✡4✡

9.7K 330 42
                                    

5SOS-Rejects
Medyada şarkıyı dinleyin

"Ne saçmalıyosun Farah sen? Ne gerçeği?"dedi Aybars sinirle.
"Herkesin benden sakladığı bişey var Aybars. Seninde sen de benden bişey saklıyosun. Ben aptal değilim. Herşeyin farkındayım ben."diye bağırdım.

Kollarını bana doladı.
"Sakin ol güzelim. Herşeyi zamanı geldiğinde öğreneceksin. Sabret."dedi.
"Annemin sakladığı şeyi sen biliyor musun?"diye sordum.
"Hayır bilmiyorum. Ama zamanı gelince annen sana söyler."dedi.
"Tamam."dedim.
"Hadi mahalleyi gezelim."dedi.

Yürümeye başladık. Yollar çok ıssızdı. Ara sokaktan bir ses duyduğumda içimi bir korku sardı.
"Aybars sesi duydun mu?"dedim.
"Evet neydi o?"dedi.
"Bakalım mı?"diye sordum.
"Saçmalama. Başımıza dert almayalım."dedi.
"Ben bakıcam."deyip ara sokağın yanındaki duvardan bakmaya başladım.

Üç çocuk vardı ve bir çocuğu dövüyordu. Benden bir-iki yaş falan büyüklerdi. Çocukların arkaları dönük olduğu için yüzlerini göremiyordum. Ama dövdükleri çocuğu görebiliyordum. Yüzü kan içindeydi.
"Bence müdahele etmeliyiz öldürecekler çocuğu."Dedim.
"Bence iyice sen kafayı bozdun. O çocuğa onu yapan bize ne yapmaz."dedi.

Haklıydı. Dövülen çocuk baya kaslı bişeydi.

Ben artık dayanamayıp ortaya atıldım.
"Durun."diye bağırdım.

Dördününde gözleri bana döndü. Döven çocuklardan biri Sarp'tı. Ortadakinin gözleri çok sert bakıyordu simsiyah gözleri vardı. Onun yanındaki daha yumuşak yapılı gibi gözüküyordu ama şuan o da baya sinirliydi. Üçüde kan içindeydi ama kendi kanları değil yerde yatan çocuğun kanıydı.

Sarp beni gördüğüne şaşırmıştı. Gözleri arkama kaydığında arkamda Aybars'ın olduğunu anladım.

Sarp şaşkınlığını üzerinden atıp bir adım öne geldi:
"Oo yılın çifti de gelmiş."dedi.
"Çocuğu öldürmek üzeresiniz."diyerek yerde yatan çocuğa bakarak bağırdım.

Ortadaki öne çıktı. Gözlerini gözlerime dikmiş çok tehlikeli bakıyordu.
"Bundan sanane."dedi ortadaki.
"Çocuğu öldürecektiniz. Bilmem farkında mısınız?"dedim sinirle.
"Bundan sanane"diye bağırdı yine ortadaki.

Aybars geldi ve kolumdan tuttu. Beni arkasına çekti.
" Çocuk ölmek üzere hastaneye götürelim sizin yaptığınızı söylemeyiz."dedi Aybars.
"Siktir git Aybars. Yoksa şu yanındaki kızı uçururum."dedi ortadaki.

Hemen Aybars'ı geçip öne atıldım.
"Sen kimi uçuruyon lan senin ağzına sıçarım."diye bağırarak üstüne atladım.

Beni kollarımdan tutup duvara yasladı. Aybars'ın bağırışlarını duyuyordum.
"Orospu çocuğu bırak onu. Bırak lan."diye bağırıyordu.
Sarp ve öbür çocukta Aybars'ı tutuyordu.
"Pars burdan kurtulayım seni anandan doğduğuna pişman edicem."diye bağırdı Aybars.
"Yaparsın sen tamam. Ama ilk önce ben şu kızla işimi göreyim."dedi adının Pars öğrendiğim beni tutan çocuk.

Onun ellerinden kurtulmaya çalışıyordum. Ellerindeki kan bana da bulaşmıştı.
"Bırak beni orospu çocuğu"diye bağırdım.
"Şşt güzelim küfür sana yakışıyor mu hiç? Hah bendeki de soru güzele ne yakışmaz ki."dedi alayla.
"Beni bırak dedim."dedim.
"Benim olduğum yerde kararları ben veririm Farah Soydan."dedi sinirle.
"Adımı nerden biliyon lan sen benim?"diye bağırdım.
"Tüh ağzımdan kaçırdım. Napsak ki Aybars söylesek mi herşeyi ha? Ne dersin?"dedi Aybars'a.
"Orospu çocuğu seni çok kötü yapıcam."diye bağırdı Aybars.
"Tamam anladık Aybars. Çok kötü yapıcaksın. Söylüyorum o zaman ben."dedi Pars.
"Ne söylüyorsan söyle artık."dedim.

Tam ağzını açacakken bir çocuk sesi duyuldu.
"Pars abi gülücük ablaya ne yapıyorsun?"
Bu Mehmet'ti.
"Mehmet koş polis çağır koş."diye bağırdım.

Pars ağzımı kapattı.
"Mehmet çabuk buraya gel."diye bağırdı Pars.

Mehmet koşarak yanımıza geldi.
"Gördüklerinden kimseye bahsetmiyosun tamam mı Mehmet?"dedi Pars.
"Tamam Pars abi de gülücük ablaya ne yapıyorsun?"diye sordu.
"Gülücük abla nedir ya."dedi alayla.
"Bişey yapmıycam Memo. Biz gülücük ablanla sevgiliyiz. Siz Ece ile bişey yapmıştınızya bizde ondan yapıcaz."dedi Pars.
"Öpüşücek misiniz?"dedi Mehmet.

Pars elini ağzımdan çekince:
"Oha yuh. Küçücüksün lan sen ne öpüşmesi."dedim.
"Niye abla sen Pars abiyle öpüşüyosun da ben Ece ile niye öpüşemiyorum?"dedi bilmiş şekilde Mehmet.

Pars ufak bir kahkaha attı.
"Biz Pars abinle öpüşmedik Mehmetciğim."dedim.
"Anladım. Ben de Pars abi beni Eceyle öpüşürken yakaladığında öyle demiştim."dedi Mehmet.

Sinirden çığırdım.
"Bırak artık şu kolumu."dedim sinirle.

Kafasını olumsuz anlamda salladığında.
"Tecavüz ediyolaaaar imdaaaaat. Yardım ed-"diye bağırmaya başladığımda eliyle ağzımı kapattı.
"Bu kadar meraklıysan istersen gerçeğide olabilir güzelim sorun yok." dedi.

Elini ısırdığımda elini geri çekti öbür elini reflex olarak duvardan çektiğinde. Kolunu tutup geri kıvırdım ve kıçına tekme attım.
Yerden kalkmasına fırsat vermeden üstüne çıkıp yumruklamaya başladım. Ağzı yüzü kan içinde kalmıştı.

Sarp ve yanındaki çocuk Aybars'ı bırakıp yanımıza koştu. Sarp beni Pars'ın üstünden kaldırırken çocuğa seslendi:
"Çağrı, Pars'ı kaldır."dedi.

Çağrı tam Pars'a uzanıcakken Aybars geldi ve Çağrı'ya bir yumruk. Çağrı hafif sendeledi.
O da Aybars'a koşup yumruk attı.
"Aybaaars"diye bağırdım.
"Merak etme sadece biraz canı yanıcak."diye fısıldadı arkamdan Sarp. Arkamdan kollarımı birleştirmiş tutuyordu.

Aklıma bir plan geldi.
Pars yerde yatıyordu ama gözleri açıktı.

Sarp'a yavaş yavaş yaklaştım. Gözlerimi dudaklarına çevirdim. Etkilenmişti nefes nefeseydi. Onun da gözleri dudaklarıma kaydığında dudaklarını yaladı.
Onu biraz daha etkilemek için dudağımı ısırdım.

Artık kendinde geçmiş gibiydi.
Ani bir hareketle arkaya doğru kafa attım. Ellerini kollarımdan çekmişti. Hızla ona bir tekme savurduğumda

Parsında ayağa kalktığını gördüm. Hızla ona doğru koşup bir yumruk attım. Geriye doğru sendeledi ve tekrar üstüme gelmeye başladı. Bende ona koşup üstüne atladım. Dengesini kaybedip yere düştü ve bende onun üstüne.
"Eğer kalkmazsan seni şurda beceririm."dedi.
"Aa sapığa bak. Öyle bişey yapamazsın."dedim.
"İstersen bi ara deneyelim."dedi iddialı sesiyle.

Sinirle üstünden kalkıp Aybars'a baktım.
Çağrı'yı yere yatırıp dövüyordu.
"Aybars koş."diye bağırdığımda koşmaya başladım.

Aybarsında arkamdan geldiğini farkediyordum.
Arkama dönüp baktığımda üçününde bizi kovaladığını farkettim. Aybars'ın elinden tuttum ve çekmeye başladım.

Dövüştüğü için çok yorgundu. Ben de dövüşmüştüm ama o daha çok darbe almıştı. O Çağrı ne çıktı be nasıl dövüşüyor valla.

Biraz daha koştuğumuzda arkama baktığımda ileride durmuşlardı.
Biraz daha koştuğumuzda durduk. Artık arkamızda yoklardı.
"Bundan sonra bende kalıyosun Farah. O çocuklar çok tehlikeli. Tahmin edemiyeceğin kadar hemde. Her suç var onlarda."dedi Aybars bana.
"Ne gibi?"diye sordum.
"Adam öldürme, hırsızlık, adam kaçırma, uyuşturucu kaçakçılığı ve cinsel istismar."


Bölüm sonu

Bu bölüm biraz kısa mı oldu ne. Herneyse nasıl gidiyor?
Nasılsınız?
Bende iyiyim çok saolun.

FARAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin