Aiden, yüzündeki şeytani gülümsemesi ile antrenman sahasına çıktı ve karşısındaki beden alemi 9.seviye olan kıza bakmaya başladı.
Öğretmen başlama işaretini verdiği anda Aiden, elinde küçük bir kıvılcım oluşturdu ve tam fırlatacağı anda bir ses duydu.
"Pes ediyorum!"
Etraftaki öğrenciler, daha savaşmaya başlamadan kızın neden pes ettiğini anlamasalarda, sınıftaki herkes Aiden'in [Ateş Mermisi] tekniğinde ne kadar ustalaştığını biliyordu. Bu yüzden, nasıl olurda bu kız, ağır bir şekilde yaralanacağını bildiği halde savaşabilirdi.
Aiden, sakin bir şekilde yerine dönerken mücadeleler son hız da devam ediyordu. Kıyasıya geçen birkaç mücadeleden sonra sıra tekrar Aiden'e gelmişti. Bu sefer antrenman sahasına çıktığında, karşısında 1.80 boylarında, iri vücutlu, kırmızı saçlı genç biri çıkmıştı. Bu genci tanıyan bazı kişiler, kendi aralarında konuşmaya başlamıştı.
"Bu çocuk, alev mızrağı klanının genç efendilerinden ve dehalarından birisi."
"Daha 2 gün önce Juin akademisine katılmasına rağmen, Anka Büyücüleri grubuna katıldığını duydum."
"Bende öyle duydum. Bence bu sefer diğer çocuğun hiç şansı yok."
Kalabalık, kimin kazancağını tartışmaya devam ederken kızıl saçlı çocuk, gururlu ve özgüvenli bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Ben alev mızrağı klanının 3.genç efendisiyim. Adım Hou Yan, sen kimsin?"
"Aiden Claus."
Aiden, net ve kısa bir cevap verdikten sonra Hou Yan, kibir ve aşşağılama dolu gözlerle Aiden'e bakmaya başlamıştı. Hou Yan, Aiden'in klanından bahsetmediğini duyunca, onun küçük bir kasabadan gelen bir piç olduğunu düşünmüştü.
Bu yüzden, ona gökyüzü ve yeryüzünün arasındaki farkın ne kadar büyük olduğunu göstermeye karar vermişti.
Tanışma faslı bittiği anda, öğretmen başlama işaretini verdi. Aiden, çevredeki fısıldaşmaların bazılarını duymuştu, bu yüzden fevri davranmamaya ve rakibinin hareketlerini gözlemlemeye karar vermişti.
Bu sırada Hou Yan, sağ ayağını alev ile sarmalamış ve ileri doğru savurmuştu. Sağ ayağından havayı yarıp ileri doğru bir mızrak gibi hareket eden ateş kütlesi, göz açıp kapatana kadar Aiden'in birkaç metre önüne gelmişti.
Bazı öğrenciler Aiden'in işinin bittiğini düşünmüş ve bu sahneyi izlememek için kafalarını başka yöne çevirmişti. Bazı öğrenciler ise Aiden'in, bu saldırıdan nasıl kurtulacağını görmek için tüm dikkatlerini o yöne vermişti.
Mızrak, Aiden'in bedenini delip geçtiği anda bedeni, toza donüşüp hiçliğe karışmıştı. Birkaç saniye sonra ise Aiden, yüzünde büyük bir gülümseme ile farklı bir noktada tekrar ortaya çıkmıştı.
Bu sahne karşısında Hou Yan, kaşlarını çatmış ve tekrar ayağını alevlerle sarmaladıktan sonra ileri doğru savurmuştu. Fakat yine aynı şekilde mızrak Aiden'in bedenini delip toza dönüştürdükten sonra hiçliğe karışmasını sağlarken, tekrar farklı bir noktada Aiden ortaya çıkmıştı.
Hou Yan, tekrar ve tekrar aynı saldırıyı kullanırken Aiden'in bedeni her seferinde yok olup farklı bir noktada orataya çıkıyordu. Bir çaydanlıkta çay demlemeye yetecek kadar zaman geçtikten sonra toplam 5 tane kopya, Hou Yan'ın bir kaç metre önünde duruyordu. Son bir saldırıdan sonra Hou Yan, saldırmayı bıraktı ve öfkeli bir şekilde bağırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 1: Santara'nın Çırakları [✔]
Fantasy👑ÖLÜMSÜZ KRAL 👑 🌟Kitap 1: Santara'nın Çırakları🌟 Dünya büyük bir savaş içerisindeydi. Orklar, elfler, cüceler, goblinler, devler ve insanlar aynı tarafta mücadele ediyorlardı. İblislerin efendisi olan Kara Lord, Dünya'da bulunan 6 ırkı karşısın...