Önemli Açıklama: İlk kitabın neredeyse yarısında basit ve sade bir anlatım olabilir. İlk çalışmamın ilk bölümleri olduğunu göz önünde bulundurarak okursanız sevinirim. Okumaya devam ettikçe kurgunun raylara oturup anlatımın güzelleştiğini fark edeceğinize eminim. Güncel bölümlerde görüşmek üzere.
☆☆☆
Mavi ejder imparatorluğunun Ramuzi adlı küçük bir kasabasında 15 yaşlarında kızıl gözlü, siyah ve uzun saçlı, 1.75 boylarında bir çocuk babasıyla beraber 2 odası ve bir de küçük mutfağı olan yeşil bir klübede yaşıyordu.
Bu kızıl gözlü çocuğun babası para kazanmak için kasabanın Batısındaki devasa sayılabilecek 150 km'lik bir çapa sahip olan Zarnal ormanına gidip odun kesiyor ve o kestiği odunları kasaba'nın oduncusu olan frank amcaya bakır karşılığı satıyordu. Genellikle bir ayda 20 ile 50 arasında gümüş kazanıyordu.
Yine her sabah olduğu gibi çocuğun babası kahvaltı hazırlayıp oğlunun odasına doğru yürümeye başladı.
Odanın kapısını açıp yatakta yatan oğluna bir öpücük kondurduktan sonra, oğlunu sevindirecek bir haber verdi."Aiden , hadi uyan sabah oldu bugün 15 yaşına girdiğine göre artık benimle Zarnal ormanına gelip odun kesmeme yardım edebilirsin."
Babasının bu dediklerini duyan Aiden, hemen yataktan zıpladı ve heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı.
"Gerçekten mi? Artık seninle beraber heybetli yaratıkların yaşadığı Zarnal ormanına gelebilirmiyim?"
Aiden'in bu kadar heyecanlanmasının sebebi, doğduğundan beri bu kasabanın dışına sadece bir kez çıkmasıydı.
"Evet oğlum gelebilirsin ama her dediğimi yapacağına söz vermelisin. Biliyorsun ki ormanın derinliklerinde çok tehlikeli yaratıklar var, o yaratıklardan birisiyle karşılaşmayı istemeyiz. Bu yüzden ormandayken benden çok uzaklaşmamalısın tamam mı? "
Aiden babasının sorduğu soruyu duyunca hemen cevap verdi.
"Tamam baba söz veriyorum her dediğini yapacağım!"
Kasabanın batısında yer alan Zarnal ormanının derinliklerinde çok güçlü yaratıklar bulunuyordu. 14 yıl önce bu yaratıklardan biri ormanın derinliklerinden çıkıp kasabaya saldırmıştı. Bu saldırı sonucunda kasabada yaşayan insanların yarısı bu yaratık tarafından katledilmişti. Bu yüzden saldırıdan kurtulan insanların bir kısmı bu olayı bir daha yaşamamak için kasabayı terkedip kasabaya en yakın şehir olan Juin şehrine taşınmışlardı. Bu olaylardan sonra kasabanın nüfusu 7.000'den 1.000 kişiye düşmüştü. Bu 1.000 kişinin bazıları kocalarını, bazıları karılarını, bazılarıysa çok sevdikleri çocuklarını kaybetmişti. Aiden'in babası olan Huan'da bu olayda çok sevdiği karısını kaybetmişti. Yaratığın saldırısından sonra kasaba halkı kasabayı çevreleyen beş metre uzunluğunda odundan surlar inşaa etmişlerdi.
Huan, oğlunun verdiği sözden sonra yanaklarına birer öpücük daha kondurdu. Huan, yaratık saldırısında karısını kaybettiği için, kalbinde büyük bir boşluk oluşmuştu. Bu büyük boşluğu oğlu Aiden doldurmuştu.
Oğlunu 15 yaşına kadar her zaman korumuştu. Ona okuma yazma öğretmişti. Aiden, okumayı öğrendikten sonra babasıyla beraber kısa bir süreliğine kasabadan ayrılıp Juin şehrine gitmişlerdi. Huan, ağaç kesmek için birkaç yıl boyunca yetecek kadar balta ve oğluna da bir çok kitap satın almıştı. Aiden, bu okuduğu kitaplardan çok fazla şey öğrenmişti. Yaşadıkları bu kocaman dünyada bir sürü farklı büyülü yaratık ve yetişimci yolunda olan uzmanlar olduğunu öğrenmişti.
