17.Bölüm💎

35.2K 1.6K 30
                                    

Odanın kapısında korkuyla bekliyordum.Ömer'in sağ salim gelmesi için sürekli dua ediyordum.Sanırım bu akşam çokça dua etmiştim.İlki Ömer'in bu gece elinden kurtulabilmek adınaydı.Rabbim dualarımı kabul etmişti ama şimdi de Ömer gelsin diye dua ediyorum.Rabbim inşallah bu duamı da kabul ederdi.Neden mi bu haldeyim ? anlatayım.

(5 saat önce gece 1:00)

Ömer arabayı otelin otoparkına park ettikten sonra keyifle emniyet kemerini çözüp arabadan dışarı ıslık çalarak çıktı.Selin'in ise yüzü sirke satıyordu.Kendi tarafında ki kapı açılınca bir an korkuyla irkildi.Kendisi korkmuştu ama Ömer gayet keyifle sırıtıyordu karısına.Minik turuncusunun yüzü saçları gibi alev alev yanıyordu.Bu tabloyu görmek Ömer'e Selin'i daha da bir arzulama hissi vermişti.Zaten Minik karısını arzulamadığı bir günü bile yoktu.Onu ilk öptüğü andan beri Selin'i deli gibi arzuluyordu.Selin de onu istiyordu ama korkuyordu.Annesi ve ablası sağ olsunlar deli gibi korkutmuşlardı Selin'i

"Ayy Selin etinden et kopuyor ablacım"

"Ayy kızım ben üç gün kıçımın üstüne oturamadıydım"
Gibi cümleler di Selin'i korkutan.Ne vardı canım her kızda olurdu bu korku.Ne güzel üç aydır evlilikleri sürüyordu böyle devam etseydi ya ne gerek vardı ki böyle şeylere.
Ama Ömer onum gibi düşünmüyordu."Tabi kendisi öküz ona bir şey olmayacak benim canım yanacak "diye mırıldandı ağzında Ömer Selin'in dediklerini anlamadığı için ;

"Selin güzelim daha ne kadar duracaksın orda."

Selin tatlıca bulduğu gülümsemesini kocasına gönderip;

"Ben yerimden çok memnunum.Hadi sen git ben burada kalırım" deyip arabanın kapısına uzanmıştı ki Ömer kaşlarını çatarak onu eliyle durdurdu.

"Selin ne saçmalıyorsun sen Allah aşkına.İn şu arabadan."

Selin minik burnunu havaya dikip;

"Yani ne gerek vardı ki böyle bir şeye hem soğuk burası üşüdüm ben araba ne güzel sıcak"

Ömer Selin'in çırpınışlarımı gördükçe kahkaha atası geliyordu.

Karısının elini tutup arabadan çıkardı.Bagajdan küçük valizleri alıp birini Selin'in eline verip diğer elini de kendi elinin içine hapsetti.

"Hava cidden soğuk ama odamız sıcaktır.Değilse bile ben seni bu gece baya bir ısıtacağım."

Selin Ömer den gelen iç gıdıklayıcı cümleler ile bütün vücudu baştan aşağıya titredi.Bu adamı çok istiyordu onun karısı kadını olmak istiyordu ama korkuyordu da.

Resepsiyondan anahtarı alan Ömer Selin' in elini tekrar tutup asansörlere yöneldi.Selin de bu arada etrafı inceliyordu.Çok çok lüks bir yer değildi ama çok sıcak bir ortamı vardı.Bekleme salonunda yanan şöminenin içindeki odunların çıtırtı sesleri ortama huzur veriyordu.Fonda çalan hafif piyano ise insanı rahatlatıyordu.Küçük ama huzur dolu bir orman oteliydi.İnşallah minik de bir gölü vardır diye geçirdi Selin içinden.

Asansör 3.kata gelince kapılar tiz bir sesle açıldı.Odalarının önüne gelince Ömer Elinde ki kartı giriş kapısına okutup odaya adımladılar.Elinde ki kartı tekrar odanın elektrik sistemlerinin bağlı olduğu panoya okutunca oda aydınlandı.

Küçük bir odada çift kişilik bir yatak vardı.Yatağın başlığı su yeşili renginde berjerdi.Sade tülleri yine su yeşili fon perdeler ile renklendirmişlerdi.Yatağın tam karşısında şifonyer,şifonyerin üzerinde de duvara monteli LED TV vardı.Odanın içinde iki kapı vardı.Biri giyinme odası diğeri ferah bir banyoydu.İşin en komik tarafı ise her yerde gül yaprakları ve minik gül kokulu mumlar vardı.Baya romantik ve loş bir ortamdı.
Tam bir balayı odasıydı.Gerginliğim yatağın üzerine serpilmiş gül yapraklarımı gördükçe artıyor suratım da buna orantılı olarak kırmızı güllerin rengine bürünüyordu.
Ömer montunu çıkarıp bana döndü.
"Ee karıcığım beğendin mi odamızı "

AŞK OYUNU (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin