Kitap 1 - 84.Bölüm: "Hakikate Ulaşmalıyım!"

3.5K 327 35
                                    

Obias, Elisa, Kitsu, Teaber, Hiruza ve son olarak Zai-Fu! Tanrıları bile titretecek güçlere sahip 6 efsanevi figür... Yüce Usta Santara'nın tek ve son çırakları! Onlar unutulmuş olanın yükselmesi için birer basamak!

"Yüce Usta Sanatara'nın intikamını alacağımıza ruhlarımız üzerine yemin ediyoruz!" 6 figür aynı anda irade dolu bir ses tonuyla haykırdı.

*****

Bu sırada Bei ve Haku, auranın etkisinden kurtulmuş ve yavaşça ayağa kalkmışlardı. Gözleri korku ve saygıyla doluydu. Hissettikleri güç inanılmazdı. Böyle dehşet verici bir auraya sahip kişi gerçekten korkulacak derecede güçlü olmalıydı. Mutlak saygıyı kesinlikle hak edecek birisiydi. Bu aurayı hisseden her canlı, ne kadar aciz ve güçsüz olduğunu anlamış ve kalplerini muazzam bir güçlenme isteği sarmıştı.

Bei ve Haku, bir kez daha ne kadar da güçsüz olduklarını kavramışlardı. Dünyanın görünmeyen yüzünden haberleri bile yoktu. Boyutlara hükmeden dehşet verici varlıkları ve ne kadar güçlü olduklarını bilmiyorlardı. Fakat, her ne kadar çok güçsüz olsalarda kendi potansiyellerinin farkında bile değillerdi. Şu anda bir kömürden farkları yoktu. Ama, yetişim dünyası şans ve hazinelerle doluydu. Şanslı bir tesadüften veya hazineden sonra belki de hızla yükselecek ve bir elmas gibi parlayacaklardı.

Bei, şaşkınlığını ve korkusunu bir kenera bırakıp bakışlarını Aiden'e döndürdü. Her ne kadar auranın etkisi kaybolmuş olsada Aiden, hala diz çökmüş bir şekilde duruyordu. Sanki gözleri açık olmasına rağmen derin bir uykuya dalmış gibiydi. Bei, birkaç defa Aiden'e seslenmiş olsada en ufak bir tepki bile yoktu.

"Yoksa aydınlanma mı yaşıyor?" Haku, şaşkınlıkla haykırdı. Aydınlanma, bir yetişimci için dönüm noktası olabilecek kadar önemli bir atılımdı. Fakat, aydınlanma yaşamak o kadar da basit bir kavram değildi. Çok derin ve karmaşık bir durumdu. Bir yetişimci, Taonun gerçek manasını kavrayıp cennetin hükmünden kurtulursa ancak aydınlanma yaşayabiliridi. Fakat, tarih boyunca bunu bir elin parmaklarını bile geçmeyecek kadar az kişi başarmıştı.

Bei, Aiden'i dikkatli bir şekilde süzdü ve başını olumsuz anlamda salladı. "Aydınlanma yaşadığını sanmıyorum. Sanki trans durumuna girmiş gibi." Bei, heyecanla söyledi. Trans durumu bir yetişimcinin psikolojik ayrışma durumuydu. Dünyevi şeyler ile bağını kesip benliğini ve Taonun derinliğini düşünme durumu olarak tanımlanabilirdi. Kavrama kabiliyeti yüksek bir yetişimci, sadece bir savaşı izleyerek bile trans durumuna girebilirdi. Trans durumu, aydınlanmanın bir alt basamağıydı. Zor ve uzun bir süreçti. Bazen günler bazense aylar sürebilirdi. Trans durumuna girmiş bir yetişimci rahatsız edilmemeliydi. Sadece odaklanması ve Tao ile bütünleşmeye çalışmalıydı. Bu yüzden Bei, sakin bir yüz ifadesiyle bir kayanın üzerine oturdu ve boyutsal yüzüğünden, Aiden'in ruh gücü ile dolup taşan yeşim kristali çıkartıp ilgi dolu gözlerle incelemeye başladı.

"Gerçekten nasıl bu kadar güçlendiğini çok merak ediyorum Aiden..." Bei, merak ve heyecanla söylerken Haku, lotus pozisyonuna geçmiş ve doğa enerjisini tazelemeye başlamıştı.

Bu sırada Aiden, zihninin çekildiğini hissetti ve bir anda milyonlarca kilometrelik boş bir arazide belirdi. Gözlerini yavaşça açarken derin derin nefes alıyordu. Alnında toplanan boncuk boncuk ter damlaları usulca süzülüyor ve toprağı ıslatıyordu. Kilometrelerce uzanan bu çorak topraklara mutlak bir sessizlik hakimdi. Aiden, derin derin nefes almaya çalışırken bir anda duyulan aura patlamalarıyla birlikte bakışlarını gökyüzüne çevirdi.

"Nerdeyim ben, bu hissettiğim güç... Neler oluyor burda?" Aiden, korku ve heyecanla haykırdı. Aynı anda yeryüzü sarsılmaya başladı. Gökyüzünde toplanan kara bulutlar ile birlikte muazzam yıldırımlar uçuşmaya başladı. Bulutlardan düşen her bir yağmur damlası yeryüzünü usulca ıslatıyor. Yıldırımlar yeryüzünü durmaksızın dövmeye devam ederken toprak büyük bir patlamayla birlikte yarıldı ve inanılmaz sıcaklıktaki lavlar yükselmeye başladı. Aiden, her ne kadar hiçbir şey hissetmiyor olsada sadece bakarak bir cehennemin ortasına düştüğünü anlıyabiliyordu.

Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin