Cemre elinde el bezi ile üç kere sildiği camları tekrar siliyordu.Babannesine iş beğendirmek deveye hendek atlatmaktan daha zordu.Neymiş efendim.Gelin dediğin tencersinin altındaki temizlikten,sehpaların üzerinde toz olmamasından,Camlarının parıl parıl parıldamasından belli olur diye diye iki gündür hummalı bir temizlik yapıyordu.Babannesi her sabah yedi de kaldırıp seni alan üç güne getirecek narası attıktan sonra hummalı bir temizliğe sokuyordu Cemreyi.Cemre'nin isyan etmesine ramak kalmamıştı.İsyan ediyordu ama Babannesi'nin bir taraflarına taktığı yoktu.
Babannesine ek olarak da Fırat,Reşat,Berat,Rıfat,Serhat,Adil,Mehmet abileri de her gün Cemre'yi delirtmek için uğraşıyorlardı.Amcasının oğullarıydı lakin,Cemre'in canı kanıydı hepsi.Bir gün olsun Annesiz,Babasız olduğunu hissettirmemişler,kocaman bir aile olmuşlardı.
Her gün Akın'ı dövmeye gidiyorlar,ama dövemeden geliyorlardı.Akın,iyi bir polisti ve bu güne kadar ağabeylerini bir şekilde atlatmıştı.Aklına bohça açtıkları gün gelince Cemre kendini tutamadan gülümsedi.
Akın boş gözlerle önünde ki fii tarihinden kalma çamaşır ve kıyafetlere bakarken oldukça şapşal görünüyordu.Babannesine karşı gelemediğinden her bir kıyafete ayrı ayrı teşekkür ediyordu.Hele ki Babannesinin aldığı,İçlikleri giymek zorunda kalışı Cemreyi kahkahalara boğmuştu.Cemre mutfakta çayları doldururken, Akın da yedi ağabeyden bir fırsat yakalyıp Cemrenin yanında almıştı soluğu yürürken apışık yürümesi Cemreye koca bir kahkaha attırmıştı.
Akın;"Ne gülüyorsun sen ?"desiğin de Cemre eliyle Akın'ın bütün vucudunu gösterip;
"Sünnet olmuş çocuklar gibisin böyle bacaklarını aralaya aralaya yürüyorsun "
Akın kaşlarını çatıp;
"Çok mu komik Cemre hanım ?"diye sorduğun da Cemre kendini tutamayıp tekrar kahkaha atmıştı.
"Fazlasıyla "demişti.
Akın sinirle kendine bir bardak su alırken homurdanıyordu.;
"Bir beden küçük almış Nenen.Kızım kıçımın arasına giriyo malzemelerimi sıkıştırıyo"dediğin de Cemre bu defa şaşkınlıkla gözlerini açmıştı.
Akın bu defa sırıtak elinde ki bardak'ı tezgahın üzerine bıraktı.Daha sonra yavaşça Cemre'yi tezgahla kendi arasına sıkıştırıp,yüzüne doğru sıcak nefesini üfleyerek konuşmaya başladı.
'Sende korktun değil mi benimkilere bir zeval gelmesine."
Cemre hayretle kaşlarını kaldırıp cılız sesiyle bağırdı.
"Ay sus artık."dedi.
Akın bu defa Cemre'nin utançtan kızarmış yanağına hafif sakallı yüzünü sürtüp,dudaklarını yanağına değdirdi.
"Utanınca da pek bir ateşli görünüyorsun.Ama az kaldı.Sevgili karıcığım."deyip Cemre'in dudağı ve yanağı arasında ki noktaya dudaklarını bastırıdığı anda arkasından işittiği ses ile genç kadından sadece dudaklarını ayırabilmişti.
"Ula ırz düşmani,ula...ulaa"
Cemre hızla Akın'ı bedeninden itip açıklama yapmaya girişti.
"Fırat ağabey!bak açıklayabilirim biz sadece konuşuyorduk"bir yandan da kendisini tasdiklemesi için eliyle de Akın'ı dürtüyordu.Akın şuan içeri doğru sıçmakla meşgul olduğundan dudaklarından hiçbir kelime firar etmiyordu.Zira Cemre'in ağabeyleri içinde en korktuğu şüphesiz ki Fırat'tı.Fırat hepsine göre daha bi deli bakıyordu.
Furat ise gördüğü manzara karşısında sinirle ellerini saçlarından geçirip,daha sonra yumruklarını sıktı.
"Beni salak sandun ha kizum.Ula bu nasil konişuk.Konişma deduğun karşilukli olur.Habu öküz sağa halleniydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK OYUNU (Tamamlandı)
General FictionSelin,kendisini istemeyen ilk aşkı ile evlenmek için neler yapabilir ?