Kitap 1 - 100.Bölüm: Sonun Başlangıcı [1.Kitap Final - Sezon Finali]

4.1K 359 112
                                    

Gözlerindeki korku ve şaşkın ifade hala yerini koruyordu. Aiden, kan içerisinde kalmış kılıcını geri çekerken çirkin suratlı adama bir bakış attı ve konuşmaya başladı.

"Üzgünüm dostum, bu tür insanlar ne olursa olsun 2'nci bir şansı hak etmiyorlar!"

Aiden, fırsatı yakaladığı anda kılıcını kaldırdı ve muazzam bir hızla ileri atılıp insan görünümlü makinelerin çevresindeki askerleri yere sermeye başladı. Onları öldürmek istemesede kendini bunu yapmaya zorunda hissediyordu. Kılıcını her savurduğunda bir askerin gözlerindeki yaşam ışığı solup gidiyordu...

Bu sırada Rebius boyutunu inanılmaz bir şekilde büyütmüş ve Aiden'in yaptığı gibi askerlere saldırmaya başlamıştı. Fakat o, Aiden'in aksine askerleri öldürmek yerine onları zehirleyerek felç ediyordu. Çatal dilinin ucundaki sarı sıvı çok uzun sayılmasada yeterli bir süre felç etme yeteneğine sahipti.

Bir ocakta su kaynatmaya yetecek kadar zaman geçtikten sonra neredeyse ilk saldıran grup kadar asker saf dışı edilmişti. Aiden, kafasını kaldırıp iç çekerken gökyüzüne bakmaya başladı. "Söylediklerinde sonuna kadar haklısın dostum. Fakat, eğer gerekeni yapmazsam elimdeki şans uçup gider ve bir daha bu şansı bulamayabilirim. Bu benim yapmam gereken sorumluluğum!" dedi Aiden bakışlarını Rebius'a yöneltirken. Rebius devasa başını olumsuz anlamda salladıktan sonra boyutunu küçülttü ve sürünerek tekrardan Aiden'in omzuna çıktı.

"Şans çok tuhaf kavramdır dostum. Kimi yetişimci şans sayesinde güçlenip en zirveye ulaşır. Kimisi ise şans yüzünden en tepeden yüzeyi boylar. Şans oldukça tuhaftır. Belki şanslı olduğun için böyle muazzam bir güce sahipsin. Fakat, Tyhu bana şansın aslında kadere oldukça benzediğini söylemişti. Kaderin zincirlerinden asla kurtulamazsın. Fakat o zincirlere yön verebilir ve kaderini değiştirebilirsin. İşte aynen kader gibi şansta değişkendir. Böyle inanılmaz bir güce sahip olduğun için kendini şanslı sayabilirsin. Fakat, üzerinde tüm dünyayı ilgilendiren bir sorumluluk var, belki de bu işin sonunda ölüm bile olabilir. Bu yüzden kendini şansız da sayabilirsin dostum. Sana vereceğim tavsiye, şansın gelip seni bulmasını bekleme! Yapman gereken şey kendi şansını yaratmak!" dedi Rebius geçmiş anılarına dalıp giderken.

Aiden, Rebius'u aslında vahşi ve acımasız bir büyülü yaratık olarak biliyordu. Fakat, bu yolculuğa çıktıklarından beri onun ne kadar da güçlü ve bilge birisi olduğunu anlamaya başlamıştı.

"Benimle tanışmanda belki de kaderin sarsılmaz oyunudur. Ne olursa olsun bana destek olduğun için sağol dostum. Kesinlikle Usta Tyhu ile tanışmak isterdim." dedi Aiden, bakışlarını makinelere çevirirken. Birkaç adım atıp dikkatli bir şekilde makineleri incelerken onların hareket etmediğini fark etmişti. Onlar bir iradeye sahip olmadığı için bir yöneticiye ihtiyaç duyuyorlardı.

"Vadinin çevresinde daha onlarca asker var. Eğer onlar gelmeden bu makineleri kontrol altına alabilirsek belki de Nehantis şehri için bir savunma elde edebiliriz!" dedi Aiden gözleri heyecanla parlarken. Rebius, düşünceli gözlerle makineleri dikkatlice süzdü ve çatal dilini çıkartıp sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Tyhu bana da birkaç numara öğretmişti. Onları biraz kurcalarsam belki de onları kontrol altına alabiliriz."

Rebius, sürünerek makinelerin üzerine çıktı. Bir süre girmek için delik aradıktan sonra boyutunu birkaç santim daha küçülttü ve gövde kısmından içeri girdi. Aiden merakla beklerken beklenti doluydu. Birkaç dakika sonra hala bir şey yoktu. "Hallettin mi Rebius?" diye sordu Aiden, beklemekten bıktığı her halinden belliydi.

Aiden'in sorusuyla birlikte bir anda tüm makineler kolunu kaldırdı. Aiden, bir kez saha saldıracaklarını düşünüyordu. Bu yüzden savunma pozisyonunu alırken makinenin gövdesinden Rebius çıktı ve sürünerek Aiden'in omzuna geçti. "Biraz uzun oldu fakat, artık tüm bu makineler kontrol altında. Görünmesede her biri doğa enerjisiyle birbirine bağlı. Birini kontrol altına aldıktan sonra o bağları kullanarak diğerlerinide kontrol altına almak oldukça kolay oldu." dedi Rebius keyifli bir ses tonuyla.

Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin