6.Bölüm💎

37.7K 1.6K 119
                                    

Ömer'in ani gelen öpücüğünün üstünden tam bir hafta geçmişti ve Selin evde,işte hala sersem gibi dolanıyordu.Aklından onu ve öpücüğünü atmaya çalıştıkça,Ömer'in sıcak dudaklarının verdiği tamamlanmışlık hissi inatla Selinin belleğinde yer ediniyordu.

Üzerinde ki miskinliği atmak adına hızla yataktan kalktı.Kıyafetlerimi çıkarıp duşa girdi.Hızlı bir duşun ardından aynanın önüne oturup saçlarını taramaya başlamıştı.Ömer'in de dediği gibi turuncu kuş yuvası kafasında ki saçları taramaya koyulmuştu.Her hareketinde aklına Ömer'in gelmesi inanılacak gibi değildi.Ne ara bu kadar gerilere itmişti bu adamı da şimdi her şey bir bir belleğine doluşuyordu.

Daha çok küçükken Selin'le saçları için hep kuş yuvası diye dalga geçerdi.Kendisi üzülür,yanından kaçar bir köşede ağlardı.

Şimdi ise gülerek anıyordu o anları.Çocuktular ve temizdiler.Şimdi ki gibi oyun için de oyun oynamıyorlardı.Bu oyun nereye gideceğini artık kendiside kestiremiyordu.Devam etmek istiyor muydu ? Aslında hayır istemiyordu ama içinde ki şeytan belki de küçüklüğünden beri kalan ona haddini bildirme dürtüsünü tetikliyordu

Belki Ömer kendisini bu kadar köşeye itmeseydi.Kendisi ona gittikçe o hep Selini kırmasaydı,o zaman böyle olmazdı belki de... ama artık bunları düşünüp üzülmek istemiyordu Selin.Bundan sonrasını da Ömer düşünsün istiyordu.Bir kere de Ömer emek versin istiyordu.

Selin düşüncelerine dalmışken yatağın üzerinde çalan telefonu ile kendisine gelip daldığı geçmiş anılarından sıyrılmıştı..Telefonunu eline alınca diyeceği tek kelime

EYVAH!! Olmuştu.
Arayan kişi ısrarına devam ederken Selin içinden

"Şuan yandığımın resmidir." diyerek
Korka korka telefonun yeşil ikonunu kaydırdı.

"Canım benimmm "demişti 'm' harflerini uzatarak ve baskılayarak.

"Selin kes sesini sakın bana şirinlik yapma o ayakları annen yer ama ben yemem sana inanamıyorum.Nasıl ya ?"

Selin derin bir nefes alıp arkadaşına hayatında ki gelişmeleri anlatamadığı için biraz tırstı.Gerçi Cemre arkadaştan çok kardeşi sayılırdı.

"Cemre canım benim bak kızma saydırma hemen açıklayabilirim"

"Neyi açıklayacaksın.Sadece bir ay Selin bir aydır yanında değilim.Beni aramadın.Dedim kızın işleri vardır.Ama bir de ne göreyim.Hanım efendinin nişanlandığını sosyal.medyadan öğreniyorum.Dur daha bitmedi asıl büyük şoku söylüyorum.Kimle Ömer'le ya bizim hödük Ömer'le dünyada nişanlana bileceğin son adam olamayacak biriyle"

"Cemre lütfen sakin ol haklısın ama inan açıklayabilirim."

"Öyle yapsan iyi olur.Yarım saate evdeyim hemen gel "

Selin daha tamam demeden telefon yüzüne kapanmıştı bile.
Selin hızla yerinden kalkıp elbise dolabına yürürken içinden de söyleniyordu.

"Çok kızdı ya.Kesin Laz damarı da çıkar meydana o zaman hepten hapı yuttun kızım"

Cemre,Selinin en yakın arkadaşı üniversitede oda arkadaşıydı.Okul bitince de ilk görev yerleri de aynıydı.Birbirlerinin her şeyimi bilirlerdi.

Kardeşi gibiydi.Ablasına bile anlatamadığı her şeyi ona anlatırdı.Cemrenin Annesi rahatsızlanınca memleketi Trabzon'a gitmişti.Ve Selin onun tepkisinden korktuğu için ona Ömer'le olanları anlatamamıştı.Ne büyük bir hata...

Haklı olarak da sinirden delirmiş bir durumdaydı.Hızla üzerini giyinip,evden çıktı.Tam o sırada sert bir şeye çarpmasıyla geriye doğru sendeledi.Aynı anda ise belinde bir el hissetti.Korkudan kapanan gözlerini araladığın da iki mavi deniz gibi irisler Selini içine çekmeye başlamıştı.

AŞK OYUNU (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin