Küçük Boy

42 12 6
                                    

İlk bakışın mıydı seni bana bağlayan.

Konuşurken zamanı anlamamıştım. Son derslere girip eve gitmiştik. Bu akşam hep beraber ormanın girişindeki eve gidecektik. Mirza'yı da çağırmıştık. Geceyi orada geçireceğiz. Bu arada Melih için güzel planlarım vardı.

Bugün beni derste rezil etmişti ve bende ona küçük bir şaka hazırlamıştım. Neyse ki yorucu birgün daha geriye kaldığına göre eve gelmiştim. Akşam için kıyafetlerimi hazırlayıp yiyecekleri hazırlamam gerekti ama ilk önce annemden izin almalıydım.

Kesin yine mutfaktadır. Mutfağa baktığımda yemek yaptığını gördüm. Anneme şirince gülümsedim. "Anniş ne yapıyorsun?"

"İyi kızım yemek yapıyorum gördüğün gibi."

"Anne sana birşey diyeceğim." Dedim. Bana ne var dermiş gibi başını oynattı.

"Anne akşama bizim kızlarla diğer evde kalabilir miyiz. Zaten yarın tatil." Dedim mızmız ses tonumla. Çekinerek Pamir'lerin de geleceğini ve okuldan bir arkadaşımızın geleceğini söyledim. Sonuçta arkadaşça hep beraber kalacaktık.

Başıyla onayladı. "Tamam onlar da varsa iyi ormanın dibinde kız başınıza kalmanıza gönlüm razı olmamıştı ama babana haber verdin mi? Söylemediysen ara söyle."

Anneme sarıldım. "Tamam anne çok teşekkür ederim. Hadi görüşürüz."

"Görüşürüz kızım. Hadi git babanı ara." Annemi onaylayıp odama koştum. Telefonumu cebimden çıkartıp 'Babuş' ismine dokundum.

Bir kaç çalıştan sonra açıldı. Neşeli ses tonuyla konuştum "Alo babuş ne yapıyorsun?"

"İyiyim bende. Evet şimdi geldim. Baba sana birşey soracağım. Heh evet, kızlarla diğer eve gidebilir miyim. Hem yarın tatil zaten. Kalacağız. Bir de şey... Pamir ve Melih de var. Okuldan bir arkadaşımız daha gelecek."

"Valla ha mı? Ciddi misin? Ayy canım babam. Sen en iyi babasın. Seni çok seviyorum. Sen çok yaşa babuş! Tamam sustum. Tamam abim götürecek. Tamam sabaha kadar oturacağız." Eyvah ağzımdan kaçırdım. Cümleyi toparlamaya çalıştım. "Eee şey yani erken yatarız. Tamam hadi görüşürüz babuş. Öpüldünüz."

Babamdan da onay aldığıma göre abişimin odasına gitmem gerek. Bu saatte odasındadır diye tahmin ederek karşı odaya girmek için elimi kapının kulpuna atacaktım ki kapı açıktı. İçeriye girmemle karşımda iskeletle karşılaşmam bir olup korkuyla tiz ses atarak çığlık attım. Abim ise kahkaha atmakla bana alaylı gözlerle baktı.

"Tövbe bismillah! Abi! Bu ne ya! Ödüm koptu. Ne arıyor bu kemikli insan şeyi senin odanda?" Hafif korkmuş ve kızgın ses tonumla konuşmuştum.

"Hani ben fizik öğretmenliği okuyorum ya abiciğim, ondan olabilir mi?

Çok haklı sebep doğru? "Haa evet ya unutmuşum. Bende bir an şey düşündüm. Eski sevgililerinden birini kıskançlıktan dolayı öldürüp sonra kemik iskeletini saklıyorsun sanmıştım. Dedim alayla. Abim ise bana 'Yav hee hee' bakışını atmıştı.

Abim soru sorarcasına göz kırptı.

"Abi senden birşey isteyecektim? Şey beni diğer eve götürür müsün? Bu akşam bizim grup toplanacağızda. Okuldan bir arkadaşımız daha gelecek. Hı? Bırakır mısın?" En çok kullandığım şirin bakışlar. Tatlı tatlı gülümsemek.

"Tamam abim hazırla eşyalarını. Bende montumu giyip çıkarım." Bir dakika sorgulamadan kabul etti.

Abime bir adım daha yaklaştım. "Hayret sorgulamadın bir şeyi?"

Yaşamak İstiyorum (SİLİNECEKTİR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin