Bu bölüm ilk yorumlarından dolayı
iTzvebraria_ ve kemonyaejderi13 adlı okuyuculara ithaf edilmiştir.~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bu durum bir süre daha devam ettikten sonra Aiden, Ateş Mermisi ve Rüzgar Kesiği adlı tekniklerini de kullanmaya başladı. Hem kopyaları ile yer değiştirip hem de bildiği saldırı tekniklerini kullanarak güzel bir kombinasyon oluşturmuş ve kaplanı zor duruma düşürmüştü.
Bir süre sonra saldırılara dayanamayan kılıç dişli kaplan, bir daha kalkmamak üzere yere yığıldı ve Aiden zaman kaybetmeden kaplanın çekirdeğini ense kısmından çıkartıp boyutsal çantasına yerleştirdi.
Aiden hem saldırmak için yeni bir taktik bulduğu, hem de avın başlamasından daha 20 dakika geçmesine rağmen ruh alemi 1.seviye bir çekirdek elde ettiği için sevindi ve bir sonraki avını bulmak için harekete geçti.
Ormanda bir süre daha dolaştıktan sonra birkaç tane Beden alemi 9.seviye büyülü yaratıklar ile karşılaşmış ve hepsini zorlanmadan kısa sürede katletmişti.
Zaman hızlı bir şekilde akıp geşmişti, bu devasa ve inanılmaz ormanın üzerine neredeyse karanlık çökmüştü. Aiden, kamp kurmak için güzel bir nokta ararken, çalıların arasından onu izleyen 2 çift gözden habersizdi.
Aiden, etrafı sık ağaçlar ile kaplı, düz ve uygun bir alan bulduktan sonra elinde ki tavşanı andıran büyülü yaratığı pişirmek için, küçük bir ateş yakmıştı.
Aiden'i 15 metre ötede gözetleyen 2 kişinin arasından uzun saçlı ve güzel bir fiziğe sahip olan kız konuşmaya başladı.
"Jakob, ne zaman saldıracağız? Onun elinde ruh aleminin başlangıcında ve birkaç tane de beden aleminin zirvesinde kristaller olduğunu söyledin, o kristalleri ele geçirirsek kazanmak için bir şansımız olabilir."
Uzun boylu ve yaşıtlarına göre iri bir vücuda sahip olan Jakob, karşısındaki kızın sorduğu soruya sessiz bir şekilde cevap verdi.
"Sabırlı olmalısın Mia. Onun kaplan ile olan savaşını izledim. Bilmediğim 2 tane güçlü tekniği var. Bir tanesi hızını muazzam derecede arttırıyor, diğeri ise birden fazla kopya oluşturmasını sağlıyor. Benim düşüncelerime göre onu, bir süre daha izleyelim ve o uyuduktan sonra saldıralım."
Mia, Jakob'un yaptığı açıklamayı mantıklı bulmuş ve kafasıyla onayladıktan sonra, çalıların arasından bir süre daha Aiden'i gözetlemeye başlamıştı.
Aradan 1 saat daha geçtikten sonra Aiden, yemeğini yemiş ve ateşin yanına kıvrılıp uyumaya başlamıştı.
Jakob ve Mia, Aiden'in bu kadar dikkatsiz davranmasına şaşırmış ve biraz şüphelenmiş olsalarda, bu durumu fazla önemsemeyip kamp alanına doğru yaklaşmaya başladılar.
Aiden ile arlarında 5 metre kaldığında, ellerine birer hançer almış ve ileri atılmışlardı. Hançerler, Aiden'in bacaklarını delip geçtiği anda, vücudu yok olmuş ve hiçliğe karışmıştı.
Jokob ve Mia, yüzlerindeki şok olmuş ifade ile etraflarını kontrol ederken, ağaçların arasından, yüzünde şeytani bir gülümseme ile gölge vari bir figür fırlamıştı.
"Beni mi arıyordunuz?"
Bu gölge vari figür Aiden'den başkası değildi.
"Ne zaman fark ettin de yerine bir kopya koydun seni lanet yaratık!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]
Fantasy👑ÖLÜMSÜZ KRAL 👑 🌟Kitap 1: Santara'nın Çırakları🌟 Dünya büyük bir savaş içerisindeydi. Orklar, elfler, cüceler, goblinler, devler ve insanlar aynı tarafta mücadele ediyorlardı. İblislerin efendisi olan Kara Lord, Dünya'da bulunan 6 ırkı karşısın...