Ayna da kendime bakarken değişik duygular içerisindeydim.
Evleniyordum bu gün düğünüm vardı.On gün göz açıp kapayacak kadar hızlı geçmişti.Evin eşyalarını Saime annem ile ben seçmiştik ve Ömer eve bir kez bile gelmemişti.Ben yine de bir anahtar göndermiştim gelir diye.
Belki evini merak eder diye ama sanırım gitmemişti.Eşyalarını bile Saime annem ve ben yerleştirmiştik.Hepsini koklayarak dolaba koymuştum.
Sadece evi tutarken görmüştüm onu.İkimizin de işine hem de mahalleye yakın olsun demiş ona göre ev tutmuştuk.
Üç oda bir salon olan artık evim diyeceğim yer içime çok sinmişti.Her bir parçasını özenerek seçmiştim.Sanki gerçekten evleniyor gibi.
Bir yanım ise çok buruktu.İsterdim ki şimdi evden çıktığımda beni heyecanla bekleyen damadım olsun.Beni beyazlar içinde görmek için sabırsızlansın isterdim.Ama Ömer eminim ki bir buz kütlesi kadar soğuk,bitse de gitsek ruh hali ile karşıma çıkacaktı.Kapı açılınca başımı geleni görmek için çevirdiğimde Annem ile göz göze geldik.Annem gözleri yaşlı ama gururlu bir eda ile bakıyordu bana.Bir iki adımda yanıma gelip bana sıkıca sarıldı.Saçlarımdan öperken;
"Melek gibi oldun güzel kızım.Parlıyorsun etrafına ışık saçıyorsun.Benim küçük kızım ne zaman büyüdü de kendi yuvasını kuruyor ?"
Annemin gözlerinden akan damlalar ile benim de gözlerim dolmaya başlamıştı.Bir süre bir birimize sarılı bir şekilde ağlaştıktan sonra Annemi daha fazla üzmemek için hüzünlü ortamı dağıtmak adına yüzüme gülümseme kondurup ;
"Anne ama yapma böyle kocaya gideyim diye bana üç tane fiskos takımı ördüğünü biliyorum.Sevin kız evde kalmadım "
Annem kahkaha atıp ;
"Deli kız seni.O kadar ördüm ama hiçbirini serdirmedin bana "Annemin alınganlık ile laf sokuşturma çabalarını geri püskürtmek için hemen harekete geçmiştim.
"Ama Annecim kıymadım ki ben onlara senin el emeğin göz nurun var.Ben onları hep en güzel yerlerde saklayacağım."
Annem bana gülümseyip saçlarımı okşamaya başladı.Anne bir başkaydı...
"Ben seni bilmez miyim güzel kızım.Kalbin çok temizdir.Kimse için kötü düşünmezsin.Yalanla dolanla işin olmaz senin.Neysen o oldun her zaman.Bu huyunu hep takdir ettim.Kocana da hep dürüst ol kızım.Birbirinize hep saygılı olun ki evliliğiniz huzur içinde ilerlesin."
Annemin her lafı ile deyim yerinde ise yerin dibine giriyordum.Ah be Annem bilsen ne çok kandırdı kızınız sizi.Ne yalanlar üzerine yalanlar söyledi.Şu üzerindekini giyene kadar tek ayak üzerinde kırk yalan attı.Ne için kim için ben bu kadar düşürmüştüm kendimi.Bir kez bile yaşayacağı eve uğramayan adam için mi.İşte o an karar vermiştim.Bu yalan çok uzamıştı ben beni seven güvenen herkesi aldatmıştım.
Düşüncelerimden Annemin bana tekrar sarılması ile ayrıldım.
Odaya bu sefer de babam geldi. Gözleri yaşlı bana bakıyordu.Elinde ki kırmızı kurdeleyi dualar okuyarak üç kez belimde dolandırıp bağladı.Sonra yüzüme neredeyse ağlayacak bir ifade ile bakıp ;
"Ben senden yana hep iyi ki dedim kızım.Başımı hiçbir zaman yere eğdirmedin.Her zaman senden razı oldum.Şimdi seni Ömer oğluma vereceğim.Yuvana öyle bağlı ol ki kocan da senden razı olsun.Allah her daim sizi mutlu etsin."
Babamın duygu yüklü konuşması ile gözyaşlarımı serbest bırakıp sarılıp ağlamaya başladım.Bu kadar zor olmak zorunda mıydı her şey ?
Babamda benim gibi gözlerinden yaşlar akarken benden biraz uzaklaşıp Annemin verdiği kutudan çok hoş bir takı seti çıkarıp boynuma taktı.Beni tekrar öpüp,kolumu tutup beni salona yönlendirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK OYUNU (Tamamlandı)
Ficción GeneralSelin,kendisini istemeyen ilk aşkı ile evlenmek için neler yapabilir ?