Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]

Kitap 1 - 64.Bölüm: Ra Muai

Bu bölüm Nefsi_Terk adlı okuyucuya ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Huan, gökyüzünde yıldızların arasında dans edermişçesine hareket eden Ay'a bir bakış attıktan sonra konuşmaya başladı.

"Her insan bir Ay'a benzer dostum. Herkesin sakladığı bir karanlık yüzü vardır. İşte ben karanlık yüzümü bulmaya gidiyorum..."

1 ay bir çırpıda geçmişti. Mavi Ejder İmparatorluğu, yıkımı onarmak için hazırlık yapmaya başlamıştı. Kasabaları, köyleri hatta şehirleri tekrardan inşa edeceklerdi. Bu büyük bir servet harcamak anlamına geliyordu. Bu kentleşme sürecinde, 18 yaşından küçük ve ihtiyarlar hariç tüm erkeklerin çalışılması isteniyordu. Aslında çalışan işçiler bundan şikayetçide değillerdi. Hem kendi evlerini İmparatorluğun yardımlarıyla tekrardan inşa edeceklerdi hem de belli bir miktar ücret kazanacaklardı. Bu çok kârlı bir işti. Bu yüzden kimse çalıştığı için şikayetçi değildi.

Bu yıkım, Mavi Ejder İmparatorluğu için büyük bir sorun olsada aslında bir yandan da tekrardan düzgün bir şekilde kentleşmeyi sağlayacaktı. Aiden, 1 ay içerisinde Kara Kuzgun birliğindeki birçok sorumluluğunu yerine getirmiş ve Kaptan Kara Turna'nın izniyle beraber, Juin şehrine doğru yola koyulmuştu. Yanında 100 kişilik bir elit birlikte almıştı. Bu 100 kişilik asker grubu, küçük bir ordu gibiydi. Neredeyse hepsi 25 yaşından küçüktü fakat Bilge aleminin doruk noktalarındaydılar. Aiden, bu grupla birlikte 5.000 kişilik bir ordu kurmayı düşünüyordu. Bu ordu savaşmak için değil Rumiza kasabasını savunmak içindi. Rumiza kasabasının hemen batısındaki Zarnal ormanında birçok büyülü yaratık vardı. Aiden, bu ormanı hem bir kereste fabrikası kurmak için hemde Alba ve Nigra'nın güçlenmesi için kullanacaktı. Ayrıca Zarnal ormanının derinliklerinide keşfetmek istiyordu. Ne de olsa 150 bin kilometrelik bir çapa sahip olan bu orman, sadece ağaçlardan oluşmuş olamazdı.

Alba ve Nigra sıradan büyülü yaratıklar değillerdi. Onlar, Tanrı yaratıklarıydı! İmparator alemine ulaştıkları zaman Tanrı kanını uyandıracak ve gerçek potansiyellerine kavuşacaklardı. Bu durum gerçekleştiği zaman, bu yaratıkların Yarı Tanrı alemine ulaşmalarına kesin gözle bakılıyordu. Yüksek ihtimallede Tanrı alemine ulaşacaklardı. Fakat sayılı kişiler hariç, bu alemlerin aslında sadece bir başlangıç olduğunu bilen kimse yoktu.

Mavi Ejder İmparatorluğu kayıtlarında, en fazla 100 bin yıl önceki tarih biliniyordu. Bu durum, diğer imparatorluklarda da aynıydı. Sadece İmparator Ares gibi yüksek statüye kişiler Kara Lordtan haberdardı. Fakat onlarda, sadece efsaneleri ve söylentileri duymuşlardı. Son 100 bin yıllık tarih boyunca milyonlarca kişi Tanrı aleminin ötesine geçmişti. Binlerce kişi hiç bilinmeyen boyutlara seyehat etmek için dünyayı terk etmişti. Hatta bu kişiler arasında, Ruh Avcısı olan bir yetişimci bile vardı.

Onun adı Ra Muia idi. O, söylentilere göre Kara Lord ile çarpışmak için farklı boyutlardan birçok yetişimciyi, savaş için hazırlıyordu. Fakat kimse bu söylentilere inanmıyordu. Ra Muia, eğer hayatta ise neredeyse 200 bin yaşındaydı. Kimse onun hakkında fazla bir bilgiye sahip değildi. Fakat bilinenler arasında en korkunç söylenti, onun bir iblis ve insan melezi olmasıydı. Bu durumun daha önce eşi benzeri rastlanmamıştı. O, ayrıca bir Ruh avcısıydı! Sadece 1 milyon yılda 1 defa ortaya çıkan bir yan sınıfa sahipti. O bir savaşçıydı! Tarihe ismini altın harflerle yazdırmış bir savaşçı...

Aiden, beyaz atının üzerinde son süretle Juin şehrine doğru ilerliyordu. Havada kasvetli ve dondurucu bir rüzgar vardı. Aiden'in siyah saçları rüzgarda dalgalanıyor ve sol gözü ortaya çıkıyordu. Gözündeki kızıllık artmıştı. Beyaz noktaların yerleri değişmişti. 3 siyah halka üzerinde 8 nokta var iken, göz bebeğinin içerisinde diğerlerinden daha büyük bir beyaz nokta vardı. Ayrıca 8 noktadan 2 tanesi farklı renklerde parlıyordu. Bir tanesi cehennem alevleri gibi kızıl iken, bir tanesi sanki Boreas rüzgarları kadar keskin, hafif saydam bir noktaydı. Geri kalan tüm noktalar ise bembeyazdı.