Saç Sorunsalı

117 14 0
                                    

Biliyorum bölümler kısa ama ilerleyen bölümlerde uzun yazmaya çalışacağım.

Sabah uyandığında kendini hiç iyi hissetmiyordu, sanki bedeninin üzerine bir kaya koymuşlarda kalkamıyor gibiydi. Heryeri ağrıyordu bacakları iğnelenircesine ağrıyor kollarında küçük küçük morluklar ve yastığında neredeyse bir avuç saç vardı.

Saçları mı dökülüyordu yoksa. Ama normal birşeydi dökülür ama yerine tekrar gelirdi. Yastığında gördüğü saçlarına üzülmüştü ve saçlarını çok sevdiği için kestirmeye bile kıyamıyor annesi kestirelim dese hemen karşı çıkardı.

Minik ayaklarını yere indirerek yataktan kalkmaya çalıştı ama halsizlikten çok yavaş hareketlerle annesinin yanına gitmek için üstünü değiştirip yüzünü yıkadı ve ilk olarak yine mutfağa geldi ama annesi yoktu ve sonra bütün evi dolaştı fakat yine yoktu.

En son ayağına spor ayakkabılarını giyerek dışarı çıkmaya karar verdi. Köyde oturdukları için annesi sonbaharda bahçeye sebze dikmiş ve bu yüzden evde sebze bulamayınca bahçeye çıkıp sebze toplamaya çıkmıştı. Tamay evin önlerini dolaştı fakat yine bulamamış ve korkmaya başlamıştı zaten yorgundu ayakta zor duruyordu.

Biraz gezindikten sonra adınlarıni arka bahçeye yönlendirdi. Kış olduğu için her yer çamurdu ayakkabıları çamura bulanmıştı ve ayağına yapışan çamurlar onu daha da yoruyordu. Zar zor bahçeye geldiğinde karşı tarafta annesini görmüş yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi ve koşarak annesinin yanına gitti.

Koşarken ayağı toprak yığınına takılarak yere yüz üstü düşerek ağlamaya başlamış ve bunun üzerine annesi arkasına dönerek kızını yerde düşmüş bir vaziyette görmesiyle telaşlanarak kızının yanına koşarak geldi.

~•~•~•~•~

Akşam olmuş herkes evine gelmiş abisi Alp ve ablası Çisil okuldan gelmişlerdi.Babaları Mahir Bey çocuklardan bir saat sonra gelirdi.
Çisil annesine sofra kurmaya yardım ediyor bir yandan da Mahir Bey ve oğlu televizyonda haber izliyorlardı.

Nesrin hanım "Kızım sana birşey soracağım?" Dedi.

"Söyle anne ne oldu?"

"Sen hiç kardeşinle oynarken sinirlenerek veya anlamadan kardeşinin koluna vurdun mu? Veya kolunu sıktın mı?"

"Hayır anne neden ki ben hic öyle bişe yapmadım ve asla Tamay'a o kadar zarar vermem ki."

Annesi kızına gülümseyerek baktı ve alnına bir öpücük kondurdu. Kızının böyle birşey yapacağını biliyordu ama yine kafasında soru işaretleri kalmasını istemediği için sorma gereği duydu.

"Tamam kızım biliyorum böyle birşey yapmayacagını."

Çisil tebessüm ederek annesinin çıkardığı yemek tabaklarını ve kaşıkla çatalı alarak oturma odasındaki masaya bıraktı.

"Oğlum kalkta Tamay'ı çağır yemekler hazır."

Annesi oğluna seslenerek kardeşini çağırmasını istedi.Oturduğu yerden kalkarak kardeşinin odasına sessizce girdi.

Omzundan dürterek "Prenses! Hadi kalk bakalım güzellik uykusundan yemek hazır." Dedi.

"Hayır! Hayır bırakın beni canım yanıyo!"

Tamay yine o korkunç rüyalarından birini görüyordu. Kafasını bir sağa bir sola sallıyor yüzünu ekşitiyor ve elleriyle sanki çarsafı yırtacakmış gibi sıkıyordu. Bunu gören abisi Tamay'ı omzundan tutarak sarsmaya başladı.

"Tamay uyan kabus görüyorsun! Hadi aç gözlerini ben varım yanında kardeşim!"

"Yardım edin ben o yatakta yatmam bırakın beni annemi istiyorum anne!"

Yaşamak İstiyorum (SİLİNECEKTİR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin