Yaşamak İstiyorum (SİLİNECEKTİR)

Mutluluğu Çiz

Kalbim zincire vurulmuş kilitli.
Hadi, gel artık.
Anahtarım ol.
Aç kalbimi..

•Peren'in ağzından•

Tamay lavaboya gidiyorum diyerek oturduğu yerden kalkmıştı. Fakat bu işte başka birşey vardı. Sanki acalesi varmış gibiydi. Aradan 10 dakika geçmesine yakın hala yanımıza gelmemişti. Bu bizi meraklandırmıştı. Belki sınıftadır diye tahmin edip sınıfa gittik ama orada da yoktu. Melihe baktım. "Tamay nerede?" Başını telefondan kaldırıp bana baktı. "Hastane kontrolu varmış, acilen gitmesi gerekiyormuş." Dedi. Neden bize haber vermeden gittiğini anlamadım.

Mirzaya kaydı gözlerim. Gözleri dalgın dalgın camdan dışarıya bakıyordu. İlk geldiği günden bu yana bana karşı bir tuhaftı, bunu sezmiştim. Gözlerime şefkatle bakıyordu. Benim için erkeğe yakışacak en güzel davranışlar şefkat ve merhametti. Kalbi yumuşak olan insandan zarar gelmezdi.

Ben yeni tanıştığım insanlarla hemen ısınamazdım ama ona nedensizce çabuk alışmıştım. Tamay hiçbir erkeğe karşı ilgi duyamazdı. Beste aşık olmaktan kaçardı. Destenin ise kimi sevdiğini belirleyemezdi. Ona göre her erkeği beğenirdi. Ben ise birini kalbime hala koyamadım. Çünkü benim kalbim özeldi ve onun kırılmasına göz yumamazdım. Aslında her insanın kalbi özeldir ama benim bi başkaydı. Başkasının kalbiyle bu hayata tutunuyordum.

Ona iyi bakmam gerektiği için kendimi üzmemeye çalışıyorum. Kim bilir bu kalbin sahibi nasıl vefat etmişti? Birisini sevmiş miydi? Kaç yaşındaydı?
"Hadi zil çaldı öğle arası oldu." Pamirin kolumu hafifçe dürtmesi düşüncelerimi bölmüştü. Başımı salladım. "Tamam, ben bi lavaboya gideyim sonra sizin yanınıza gelirim."

"İyi sen kızlarla git. Biz masa tutarız." Başımla onaylayıp kızlarla birlikle sınıftan çıktık. "Offh bitsin artık şu okul ya. Çok uykum var." Destenin yakınması yüzümdeki ifadeyi bozmamıştı. "Seni teyzeme şikayet edeceğim. Gece yarılarına kadar stalk yapıyorsun. Ne işin var el alemin çocuklarını stalklamakla ben anlamıyorum arkadaş. Kız okulunda mısın? Hayır, değilsin sen kendine gel. Özel lisedesin. Bir sürü erkek var seç beğen al anasını satayım. Birgün gözlerin bozulacak demedi deme."

Bestenin çıkışına hafifçe kıkırdadım. "Ya Beste ne alakası var ya can sıkıntısından bakıyorum."
"Hı tabi tabi. Sus tamam." Beste gözlerini kısarak Destenin koluna vurmuştu. Deste ise bu durumdan hoşnutsuzca kollarını göğüsünde bağladı. "Ay yeter tamam didişmeyin." Söylenerek lavaboya geldiğimizde yüzümü soğuk suyla yıkadığımda üşüdüğümü farkettim. Başımı kaldırdığımda saçlarımın elektriklendiği gördüm. Biraz suyla yatıştırdım.

Cebimdeki telefonum ardı ardına titremeye başladı. Arka cebimden çıkarıp telefonu açtım. Tamaydan mesaj gelmişti.

Miniğim: Kanka şimdi sana birşey diyeceğim ama sakın bizimkilere çaktırmayacaksın. Size yalan söylemek istemiyorum.

Ben şuan Altanlayım. Bazı nedenlerden dolayı bu gece onunla kalmam gerek. Size daha sonra açıklarım. Lütfen şimdi soru sorma.

Ve annemlere bu gece sizde ödev için kalacağımı söyledim. Çocuklara ise hastanede olduğumu. Sakın birşey belli etmeyin. Kızlarada anlat. Sizi kocaman öpüyorum.

Şaşkınlıkla mesajı okumuştum. Kızlar bu halimi merak edip telefondaki mesajları okumuştu. Birilerinin duymasından korkuyordum. Lavabo boştu. "Oha! Yuh! Çüş!"

"Ama bu nasıl olur. Tamay asla tanımadığı erkekle tek kalmaz ki!"

Destenin koluna vurdum. "Lan bağırmasana salak! Herkes duysun mu istiyorsun."