Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]

Kitap 1 - 35.Bölüm: Soğuk Yıldız Müzayede Evi [1]

Bu bölüm Kingofgolem adlı kullanıcıya ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Aiden, ağır bir yük altındaydı. Eğer yeterince güçlenmez ise bir çok insan ölecekti. Daha birkaç yıl öncesine kadar yetim bir köylü çocuğuydu. Fakat şimdi dünyayı karanlıktan kurtarmak için güçleniyor ve ölümsüzlük yolunda ilerliyordu.

Aiden, bu sorunları bir kenara bırakarak bir müzayede evi aramaya başladı.

Müzayede evleri, birçok büyülü nesnenin veya değerli hazinenin açık arttırmaya çıkarıldığı oluşumlardı. Açık arttırmada en yüksek fiyatı veren kişi satın almak istediği şeyin ücretini ödedikten sonra alabilirdi. Müzayede evleri, her satışta ücretin bir kısmını kendilerine alıyordu. Bu sayede inanılmaz kâr elde ediyorlardı. Bu açık arttırmalara genellikle aristokrat aileler katıldığı için dudak uçuklatan fiyatlar konuşuluyordu. Müzayede evlerinde yeni keşfedilmiş büyüler, esrarengiz teknikler, olağan üstü hazineler ve bunun gibi birçok şey satın almak mümkündü.

Aiden, siyah bir maske satın aldıktan sonra şehir merkezinin kuzeyine doğru ilerlemeye başladı. Kısa bir süre sonra aradığı müzayede evini bulmuştu. Devasa bir kolezyuma benzeyen binanın en tepesinde altın harflerle, 'Soğuk Yıldız Müzayede Evi' yazıyordu. Sadece birkaç kelime olsada büyük bir gücü temsil ediyordu. Soğuk Yıldız müzayede evi, Soğuk Yıldız şirketler grubunun önemli bir sektörüydü.

Soğuk Yıldız şirketler grubu Mavi Ejder imparatorluğundaki en büyük şirketler arasında yer alıyordu.
Bu şirket maden, simya, paralı asker ve müzayede evleri gibi birçok sektörde boy göstermiş büyük bir oluşumdu. Soğuk Yıldız simya birliği bu şirketin en büyük gücüydü. Birçok güçlü ve ünlü simya ustasına sahip bu simya birliği, her yıl Yognu Rami sıradağlarında yetişen şifalı bitkilerin %60'ını topluyor ve bu bitkileri haplara dönüştürüp Kara Kuzgun birliği, Altın Ejder Şovalyeleri, imparatorluk ordusu gibi birçok askeri oluşuma satıyordu. Bu sayede akıl almaz bir gelir elde ediyorlardı. Bu gelirin sadece küçük bir kısmını harcayarak Yognu Rami sıradağlarındaki önemli maden yataklarını satın alıyor ve Soğuk Yıldız demirci loncasına destek veriyorlardı.

Soğuk Yıldız demirci loncası ise, birçok usta cüceye ve binlerce işçiye sahipti. Yognu Rami sıradağlarındaki birçok önemli maden yatakları, bu loncanın kontrolü altındaydı. Maden yataklarından elde ettikleri adamantium, mitril, platinyum gibi silah yapımında en kullanışlı madenleri işleyip Soğuk Yıldız paralı asker loncasındaki üyelerini güçlendiriyorlardı. Yakut, safir, kırmızı zümrüt gibi değerli mücevherleri ise binlerce kırmızı altın gibi astronomik fiyatlara satıyorlardı. Bu sayede servetlerine servet katıyorlardı.

Soğuk Yıldız müzayede evi ise Mavi Ejder imparatorluğunda en çok tercih edilen müzayede eviydi. Bunun 2 sebebi vardı. Birinci ve en önemli neden, normalden daha az komisyon almalarıydı. Diğer müzayede evleri %30, %35 gibi bir komisyon alırken Soğuk Yıldız müzayede evi, sadece %25 komisyon alıyordu.

İkinci nedeni ise, açık arttırmaya çıkartacakları mal ile ilgili hiçbir şey sormuyorlardı. Onlar sadece malı satar ve komisyonlarını alırlardı, geri kalanı onların sorunu değildi.

Aiden, uzun saçlarını arkada toplayıp bağladı ve siyah maskesini yüzüne geçirdi. Üzerindeki mavi cübbe, siyah elbiseler ve asil aurası ile tam bir genç efendi gibi görünüyordu. Bakışları keskin ve kararlıydı. Kızıl gözleri insanın tüylerini ürpertiyordu. Sakin adımlarla binanın kapısına doğru ilerledi. İçeri girdiği anda üzerinde buz rengi bir cübbe bulunan, kirli sakallı, sinsi bakışlara sahip 30 yaşlarında bir adam ile karşılaştı. Adam, Aiden'in önüne gelip hafifçe eğildikten sonra konuşmaya başladı.

"Soğuk Yıldız müzayede evine hoşgeldiniz efendim. Ben görevli, Agut Po. Size nasıl yardımcı olabilirim."

Aiden, Agut'un sinsi bakışlarından rahatsız olmuştu. Sanki her konuştuğunda Aiden'i bir yılan gibi sarıyordu. Tam bir dolandırıcı gibiydi. Fakat Aiden, Soğuk Yıldız müzayede evinin daha önce nasıl bir oluşum olduğunu duymuştu. Böyle büyük oluşumun bir insanı dolandırması imkansız gibiydi. Bu Aiden yüzden hemen söze girdi.

"Büyülü bir nesne satmak istiyorum, bir kolye."

Agut sakince gülümsedi ve, "Lütfen beni takip edin efendim." diyip yürümeye başladı. Bir süre koridorda yürüdükten sonra büyük bir odaya girip kapıyı kapattı. Odada Aiden gibi mallarını açık arttırmaya çıkartmak isteyen müşteriler vardı. Agut, boş bir masaya geçerek önüne bir parşömen çıkarttı.

"Lütfen satmak istediğiniz kolyeyi gösterebilirmisiniz. Bilgileri kaydetmem gerekiyor."

Agut konuştuktan sonra Aiden, Boyutsal çantasından Necromanger kolyesini çıkarttı ve Agut'un önüne koydu.

"Bu kolye, eski bir Necromangere ait. Kara büyücülerin enerjilerini %10 daha fazla depolamalarını ve yoğunlaştırmalarını sağlayan özel bir materyal."

Aiden, konuştuktan sonra Agut'un gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Titreyen elleri ile kolyeyi eline aldı ve incelemeye başladı. Kolyeden yayılan uğursuz aura ve semboller bunun bir Necromangere ait olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Agut, inanmaya gözlerle Aiden'e baktı ve bir süre sonra şaşkın bir şekilde sordu.

"B... Bu kolyeyi satmak istediğinize emin misiniz?"

Aiden, Agut'a ters bir bakış attı ve sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Soğuk Yıldız müzayede evi ne zamandan beri satacağı mallar hakkında soru sormaya başladı? Yoksa artık prosedürlerinize aykırı hareket etmeye mi başladınız?"

Aiden, Soğuk Yıldız müzayede evinin prosedürlerini daha önce duymuştu. Sattıkları mal hakkında en ufak bir soru sormazlardı. Sadece malı satıp kendi paylarını alırlardı.

"Öz... Özür dilerim efendim. Hemen kolye hakkındaki bilgileri kaydediyorum. Müzayede birkaç saat sonra başlayacak."

Agut, titreyen sesiyle konuştu ve hemen bilgileri parşömene aktarmaya başladı. Bilgileri kaydettikten sonra parşömenin altına Soğuk Yıldız şirketler grubunu temsil eden bir mühür bastı ve konuşmaya başladı.

"Lütfen parmağınızı kanatın ve parşömene basın."

Aiden, parşömeni dikkatlice okuduktan sonra parmağını ısırarak kanttı ve parşömene bastı. Agut parşömeni topladı ve, "İsterseniz bekleme salonuna geçebilirsiniz. Birakaç saat içinde müzayedemiz başlayacak." dedikten sonra eliyle bir odayı işaret etti. Aiden sakin adımlarla bekleme salonuna ilerlerken Agut, parşömeni ve kolyeyi bir görevliye teslim etti.

Aiden bekleme salonuna girdi ve etrafını süzmeye başladı. Tahmin ettiği gibi birçok aristokrat bulunuyordu. Sakin adımlarla bir koşeye geçip sırtını duvara dayadı ve gözlerini kapatıp ayağı ile ritim tutarken düşünmeye başladı. Aristokrat aileleri ve onların aptallığını düşünüyordu. Başlangıçta her birisinin güçlü ve kudretli birer kurucusu vardı. Fakat onlar bu kurucular tarafından bırakılan mirası güçlenmek için kullanmak yerine kendi arzularını tatmin etmek için kullanıyorlardı. Zaman geçtikçe güçlenmek yerine zayıflıyorlardı. Tüm mirası tüketip yok olmanın eşiğine gelince kurucularının itibarına sığınarak ayakta kalmaya çalışıyorlardı. İşte bu onların ne kadar da aptal olduğunu gösterir nitelikteydi.

Her insan hayata eşit başlardı fakat bazıları güçlü bir klanda doğarken bazıları küçük bir köyde doğuyordu. Güçlü klanda doğan kişi elindeki kaynaklar ve itibar sayesinde güçleniyordu. Köyde doğan kişi ise hayatta hiç bir iz bırakamadan ölüp gidiyordu.

Bu dünyanın adaletsizliğiydi. Güçlü klanda doğan çocuk ile köylü çocuk aynı kaynaklara ve aynı imkanlara sahip olsa sonucu sadece bir şey belirlerdi.

"Azim ve hırs..."

Aiden gülümseyerek söyledi. Eğer bu iki çocuk aynı imkanlara ve kaynaklara sahip olsaydı en çok çalışan ve en hırslı olan kişi güçlenip diğerini ezerdi. İnsanlar dahi veya çöp olarak sınıflandırmak insan tabiatının en büyük arzusuydu.

Aiden, yumruklarını sıktı ve geleceğe dair planlar kurmaya başladı...

Mr.Ksasuke