FARAH

✡23✡

Tankurt Manas-Turluyorum
ŞARKI MEDYADA
İyi okumalar

Bir süre sonra dudaklarını ayırdılar. Pars üstündeki gözleri farketmiş olacak ki bana doğru baktı. Beni görünce hafif yutkundu. Şaşırmış gibi görünüyordu.
Kız onun elinden tutup bir yere götürdü. Gözlerimi onlardan çektim. Gözlerim dolmuştu.
Başlamadan bitti işte hersey.
Belki olabilirdik ama o bitirdi herşeyi. Belki de benim suçumdu. Ona öyle söylememem gerekiyordu.
Ama onunda böyle yapmaması gerekiyordu.
Fazla sinirlenmiştim.
Aybars bunu farketmiş olacak ki kulağıma yaklaştı ve fısıldadı;
"Neden ona gününü göstermiyorsun."dedi sırıtarak.

Aklında bir fikir var gibiydi.
Elimden tuttu ve beni onların arkasından çekti. Onların girdiği odanın kapısının önüne gelince Aybars kapıyı tıklattı.
Biraz önceki kız yarı çıplak bir şekilde karşımızda duruyordu.
Ne ara soyunmuşlardı bunlar.

Aybars konuşmaya başladı:
"Pardon hanımefendi burası bizim odamızdı."dedi.
Arkadan Pars belirdi. Bizi görünce şaşırdı. O da yarı çıplaktı. Aybars Pars'a bakarak:
"Burası bizim odamızdı lütfen çıkarmısınız?"diye sordu.
"Nerden sizin odanız oluyor geldigimizde boştu?"dedi Pars sinirle.

Konuşmaya ben girdim.
Aybars'a dönüp:
"Boşver başka bir odaya gidelim."dedim.
O da bana baktı ve hafif dudaklarıma yaklaşır gibi yaptı. Rol yeteneği fazla iyiydi.
"Tamam."diye fısıldadı gülerek.

Pars'in gözlerini tahmin edebiliyordum. Yandaki odaya girdik. Aybars bana döndü ve
"Olabildiğince yüksek sesle inle ."dedi.
"Ne? Ben ve inlemek ? Hayatta öyle birşey yapamam."dedim.
"Sen inlemezsen ben inliycem ve ben inlersem pek iyi şeyler olmaz Farah inle çabuk."dedi.
"Tamam ama arkamı dön utandım."dedim.
Hafif kahkaha attı ve arkasını döndü.
Hafifçe inledim.
"Bunu ben bile duymadım Farah daha yüksek sesle "dedi.
Daha yüksek sesle inledim.
Bu sefer baya yüksek bir sesle inledim.
"Aferin güzelim işte böyle"dedi Aybars biraz yüksek sesle.
"Bu sefer çığır."dedi.
"Oha naptın mk"
"Çocuk yanda bir kızla sevişiyor istersen sorgulama."dedi.

Sinirlendim ve hafif bir çığlık attım. Ve rol yeteneğim müthiş bir şekilde inlemeye devam ettim .Yan odadan beni duyduklarına emindim.
Bir süre sonra kapı çaldı.
Aybars bana baktı.
"O olabilir soyun."dedi.

Tişörtümü çıkardım ve sütyenle kaldım. O da tişörtünü çıkardı. Kapıya gitti ve açtı. Açmasıyla yere düşmesi bir oldu. Karşımda Aybars'a fena şekilde yumruk atmış sinirli bir Pars duruyordu. Gözleri kapkara bir şekilde bana bakıyordu.
Hızla üstüme geldi ve kolumdan sertçe tutup odadan çıkardı. Tişörtsüz bir şekilde bar koridorunda geziyordum şuan.  Barın arka kapısında çıkardı ve yolda yürümeye başladık.
"Napıyorsun sen?"diye bağırdım sokağa çıkınca. Kimse yoktu sokakta.

Sinirle bana baktı ve dişlerini sıkarak beni çekmeye devam etti. Arabasının yanına gelince beni içeri atıp kapıyı kilitledi.
Hızla ona döndüm.
"Ne yapıyorsun sen?"diye bağırdım.
"Önüne bak kes sesini"diye bağırdı. Arabayı sürmeye başladı. Karanlık ıssız sokaklardan geçiyorduk.
Gözümden yaş aktı.
"Kapıyı aç inicem."dedim sinirle.
"Açıcak olsaydım kilitlemezdim."dedi.
"Şu kapıyı aç!"diye çığırdım.

Kafasını saniyeliğine bana çevirdi. Arabayı hızla durdurdu ve bana döndü.
"Sana sesini kesmeni söyledim.  Eğer kesmezsen sana kötü şeyler yapabilirim."Dedi sinirle.
"Sesimi kessem yapmıycak mısın sanki? Psikopatsin sen tamam mı? Ama sor bakalım ben senden korkuyor muyum ? Hayır korkmuyorum. HEMDE HİÇ."dedim bağırarak.

Hızla dudağıma yapıştı. Sertçe ısırıyordu sanki intikam alır gibi. Kanamaya başladığında kan tadını almış olacak ki hızla geri çekildi. Gözümden bir damla yaş aktı. Çok kırılmıştım. Fazlasıyla kırılmıştım. Ona bakamıyordum. İğreniyordum ondan.

Endişeli gözlerinin üstünde olduğunu hissediyordum.
"Farah-"diyemeden sözünü kestim.
"Kapıyı aç."dedim.
"Ormanlık alana girdik Farah burda kaybolursun."dedi.

Gözlerimi kaldırdım ve gözlerine baktım.
"Şu kapıyı aç."dedim.
Arabanın kilidini açtım.
Dışarısı çok soğuktu ve ben sütyenleydim.
Hızla yürümeye başladım. Nereye gittiğim umrumda değildi. İster kaybolurdum ister ölürdüm.

Arkamdan Pars geliyordu.
"Sütyenlesin Farah."dedi.
"Biliyorum."
"Üşüyeceksin."
"Seni ilgilendirmez siktir git ."dedim sinirle.

Hızla önüme geçti. Ceketini hızla çıkarıp üstüme geçirdi.
Ceketi üstümden fırlattım.
"Üşümem seni ilgilendirseydi zaten böyle dışarı cıkarmazdın. "Dedim.
"Sence o sinirle benim gözüm görüyor muydu?"dedi sinirle.
"Seni ilgilendiren bir şey olmadı. Niye bu kadar sinirlendin ki?"
"Kıskandım çünkü seni tamam mı? Seni çok kıskanıyorum. Seni biriyle görünce delirecek gibi oluyorum. Hatta ve hatta seni biriyle görünce ağlıyacak gibi oluyorum gözlerim doluyor ."dedi bağırarak.
Yine gözleri dolmuştu.
"Bunu sadece ben yapmışım gibi davranıyorsun. Kızla öpüştün gözümün önünde."dedim.
"Çünkü sana sinirlenmistim."dedi.
"Bende sana sinirlenmiştim."dedim sinirle.
"Sen niye bana sinirleniyorsun ki beni sevmiyorsun nasıl olsa?"dedi.

Sorusunu es geçtim ve yanından geçmeye çalıştım.
Önüme geçti.
"Onunla gerçekten yattın mı Farah?"diye sordu gözlerime bakarak.

Onu incitmeye çalışarak yalan söyledim.
"Evet."dedim gözlerine acımasızca bakarak.
Cevabı duyar duymaz afalladı.
Yutkundu ve kafasını yukarı kaldırdı. Geri aşağıya indirdiğinde gözünden bir damla yaş aktı.

Canını yakmak istemiştim ama ağlıyacağını beklemiyordum.
Ona bir adım yaklaştım. Dibine girene kadar yürüdüm. Yüz yüze geldiğimizde gözlerine baktım.

Yüzünü avuçlarımın içine aldım. Baş parmaklarımla iki yaşı sildim.
"Onunla yatmadım."dedim.
Gözleri açıldı.
"O-o inleme sesleri neydi?"diye sordu.
"Bende seni kıskandım. Çok kıskandım. Sen kızla odaya giderken ben orda oturamazdım."dedim.

Ellerini yanağıma koydu ve beni kendine çekti. Yavaşça dudaklarımı kavradı. Biraz önceki gibi değildi aşkla öpüyordu bu sefer.
Ona karşılık verdim. Ve ellerimi ensesine koydum.

Dudaklarımdan ayrıldı ve
"Seni seviyorum"diye fısıldadı.
Bende"Seni seviyorum"diye fısıldadım.

Bölüm sonuu
Yakında final yapmayı düşünüyorum çünkü aklıma fikir gelmiyor.
Yeni bir hikaye yazmak istiyorum.
SİZ BUNA NE DERSİNİZ?
YORUMLARDA BELİRTİR MİSİNİZ LÜTFEN
OY VERMEYIDE     UNUTMAYINN💜