4 kılıç kesiği aynı anda alevden kanatlara çarpıp yok olduktan sonra golem yumruğunu geçirdi ve 2 metrelik kanatları yok etti.
"Ejder Pençesi!"
Fakat Aiden, hiç zaman kaybetmeden bildiği en güçlü saldırı tekniğini kullandı ve 8 tırnaktan oluşan 2 pençe, akıl almaz bir hızla goleme çarpıp parçalara ayırdı. Aynı anda, Aiden'in bedeni göz kamaştırıcı bir şekilde parıldadı ve kulak tırmalayan kırılma sesleri duyuldu. Kadim ruh, sessiz bir şekilde kıkırdadı ve kendi kendi konuştu.
"Ruh alemi!"
Aradan birkaç saat geçtikten sonra Aiden, ustasının talimatları ile 9 katlı formasyonu kullanarak seviyesini mühürledi ve kadanosundan ayrıldı.
Gözlerini açtığında, burnuna aromatik kokular gelmeye başlamıştı. Bir çok bitkinin oluşturduğu bu koku, rahatlatıcı ve bir o kadar da şifalıydı. Masadaki sargı bezleri ve tıbbi ilaçlar, bu odanın revir olduğunu kanıtlar nitelikteydi.
Aiden, duyduğu tanıdık ses ile bir anda ayağa fırladı.
"Sonunda uyandın Aiden. 3 gündür bilinçsiz bir şekilde yatıyorsun. Akademi şifacısı, ciddi bir durum olmadığını söyledi ama her yolu denemesine rağmen seni uyandıramadı. Daha yeni uyandığını biliyorum ama sana anlatmam gereken önemli bir konu var."
Bu konuşan kişi Aiden'in oda arkadaşlarından Bei Kai idi.
Bei, derin bir nefes aldıktan sonra Aiden'in konuşmasına izin vermeden ciddi bir ses tonu ile konuşmasına devam etti."2 gün önce, Nehantis şehrinden bir elçi geldi. Juin ve Argus şehri arasında eski bir harabe keşfedilmiş. Mavi Ejder İmparatorluğu tarafından, Juin akademisine bu eski harabeleri incelemesi için bir görev verildi. Müdür yardımcısı Joe, bu harabeleri incelemek için 5 elder ve dış saha öğrencilerinden oluşan 50 kişilik bir keşif grubu oluşturdu. Bu grubun içinde sende yer alıyorsun. Keşif grubu yarın şafak vaktinde yola koyulacak, bu yüzden hazırlanman gerekiyor. Eğer eski harabelerde imparatorluğun ilgisini çekecek bir bilgi bulursanız, 15.000 akademi puanı ve 500 siyah altın kazanacaksınız."
Aiden'in gözleri, ödülü duyduğu anda fal taşı gibi açılmıştı. 1 haftalık avlanma sonucunda sadece 100 siyah altın kazanmıştı ama şimdi sadece eski bir harabeyi inceleyip, ilgi çekici bir bilgi bulduktan sonra 500 siyah altın ve 15.000 akademi puanı kazanacaktı.
Aiden, Bei'ye teşekkür ettikten sonra merkez alana doğru ilerlemeye başladı. Sahip olduğu altınların bir kısmını kullanarak orta seviye bir zırh almaya karar vermişti. Akademide en kaliteli mataryalleri satan küçük bir dükkan vardı. Bu küçük dükkan, bir çekirdek öğrenci tarafından kurulmuş ve hâla onun yönetimi altında satış yapmaya devam ediyordu. Aiden, dükkana girdiği anda 18 yaşlarında, siyah saçlı, genç ve güzel bir kız ile karşılaşmıştı.
Birkaç siyah altına orta seviye bir zırh ve bir tane enerji yenileyen iksir satın aldıktan sonra odasına döndü. Yarın şafak vaktinde yola çıkacakları için boyutsal çantasını hazırladı ve iksiri içtikten sonra meditasyon yapmaya başladı.
Kızıl güneş Juin akademisini aydınlatırken, akademi kapısının önünde kalabalık bir grup toplanmaya başlamıştı. Grubun en önünde duran 5 kişi arasından bir figür öne çıkıp konuşmaya başladı.
"Elimizdeki bilgilere göre eski harabeler, Sorot dağının eteklerinde yer alıyor. Yolculuk için Mavi Ejder İmparatorluğu, 30 tane Griffon gönderdi. Gece boyunca yolumuza devam edersek, yarın harabelere bir göz atabiliriz. Siz dış saha öğrencilerinin en elit grubusunuz. Bu yüzden elinizden geleni yapacağınızı düşünüyorum. Zaman kaybetmeden yola çıkalım."
5 elder ve 50 kişilik keşif grubu, akademinin dışına çıktıktan sonra 2 metre uzunluğunda kanatları bulunan 30 tane Griffon ile karşılaştılar. Keşif grubu ve elderler Griffon'lara bindikten sonra havalanıp yola koyuldular.
1 gün sonra...