Bu yetişimciler çok güçlü tekniklerde ustalaşıp seviye atlayarak birer ölümsüz olabileceğini öğrenmişti.
Okuduğu bu kitaplar onu hem çok şaşırtmış, hem de heyecanlandırmıştı. Okuduğu kitaplardan sonra Aiden'in en büyük hayali, günün birinde bu ölümsüzlerden biri olmaktı!
"Hadi kalk Aiden. Yüzünü yıkayıp kahvaltıya gel sonra baltalarımızı alıp ormana gideriz. " dedi ve odadan ayrıldı Huan.
Aiden, hemen yataktan kalkıp yüzünü yıkadı ve odasına dönüp yatağını düzeltti. Zarnal ormanına gideceği için çok heyecanlıydı. Hemen mutfağa doğru koşturmaya başladı. Masaya oturup babasıyla beraber yemek yemek yedikten sonra baltalarını alıp Zarnal ormanın yolunu tuttular.
Kasabanın etrafında giriş-çıkış için Doğu, Batı, Kuzey, Güney olmak üzere 4 kapı inşaa edilmişti. Huan ve Aiden, Batı kapısına gelince kapının açılmasını beklediler. Yaratık saldırılarına karşı inşaa edilmiş olan bu surların üzerlerinde, kasabada bulunan güçlü kişiler arasından para karşılığında nöbet tutan muhafızlar vardı. Kapıdaki muhafızlardan biri Huan'ı görünce kapıyı açtı. Çünkü Huan, her sabah odun kırmak için burdan geçiyordu.
Aiden, dışarı çıkıp etrafa göz gezdirdikten sonra babasının arkasından onu takip etmeye başladı.
Ormana vardıktan sonra 100 metre ilerleyip kalın ve sağlam gözüken bir ağacın önünde durdular."Hadi bu ağacı keselim."
Babasını kafasıyla onaylayan Aiden, balta ile ağaca girişmeye başladı.
1 saat sonra...
"Huh! Huh! Sonunda bitirdik, hadi Aiden şu dalları kesip ağacı küçük tomruklar haline getirelim."
Huan, oğluna bakıp konuştuktan sonra ağacın gövdesine bağlı olan küçük dalları budamaya başladı. Aiden, babasını duyduktan sonra hemen o da dalları ağacın gövdesinden ayırmaya başladı.
İşlerini bitiren baba-oğul hemen tomrukları bir kenara toplayıp, kasabaya dönmeye başladılar. Batı kapısından tekrar girdikten sonra beraber eve döndüler. Yemek yedikten sonra günün yorgunluğu ile birlikte odalarına geçip, hemen uykuya daldılar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Günler günleri, haftalar haftaları kovaladı ve Aiden, babasıyla ormana gidip ağaç kesmeye başladığından beri 1 ay geçmişti.
Sabah kalkıp kahvaltı yaptıktan sonra yine ormana doğru yürümeye başladılar. Bu sefer farkında olmadan her zamankinden daha fazla ilerleyerek ormanın iç kesimlerine ulaşmışlardı. 50 metre daha yürüdükten sonra Huan, sağlam gözüken bir ağacın önünde durdu. Tam oğlu ile baltalarını ağaca geçirecek iken güçlü bir kükreme ağaçları sarsmaya başlamıştı.
'Raaaooorr'
Bu tanıdık kükremeyi duyan Huan, hemen Aiden'e bakıp bağırmaya başladı.
"Hemen kaç Aiden!! Bu bir Qilin."
Mr.Ksasuke
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]
Fantasy👑ÖLÜMSÜZ KRAL 👑 🌟Kitap 1: Santara'nın Çırakları🌟 Dünya büyük bir savaş içerisindeydi. Orklar, elfler, cüceler, goblinler, devler ve insanlar aynı tarafta mücadele ediyorlardı. İblislerin efendisi olan Kara Lord, Dünya'da bulunan 6 ırkı karşısın...