28.Bölüm💎

22.5K 1.2K 78
                                    

Ömer elinde ki rakı bardağını bir dikişte bitirdiğin de yavaşça masaya geri bıraktı.Sarhoşluktan ağırlaşan gözlerini ovaladığın da masanın üzerinde ki telefon tekrar titremeye başladı.Ömer üzüntüyle ekranda yazan isme baktı.

Turuncu kafa arıyor...

Ömer'in turuncusu,Ömer'in kıvırcığı akşamdan beri belkide elli kere aramış ama bir türlü Ömer'den cevap alamamıştı.Oysa ki Selin Ömer'in sevdiği yemekleri yapmış kocasını beklerken, her zaman tam vaktinde gelen adam gece yarısı olmasına rağmen ne eve gelmiş ne de telefonu açmıştı.Selin'in kalbi sızlıyırdu.Ömer'i deli gibi merak ediyordu.
Görev çıkmıştır deyip kendini sakinleştirmeye çalışıyordu ama nafileydi.Elinden telefon bir türlü düşmüyordu.En son dayanamayıp Ömer'in şube müdürünü aradığında,herhangi bir görev olmadığını öğrenmişti.İşte o anda içi daha da sıkılmıştı.Birşeyler kötü gidiyordu.Selin bunu hissediyordu.

Cam'ın önünde ki tekli koltukta saatlerce bekledi ama Ömer gelmemişti.

Aynı anlarda Ömer,mekanın sahibinin çağırdığı taksiye zorlukla binmişti.Kendini kaybedercesine içmişti.Çoğu zaman gözleri dolmuş,ama o yaşlar Ömer'in kalbine akmıştı.Kararını da vermişti.

Taksi evlerinin önünde durduğun da evlerine uzunca baktı.Evin içinde Selin olduğu için o dört duvar kendisine ev gibi gelmişti.Selin olduğu için yuvaydı.

Elleriyle ensesini sıvazlayıp yalpalayan adımlarla apartmana girdi.Asansörü çağır düğmesine basıp ikinci katta olan asansörün inmesini bekledi.Merdiven çıkabilecek durumda değildi.

Evin kapısına vardığında cebinden çıkardığı anahtarı yuvasına yerleştiremeden Selin hızla kapıyı açmıştı.

Selin apartmanın önüne yaklaşan taksiden zorlanarak inen Ömer'i görünce hızla kapıya koşmuştu.Kapıyı açtığında karşısında içkili ve dağılmış bir Ömer görmeyi beklemiyordu.Allah aşkına neler oluyordu.

Ömer ise Selin'in yüzüne bile bakmadan sarsak adımlarla eve girip doğruca oturma odasına geçti.

Gözüne takılan üçlü kanepeyi es geçip koltuklardan birine oturdu.O kanepe de Selin ile aşkla sevişmişti.Şimdi söyleyeceği şeyleri o gün olanlara ihanet edercesine söyleyemezdi.

Selin şaşkınca Ömer'in arkasından gidip yanına adımladı.Elleriyle başı önde duran Ömer'in başını kaldırdığında aşık olduğu o mavi gözlerin kıpkırmızı olduğunu gördü.
Korkuyla elini ağzına götürüp;

"Ömer ne oldu sana.Ne bu halin ?"

Ömer,Selin'in  çenesinde ki ellerini ittirip soğuk bir sesle;

"Birşeyim yok iyiyim."dedi.

Selin hala şaşkınca ittirilen ellerine bakıyordu.Derince yurkunup Ömer'in karşısına oturdu

"Kaç kez aradım seni.Telefonları açmıyorsun.Meraktan deliye döndüm Ömer.Başına birşey geldi sandım "

Ömer,Selin'in sözlerine histerik bir kahkaha atıp;

"Korkma bişey olmaz bana kendimi koruyacak kadar polisim "dedi.

Selin sakin kalmaya çalışıyordu ama Ömer hem onu tersliyor hem de kendisiyle alay ediyordu.

"Nerdeydin bu saate kadar. ?"

Ömer bakışlarını Selin'e değdirmeden konuştu;

"Sanane "dedi.

Selin'in gözleri irileşirken şaşkınlıkla sordu.

"Ne demek sanane?"

Ömer ise bu defa bağırdı.

"Kulakların mı sağır Selin.Sanane diyorum nerdeysem nerdeydim.Ne yapacaksın ?"

AŞK OYUNU (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin