Bu bölüm Bayram300 adlı okuyucuya ithaf edilmiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Aeos, Arel'e bakarak başını salladı ve sert bakışlarını ikiliye çevirdi. Aiden ve Eric, birbirlerine bakarak sert bir şekilde yutkundu ve aynı anda konuşmaya başladı.
"Birazcık tuzsuz olmuş ama gerçekten muazzam..."
Aeos, sevimli bir gülümsemeyle başını salladıktan sonra sakin bir şekilde konuşmaya başladı. "Beğendiyseniz daha çok getirebilirim abi. Hatta size tatlı yapmamı ister misiniz?" Aeos'un konuşmasıyla birlikte Arel'in gözleri korkuyla büyüdü. Hemen konuşmaya başlayacağı sırada Aiden, yüzünde aptal bir gülümsemeyle birlikte ileri atıldı ve konuşmaya başladı. "Yemeklerin çok güzeldi küçük kardeşim. Hepimizin karnı, güzel yemeklerinle doydu. Şimdi bizim Eric abin ile önemli bir konu konuşmamız gerekiyor. Tatlıyı başka zaman yaparsın. Anlaştık mı Aeos?" Aiden'in konuşmasıyla birlikte Arel ve Eric, derin bir nefes aldılar. Daha fazla yemek istemiyorlardı. Aeos ise keyifli bir şekilde kafasını salladıktan sonra teker teker tabakları topladı ve mutfağa götürdü. Eric, derin bir nefes daha alırken küçük bir kahkaha attı ve keyifli bir tonda konuşmaya başladı.
"Biraz daha yeseydik kesinlikle zehirlenebilirdik." Eric'in konuşmasıyla birlikte Aiden ve Arel, soğuk bir nefes aldıktan sonra küçük bir kahkaha attılar. Arel, zaten Aeos'un sinirlenince ne kadar korkutucu birisi olduğunu biliyordu. Aiden ve Eric ise ilk kez küçük bir kız tarafından azar işitip baskı altına alınmışlardı. Bu ikili Mavi Ejder İmparatorluğu çapında, dahiler arasında bile ön plana çıkmış kişilerdi. Fakat, şu anda daha 5 yaşında bile olmayan küçük bir kız onları baskı altına almıştı. Bu komik bir şakadan farklı değildi.
Eric, samimi bir yüz ifadesiyle Arel'e döndü ve konuşmaya başladı. "Arel, seninle Kara Kıta oynamaya devam etmek isterdim fakat Aiden ile bir konu konuşmam gerekiyor. Bu oyun tahtasını sana bırakıyorum. Belki başka bir gün beni yenebilecek kadar iyi bir şekilde oynayabilirsin. Ayrıca karargaha dönmeliyim. Seninle tanıştığıma memnun oldum küçük dostum." Eric, Arel'in saçlarını bir abi edasıyla okşadıktan sonra sakince masadan kalktı.
Arel, samimi bir gülümsemeyle karşılık verdi ve hafifçe eğilip saygılı bir şekilde konuşmaya başladı. "Bende seninle tanıştığıma memnun oldum Eric abi. Bir gün kesinlikle senin stratejini alt edecek kadar iyi bir oyuncu olacağım." Arel, konuştuktan sonra Eric, büyük bir gülümsemeyle başını salladı ve Aiden'e bir bakış attıktan sonra yavaş adımlarla dışarı doğru yürümeye başladı.
Cübbesini üzerine geçirdikten sonra kapıyı yavaşça açtı. Hemen arkasında Aiden vardı. Tam dışarı çıkacağı sırda Aeos, ileri atıldı ve Eric'in bir metreden biraz daga uzun olan ayağına sarıldı. "Tekrar gelecek misin abi?" Aeos, hüzünlü bir tonda söylerken Eric, şefkatli bir yüz ifadesiyle Aeos'un başını okşadı ve dizlerinin üzerine çökerek Aeos'a sarıldı. "Tabiki sizi görmek için tekrar geleceğim Aeos. O zaman, bize daha güzel yemekler ve büyük bir tatlı yaparsın. Şimdi gitmem gerekiyor, görüşmek üzere Aeos." Eric, samimi ve sevimli bir ses tonuyla konuştuktan sonra Aeos'un annına bir öpücük kondurdu ve ayağa kalktı. Kapıyı yavaşça örterken hemen yanında Aiden vardı. Birkaç adım atıp küçük tepeden kasabayı seyretmeye başladı. Birkaç saniye sonra ciddi bir yüz ifadesiyle Aiden'e bakıp konuşmaya başladı.
"Aiden, Necromanger Tarikatına karşı ne yapmayı düşünüyorsun, bir planın var mı?" Eric, merak ve ilgi dolu bir ses tonuyla sordu. Aiden, istemsiz bir şekilde yükselen öfkesini bastırırken nefret dolu bir yüz ifadesiyle konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]
Fantasy👑ÖLÜMSÜZ KRAL 👑 🌟Kitap 1: Santara'nın Çırakları🌟 Dünya büyük bir savaş içerisindeydi. Orklar, elfler, cüceler, goblinler, devler ve insanlar aynı tarafta mücadele ediyorlardı. İblislerin efendisi olan Kara Lord, Dünya'da bulunan 6 ırkı karşısın...