Sorot dağları, soğuk ve kasvetli rüzgarların hakim olduğu 10.000 km yüksekliğe sahip devasa bir dağ idi. Bu dağın eteklerinde ise geniş bir nehir ve büyük bir vadi yer alıyordu.
30 Griffon, süzülerek Sorot dağının eteklerine ulaşmıştı. Yolculuk boyunca birkaç öğrencinin Griffon'lardan düşmesi ve elderlerin onları kurtarması dışında hiç bir sorun çıkmamıştı.
Keşif grubu toplandıktan sonra Sai adındaki elder öne çıkıp konuşmaya başladı.
"Keşif grubunu 5 gruba ayıracağız, her gruba bir elder önderlik edecek. Birkaç saat boyunca harabeleri inceledikten sonra tekrar burada toplanacağız."
Elder Sai konuştuktan sonra öğrenciler, 10'ar kişiden oluşan 5 grup oluşturdu. Aiden'in bulunduğu gruba liderlik eden elder Luna'ydı. Elder Luna, akademinin en genç ve güzel elderlerinden birisi idi. Ateş elementini kullanan bir savaşçı olsada, Simya bilimine karşı da büyük bir ilgisi vardı. İlgi çekici fiziği, mavi gözleri ve göze çarpan kalçaları ile her erkeğin hayallerini süsleyen bir kadındı. Ustalaştığı asıl silah kısa kılıçlar olsada mızrak, balta, topuz gibi birçok farklı silahta kullanabiliyordu.
Aiden'in bulunduğu grup, Batıya doğru ilerledikten sonra eski ve antik bir yapı ile karşılaşmışlardı. Bu yapı bir binayı andırsada daha çok bir tapınağa benziyordu. Elder Luna önderliğinde 11 kişilik grup, yavaş ve temkinli adımlarla yapının içerisine doğru ilerlemeye başladı. İçerisi, karanlık ve ıssız gibi görünsede Aiden, izlendiğinin farkındaydı. Biraz daha ilerledikten sonra grubun en arkasında ilerleyen bir öğrenci, tiz bir çığlık atarak yere kapaklandı. Elder Luna, Ateş elementi ile çevreyi aydınlattığı anda grup, turuncu bir renge sahip ve kuyruğunda yeşil renkli bir sıvı taşıyan yüzlerce Akrep ile karşılaştı.
Elder Luna, grubu bilgilendirmek için telaşlı ve bir o kadar da ciddi bir şekilde konuşmaya başladı.
"Bu Kambur Sırtlı Toprak Akrebi! Sizi sokmasına izin vermeyin, kuyruğundaki zehir felç edici bir özelliğe sahip. 12 saat içinde Panzehir kullanılmazsa kalıcı olarak felç kalırsınız. Bedeninize temas etmelerinede izin vermeyin! Yoksa doğa enerjinizi özümseyip dantianınız yok ederler. Elinizden geldiğince uzak mesafeli saldırılar kullanın!"
Tüm grup, elder Luna'nın akrep hakkında verdiği bilgileri duyunca korkmuş ve en güçlü saldırılarını kullanmaya başlamıştı. Aiden, ardı ardına Ateş Mermisi, Rüzgar Kesiği ve Ejder Pençesi tekniklerini kullanarak onlarca akrep öldürüyordu. Fakat akrepler azalmak yerine sayıları katlanarak artıyordu.
Birkaç saniye sonra onlarca akrep, Aiden'in bedenini sarmalamış ve enerjisini özümsemeye başlamıştı. Fakat Aiden'in dantianındaki enerji akreplerin vücuduna aktarıldığı anda, akrepler çürüyerek ölüyordu. Bu sahne karşısında kadim ruh büyük bir kahkaha attı ve keyifli bir şekilde konuşmaya başladı.
"Akrepler dantianındaki siyah renkli enerjiyi özümsüyorlar fakat bedenleri bu tuhaf enerjiyi kaldıracak nitelikte değil, bu yüzden ölüyorlar. Bu enerjinin ne olduğunu bilmiyorum ama inanılmaz bir şey!"
Aiden, akreplerin neden öldüğünü duyunca, şaşırmış ve keyiflenmişti. Bedenini sarmalayan bütün akrepler çürüyerek öldükten sonra Aiden, çevresine bir göz gezdirdiğinde keşif grubunu ve elder Luna'yı görememişti. Arkasına baktığında yer altına doğtu inen bir merdiven gördü. Keşif grubunu bulmak için buradan uzaklaşmak istesede sanki onu oraya çeken bir şey varmış gibi hissediyordu. Aiden, yavaş ve temkinli adımlarla merdivene doğru ilerlemeye başladı...
Mr.Ksasuke
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]
Fantasy👑ÖLÜMSÜZ KRAL 👑 🌟Kitap 1: Santara'nın Çırakları🌟 Dünya büyük bir savaş içerisindeydi. Orklar, elfler, cüceler, goblinler, devler ve insanlar aynı tarafta mücadele ediyorlardı. İblislerin efendisi olan Kara Lord, Dünya'da bulunan 6 ırkı karşısın...