Hastasın!

84 16 0
                                    

"Kızınızın durumu şöyle, kan sayımları düşük yani çabuk yorulması bundan kaynaklarıyor. Bir böbreği diğerinden küçük ama görevini yapıyor yani bunda da bir sorun görünmüyor. Vitamin eksikliği var bol bol D,C,B vitaminleri alsın ve bol bol meyve yesin. Ha bir de vücut hassaslığı var morluklar sebebi bu ve birde grip eklenince daha da zorlanmış. Bünyesi zayıf o yüzden küçük darbelerde de burun kanaması oluşuyor. Bir ateş düşürücü ve ağrı kesici birde boğaz spreyi vereceğim bu ilaçları ve söylediklerimi uygularsanız bir hafta düzelir diye tahmin ediyorum. Haa birde eğer bi düzelme yoksa uzman veya profesör bir doktora muayene ettirirsiniz. Geçmiş olsun." Dedi.

Artık yapacak birşey olmadığı için annesi teşekkür ederek odadan çıktı.

- Nesrin ben birşey anlamadım ki önce birşeyden şüphelendim diyor sonrada birşeyi yok diyor. Neyse Tamay bir iyileşsin eğer iyileşmezse başka bir doktora gösteririz.

"Tamam bende öyle düşünmüştüm zaten. Hadi ilaçları alalımda kızımız rahatlaşsın. Bakalım bu gece basıl olacak."

Mahir Bey arabanın anahtarını Nesrin Hanıma uzattı.

"Siz arabaya geçin ben şu ilaçları alıp geleyim."

"Tamam biz arabada bekliyoruz."

Mahir Bey ilaçları almak için hastanenin önündeki eczaneye girdi. İlaç reçetesini bilgisayar başındaki adama verdi. Adam bütün ilaçlara bakarak masanın üzerine koydu ve sonra barkodunu okutarak fiyatını söyledi. Mahir Bey ilaçların fiyatını ödeyerek eczaneden ayrıldı. Hemen hastanenin önündeki arabaya bindi.

"İlaçları aldım hanım inşallah iyi olacak kızımız."

"İnşallah iyi olacak."

Arabanın arkasına uzanmış yatıyordu ve halsizdi. Yarım saatlik sessiz bir yolculuktan sonra eve geldiler. Mahir Bey cebinden anahtarı çıkarıp dış kapıyı açtı. Nesrin Hanım kızını kucağına alarak adımlarını Tamay'ın odasına yürümeye başladı. Sesleri duyan Çisil ve Alp zor ısıttıkları yataklarından kalkıp babalarına kardeşlerinin durumunu sordular. Malum sadece oturma odasında soba olduğu için diğer odalar ılık bir sıcaklık oluyordu sadece. Kardeşlerini çok sevdikleri için merak etmişlerdi.

Alp merakla "Baba Tamay'ın neyi varmış?" Dedi.

"Soğuk algınlığıylış çocuklar ilaç verdiler ve bol bol meyve yiyeceğini söylediler. Merak etmeyin iyileşecek kadeşiniz. Bir haftaya birşeyciği kalmaz. Hadi yatın bak saat gec oldu yarın okulunuz var."

"Baba yarın haftasonu okul yok." İkiside aynı anda dediklerinde Mahir bey gülmüştü. Kafası dalgındı sadece.

"Tamam çocuklar sakin bak sessiz olun kardeşiniz dinlensin."

İkiside gülmüştü daha sonra anne ve babalarına "iyi geceler"diyerek odalarına çekildiler.

Gerçekten sadece soğuk algınlığımıydı yoksa doktor yanlış mı anlamıştı. O kadar tahlil istedi ve sonuç normaldi.

Sabah olmuş gözlerini açmakta zorlanıyordu.Yorgun,bitkin,halsiz hissediyordu kendisini.Zorla çıkan sesiyle annesine seslenme çalışıyordu.

"An..ne ! An...ne!"

Yan tarafta ablasının odası vardı.Ablası uyanmış kahvaltısını çoktan yapmıstı. Tamay'ın sesini duyan Çisil kardeşinin odasına girdi.

Tamay iyi misin?"

"Abla çok susadım ve acıktım annemi istiyorum."

"Tamam ben annemi çağırayım geliyorum birazdan."

Yaşamak İstiyorum (SİLİNECEKTİR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin